2.BÖLÜM:BEN SANA AŞIK OLDUM

26 7 37
                                    

Tekrardan Merhaba Dostum,
Terzi'nin 2.Bölümü İle Karşındayım.
1.Bölümden Sonra Bakalım 2.Bölümde Neler Olmuş?
Keyifli Okumalar...

Ofisimin binasına girip yukarı çıktığımda kapıda Amara beni karşıladı.

"Yaz Hanım ne oldu size böyle?"

"Hiç sorma Amara. Gerizakalının biri arabasını hızlı kullanıyordu. Cadde kenarında biriken suda benim üzerime döküldü."

"Geçmiş olsun. Siz odanıza geçin. Ben hemen size karşı çarşıdan bir kıyafet alıp geliyorum."

"Tamam canım. Çok teşekkür ederim."

Odama geçip masamdaki ıslak mendil kutusundan 3-4 tane ıslak mendili aldım ve elbisemi silmeye koyuldum. Geçmiyordu... Geçmiyordu... Geçmiyordu...
Öküz nasıl çarptıysa mahvetmişti elbisemi.
Yarım saat sonra Amara'nın getirdiği kırmızı uzun elbiseyi gördüğümde sevinçten uçacaktım.

"Harikasın Amara. Ben şimdi giyinip çıkacağım zaten işlerim bitti. Bir sorun olursa sen beni ararsın."

"Tamam Yaz Hanım."

Odamda kıyafetimi çıkarıp mavi elbisemi de karton kutuya koyup çıktım. Binadan çıkıp taksi beklediğim sırada Çağan'ın da taksi beklediğini gördüm.
O da beni fark etmiş olmalı ki yanıma geldi.

"Selam."

"Selam."

"Sen kıyafetini mi değiştirdin?"

"Şey... Evet... Akşam misafirlerim var da evde vakit kaybetmemek için ofiste giyindim."

"Anladım. İyi eğlenceler o zaman."

Taksi geldiğinde Çağan kapıyı açtı ve "Buyur. Sen geç. Ben arkadaki taksiye binerim."

"Teşekkür ederim."

Taksiye bineceğim sırada Çağan beni durdurup,"Yarın işin kaçta biter?"

"Bilmem... Genelde... Akşam üzeri gelirim sizin cafeye."

"Tamam o zaman anlaştık. Yarın bekliyorum. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Taksiye binip şoföre evimin adresini söylediğim sırada arkama döndüğümde Çağan'ın da taksiye bindiğini gördüm.
Çantamdan çıkardığım airpodsumu kulaklarıma takıp şarkı açtım.
6 gün sonra bu ülkeye veda edecektim.
6 gün sonra burada olmayacaktım. Buradaki insanları artık görmeyecektim.
Bu biraz kötü hissettirmişti. Biraz da mutlu.
Çünkü artık ailemin yanına dönüyordum.
Kötü olan tarafı ise,belki de artık buradaki sevdiklerimi göremeyecektim.
Taksiden inip eve vardığımda kapının önünde yan komşularımı gördüm. Emily ve Jack Wilson'u gördüm.
Onlarda beni gördü.

"Hi,Ms. Akin."

"Hi,Ms. Akin."

"Hi,how are you?"

"We are good, we are like a bomb. How are you?(Biz iyiyiz,bomba gibiyiz. Sen nasılsın?)"

"Thank you. I am also good."

Çok tatlı görünüyorlardı. Onları her gördüğümde aşka olan inancımı bir kere daha kazanırım.
Hiç unutmam bu eve ilk taşındığımda Bayan Wilson,bana o kadar yardımcı olmuştu ki beni zor bir süreçten kurtarmıştı diyebilirim.
3 yıl önce bu binaya ilk taşındığımda yarı bildiğim ingilizce ile bu binaya gelmiştim.
Emily ve Jack Wilson bana dil kursu ayarlayıp yardımcı olmuşlardı.
Aşkları o kadar kuvvetli ki her gördüğümde gözlerim doluyor.
Kapımın kilidini açıp eve girdiğimde yemeğin olmadığını fark ettim.
Ev yemeğine hasrettim... Anne yemeğine hasrettim... Aile sıcaklığına hasrettim...
Telefonumu alıp her akşam söylediğim pizzacıyı arayıp 1 orta boy pizza sipariş ettim.
Pizza gelene kadar ben de banyoya girip duş almaya koyuldum.
Duştan çıkıp mutfağa geçtiğimde yemek masama 1 tabak,1 bardak ve 1 peçete aldım.
Yalnızlık;bir insanın boşluk duygusuyla karışık kendini dünyadan kopmuş hissetme duygusudur.
Ben bu duyguyu tam 3 yıldır yaşıyordum. Yalnız yemek yiyordum,yalnız televizyon izliyordum,yalnız dizi-film izliyordum,yalnız gülüyordum,yalnız ağlıyordum,yalnız şok oluyordum...
Bu 3 yıl içerisinde her şeyi yalnız yapıyordum.
Kapımın çalması ile çantamdan cüzdanımı çıkarıp kapıya yöneldim.
Kapıyı açtığımda pizzayı getiren çalışana cüzdanımdan çıkardığım 10 doları verdim.
Teşekkür edip kapıyı kapatıp masama geçtim.
Pizza kutusunu masaya bırakıp ağzını açtım.
Bir dilimini elime alıp ısırdığım sırada telefonum çalmaya başladı.
Amerika hattından biri arıyordu.
Telefonu kulağıma koyduğumda tanıdık bir ses duydum.
Bu... Bu O'ydu... Çağan...

TERZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin