1.BÖLÜM:MANOLYA TERZİ DÜKKANI

50 9 59
                                    

Merhaba prens ve prensesler...
Yepyeni bir hikayeye hoşgeldiniz...
Aşşşırı heyecanlıyım. Sonunda kavuşabildik.
1.Bölüm sizlerle...
Keyifli Okumalar...

"Hello, hello, Miss Sophie. The dresses you requested will be ready tomorrow... Uh-huh... What do you mean, you're welcome. See you.(Merhaba, merhaba Bayan Sophie. İstediğiniz elbiseler yarın hazır olacak... Hı-hı... Ne demek, bir şey değil. Görüşürüz.)"

Bugün tam 6 elbise hazırlamam lazım. Bayan Sophie'den aldığım elbiseler ile birlikte 6 oldu. Evden çıkıp hemen ofise gitmeliyim.
Binanın önünde elimde şemsiyem ile taksi bekliyordum.
Yağmur çok fena yağıyordu.
Yarım saatin sonunda gelen taksiye sonunda binebildim.

Taksi şoförüne," Please go to Manolya Tailor Shop.(Manolya Terzi Dükkanı'na,lütfen.)" dedim.

Evimden ofisime yürürsem yarım saatlik bir yol. Fakat hem yetişmesi gereken elbiseler var hem de yağmur çok fena yağıyor.
Cebimden gelen titreşim ile elimi cebime attım ve telefonumu aldım. Amaya arıyordu. Elbiseler ile ilgili bir sorun mu oluşmuştu? Ofise gitmeme zaten en fazla 5 dakika kalmıştı. Allah'ım ne olur bir sorun olmasın bugün hiç uğraşamam. Telefonumu kapatıp cebime attım.
Ofise vardığımızda taksi şoförüne parayı uzatıp indim arabadan.
Şemsiye açıp bir elimde şemsiye diğer elimde de çantamı tutarak ofise doğru ilerledim.
Binanın içinde kavga sesleri vardı.
Ofise girdiğimde tabii ki de korktuğum başıma gelmişti.
Bayan Miller,elindeki lacivert,balık modeli elbise ile Amara'ya kızıyordu.
Şemsiyemi ve çantamı ayakkabılığa bırakıp araya girdim.

"What is going on here?"

Yüksek sesle kavga ettikleri için benim sesim duyulmuyordu.
Birden iki elimi birbirine çırparak bağırdım.

"Ladies !"

Her iki taraf sonunda susunca konuşmaya başladım.

"What is going on here?(Neler oluyor burada?)"

Bayan Miller,ateş püskürerek konuşmaya başladı.

"You will ask this incompetent what happened!.(Neler olduğunu bu beceriksize soracaksınız!"

Amara'yı gösteriyordu. Elbiseye bir şey mi yapmışlardı.
Bayan Miller'in elinden elbiseyi alıp inceledim.
Elbise küçüktü. Ama baya küçüktü. Bedeni mi yanlış almıştık?
Bayan Miller ile Amara ilgileniyordu tabii ya.

"Sorry. We will prepare a beautiful dress for you from scratch. We are really sorry.(Sizin için sıfırdan bir elbise hazırlayacağız. Gerçekten çok üzgünüz.)"

"Of course you will prepare it. This is your profession. If this causes a problem, I will make you regret it. Ms. Shooter.(Elbette hazırlayacaksınız. Mesleğiniz bu. Bu defa da sorun teşkil ederse sizi pişman ederim.)"

Birçok meslekte olduğu gibi bu meslekte de yeri geldiğinde eziliyorsunuz. Düşünsenize Amerika'nın ünlü popçularına,modacılarına ve ünlülerine elbise yapıyorsunuz.
Sıradan bir insan ona yapılan elbiseyi beğenmeyince sizi tehdit ediyor.
Ofisten hızlıca çıkan Bayan Miller'in arkasından Amara'ya döndüm.
Başını yere eğmiş yüzüme bile bakamıyordu.
Amara,benim buradaki tek Türk arkadaşım.

"Özür dilerim Yaz Hanım. Ben hemen yenisini hazırlayacağım."

"Sorun değil. Sen canını sıkma. İnsanız,hata yapabiliriz."

Bu kadına gerçekten de istediği elbiseyi verecek değildik. Üstelik yaptıkları için özür bile dilemeden çıktı ofisten.
Amara'ya dönüp,"Onun ölçülerinin 1 beden büyüğünde bir elbise yapıyorsun. Bugün yapıp hemen evine göndertelim. Bakalım sürprizimizi beğenecek mi?"

TERZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin