MERHABA DOSTUM,HOŞGELDİN YENİ BÖLÜME..:)
YAZ VE ÇAĞAN'IN TÜRKİYE'YE GİTMEDEN ÖNCEKİ HALLERİ DEVAM EDİYOR...
SPOİ VERMEDEN SENİ BÖLÜME BIRAKIYORUM...
KEYİFLİ OKUMALAR..."Sanırım ben artık,O'ndaydım..."
Çağan'ın özel olarak hazırlattığı masaya oturduk. Ellerim,ellerindeydi... Yüreğim,yüreğindeydi... Gözlerim,gözlerindeydi... Sanırım ben artık O'ndaydım...
Masada yanmayan mumları yakan garson,elindeki menüleri bize uzattı. Başımızda keman çalan bir adam ve yemek sipariş eden biz. Rüya gibiydi...
Yemekleri sipariş ettiğimizde elimde duran yüzüğe baktım. Parlıyordu...
Çağan,bana dönüp,"İlk tanıştığımız yerde evlilik teklifi yapmayı istedim. Bu anı duygulu kılmak istedim,sevgilim..."
Ellerimi sımsıkı tuttuğu an garson elindeki tabaklarla bize doğru geldi.
Yemeklerimizi yerken gözlerimiz birbirimize bakıyordu. Gözlerim,başka hiçbir şey görmek istemiyordu... Sadece Çağan'ı istiyorlardı...
Birden Çağan'a bakarken kapı girişini işaret ederek,"Aaa... Pervin gelmiş!.." diyiverdim bir anda.
Çağan,korkarak arkaya baktığında kahkaha atıyordum. Önüne dönüp bana baktığında korku dolu yüzünü gördüğümde büyük bir kahkaha patlattım. Birden ellerimle iki yanağını kavrayıp,
"Korkunca ayrı bir sevimli oluyorsun... Sevgilim..."
Sevgilim... Ne kadar güzel bir kelime öyle değil mi?.. Ben küçükken babama sevgilim derdim. Hani kız çocukları babaya düşkün olur ya benim de o meseleydi işte...
Babam benim bu hayattaki ilk sevgilimdi...
Bazen,'kız çocukları genelde babalarına düşkün olurlar' lafını doğru bulmazdım. Lisede iken kız arkadaşlarımın çoğu babalarından nefret ederdiler. Bir tek ben severdim."Sana bir sürprizim daha var." dedi Çağan birden.
Su bardağını ağzıma götürüp bir yudum su aldım. Bardağı masaya bırakıp Çağan'a döndüm."Ne sürprizi?" dedim.
Gözlerinin içi yine parlıyordu. Şeker almış çocuklar gibi bir sevinci vardı.
"2 gün sonra Türkiye'de evleniyoruz."
Evleniyor muyuz?.. Türkiye'de mi?.. Şok olmuştum... Duygularım karışmıştı...
Birden ayağı kalkıp Çağan'a sarıldım.
Ayrıldığımızda bana dönüp,"Yarın öğleden sonra yola çıkarsak gece Türkiye'de oluruz. Annemle konuştum. Otel ayarladı bize. Odalarımız yan yana. Öğleden sonra da nikah kıyacağız."
Ne yani annesi biliyor muydu evleneceğimi?
"Annen... Biliyor mu bizi?"
"Anneme sevgilim demedim. Bir arkadaşımla geleceğim dedim sadece."
Sımsıkı sarıldım Çağan'a. Sandalyeme oturdum tekrardan.
Yemekleri bitirdikten sonra Çağan hesabı ödedi ve cafeden çıktık.
Dışarıda bekleyen taksinin önünde durdum. Çağan'ın ellerini tutup,"Bugün için teşekkür ederim... Bana unutamayacağım bir gün yaşattın... Görüşürüz..." diyerek yanağına bir öpücük kondurdum ve taksiye bindim.
Taksinin arka koltuğunda oturmuş,camdan arkaya baktığımda Çağan'ın bir eliyle bana el salladığını diğer eliyle de yanağını kavradığını gördüm.
Taksi şoförüne evimi tarif ettim ve başımı cama yasladım.
Evime geldiğimde taksiden inip binaya koştum.
Kapımı hemen açıp,odama girdim.
Bavulumu gördüm... Bu sabah bavuluna hüzünle bakan ben şimdi mutlu bir şekilde bakıyordum. Ama bir problemimiz olabilirdi... Ya Çağan'ın ailesi beni sevmezse... Ya bizim aile Çağan'ı kabullenmezse... En kötüsü de ya ailelerimiz anlaşamazsa...
Kötü düşünmemeliydim. Hem en fazla ne olabilirdi ki? Ailelerimiz anlaşamayacak,Çağan'ın ailesi beni kabul etmeyecek değildi ya...
Son kez kendime akşam için pizza sipariş ettim ve televizyonumun karşısına geçip film izledim.
"City of Angels" filmini izliyordum.
Filme,o kadar derin dalmıştım ki camıma vurulan taş seslerini zor duydum diyebilirim.
Elimdeki pizza kutusunu koltuğuma bırakıp cama çıktım.
Çağan,buradaydı. Kaldırıma taşlardan Seni Seviyorum yazmıştı ve yakmıştı. Yan komşum Wilson Ailesinin de cama çıktığını gördüm.
Bayan Wilson bana dönüp gülümsedi ve içeri girdiler.
Şu an tüm komşular bizi izliyordu. Birden Çağan,iki kolunu açıp havaya kaldırarak,"I love you so much,Yaz. I love you!.." diye bağırdı.
Karşı binada oturan yaşlı,huysuz bir adam bağırmaya başladı."Put out that fire quickly, young man. Otherwise I'll call the police!(Ateşi çabuk söndür genç adam. Aksi halde polisi arayacağım!)"
Çağan,elindeki yangın tüpüyle taşları söndürdü. Elindeki tüpü yanındaki çocuğa verdi ve binadan çıktı. Bu çocuğu daha önce görmüştüm. Cafede çalışıyordu.
Kapımın çalışması ile saçlarımı düzeltip kapıyı açtım."Nasıl,beğendim mi sevgilim?"
"Bayıldım."
İçeri geçmesini beklerken bir anda binanın içeri girdi.
"İçeri gelmeyecek misin?"
"Yok,eve gitmem lazım. Daha bavulum hazır değil."
Gülerek merdivenlerden inmesini izledim. Kapıyı kapatıp içeri geçtim. Film bitmişti. Pizza kutusunu ve içeceğimi mutfağa bırakıp odama çekildim. Yarın Türkiye'ye dönüyordum... Hem bu sefer yalnız dönmüyordum... O'nunla dönüyordum... Çağan... Çağan DEMİR ile...
TEKRARDAN MERHABA...
UMARIM SEVMİŞSİNDİR BÖLÜMÜÜÜ...
ÇAĞAN'IN AŞK DOLU JESTLERİ BİZİ BİZDEN ALDI...
BAKALIM TÜRKİYE'DE ONLARI NELER BEKLİYOR ?..
OKUDUĞUN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM...
7.BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERZİ
Ficção AdolescenteO gün akşam üzeri kahve için her zamanki ofisimin yanındaki cafeye gitmiştim. Onunla karşılaştım. İlk kez o gün sohbet ettik,oturduk,konuştuk. O günden sonra her gün kahve ve tatlı için o cafeye gitmeye devam ettim. Terzi Kitabında; Amerika'nın ün...