9.BÖLÜM:AİLE.

5 3 5
                                    

MERHABA DOSTUM, HOŞGELDİNNN...
LAFI HİÇ UZATMADAN SENİ 9.BÖLÜME BIRAKIYORUM...
KEYİFLİ OKUMALAR...

(bölüm şarkısı:kaya diker-yalnızlık senfonisi...)


Saraydan çıkmıştık. Yürüyorduk. Her ikimizde susmuştuk. Her ikimiz de konuşmuyorduk... Konuşamıyorduk...

"Amerika'ya gidelim mi Yaz?" diye sordu Çağan birden.

"Her şeyi arkamızda bırakıp,Amerika'daki yaşamımıza dönelim."

"Olmaz... Gidemeyiz... Ben artık Amerika'ya gidemem... Oraya bir daha adımımı atamam... Ofis dükkanı olan bir kız,bir anda battı. Gidemem bir daha."

Çağan ile sahil kenarında bir banka oturduk. Ellerini,ellerimin üstüne koydu.

"Biz de buradan iş buluruz. Gidip babamla konuşacağım. Mirastaki payımı alacağım. Kendimize yeni bir hayat kurarız. Sana terzi dükkanı açarız. Tıpkı Amerika'daki gibi. Olmaz mı?"

"Ben senin paran-..." sözümü yarıda kesip,

"Bundan sonra benim param,senin paran..."

Başımı göğsüne koydum ve uzun bir süre denizi izledik. Denizin hırçınlığını,dalgalarını...
Akşam üzeri olduğunda Çağan,evine gideceğini parayı alıp otele yerleşeceğimizi söyledi. İtiraz edip ben de gitmek istedim ve kabul etti.
Saatler önce kovulduğumuz evin önündeydik. Hem belki sinirleri geçmiştir... Umarım öyle olmuştur...
Büyük kapıya geldiğimizde güvenlikte oturan bir adam bize doğru koştu.

"Hoşgeldiniz Çağan Bey."

"Hoşbulduk. Osman."

İçeri girdiğimiz sırada az önce bu evde, bu bahçede yaşananlar gözümün önüne geldi. Kovulmuştuk.
Çağan, kapıyı çaldığında Rümeysa açtı kapıyı.

"Rümeysa, babam nerede?"

"Salondalar, efendim."

Hızlıca salona geçtiğimizde tüm aile drama bağlanmış bir vaziyette oturuyorlardı.
Babası, bizi görünce ayağı kalktı.

"sizin ne işiniz var burada?"

"Baba bizi dinle lütfen... Biz-..."

Çağan'ın babası birden Rümeysa'ya dönüp,

"Bunlar bu eve adım atmayacaklar demedim mi ben? Bu ne demek oluyor!?"

Çağan gözyaşları içerisinde babasına döndü.

"Baba... Ben senin oğlunum... Buradayım baba... Yüzüme bak... Baba..."

"Benim oğlum bu sabah öldü. Benim artık Çağan diye bir oğlum yok! Şimdi defolun gidin! Benim oğlum hiç tanımadığımız bu paçoz kızla evlenerek ailesini ezdi. İşte o an bitti!.."

"Yaz hakkında böyle konuşamazsın baba! O benim karım!"

"Karını da al çek git buradan."

"Pekala... Gideceğiz... Mirastaki payımı ist-..."

Çağan'ın sözünü annesi yarıda kesti.

"Miras mı? Pay mı? Şu kızın dolduruşuna çok iyi gelmişsin. Paralarını alıp tekrardan Amerika'ya mı kaçacak?"

Birden damarıma basılmış bir vaziyette ağzımı açtım.

"Ya siz nasıl bir ailesiniz? Siz ne istiyorsunuz? Ben oğlunuza parası için evlenmedim. Ayrıca benim param da var. Sizin gördüğünüz basit biri değilim ben. Terziyim."

Çağan'ın annesi gülerek,

"Terzi mi? Oğlum sen bir terzi ile mi evlendin? Bir de övüyor terzi'nim diye."

"Ben mesleğinden utanmıyorum hanımefendi. Bazı kadınlar gibi evde boş boş oturacağıma iş kadını olmayı seçtim."

Ağızlarını açacaklar sırada susturdum.

"Bir şey söyleme ize gerek yok. Gidiyorum ben. Üzgünüm Çağan..."

Çağan'ın ellerini bırakıp çıktım evden. Çağan peşimden gelirken babasının tehdidine maruz kaldı.

"Çağan eğer o kapıdan çıkarsan bir daha giremezsin bu eve!"

Oysa Çağan peşimden gelmişti. Ailesine karşı beni seçmişti. Aşkımızı seçmişti...
Gidecek hiçbir yerimiz yoktu.
Sarp, otelde kalıyormuş. Biz de mecburen otele gideceğiz. Taksi beklediğimiz sırada cebimden gelen titreşimle elimi telefonuma attım.
Çocukluk arkadaşım Senem arıyordu.

"Alo. Senem."

"Alo. Yaz. Kızım Türkiye'ye dönmüşsün. Niye haber vermiyorsun ya?"

"Her şey çok karıştı Senem. Sokakta kaldık."

"Hiç sorma hayatım. Evinizdeyim şu an ve Resul amca deliriyor. Ayrıca sokakta kalmayın canım. Bizim evin önündeki eve geçin. Orası da bizim zaten. Hala satılmadı."

Bu bugün duyduğum en güzel haberdi.

"Tamam canım. Anahtar sen de mi?"

"Kapının sağındaki çiçeğim içinde de var anahtar. İçinde eşyalar da var. Belki satılır umuduyla her hafta temizliyoruz merak etmeyin. Hadi canım tutmayayım sizi. İyi geceler. Yarın uğrarım size."

"İyi geceler canım. Tekrardan teşekkürler."

Çağan'a döndüğümde yorgun, bitkin ve mahvolmuş durumdaydı.

" Çocukluk arkadaşım Senem aradı. Bizim siteye geri dönüyoruz mecbur. "

Hiç konuşmadı. Sadece tamam der gibi başını salladı. Hiç iyi değildi... Kim iyi olabilirdi ki?..

Aile;birbirlerine kan bağı, yasal ve duygusal bağlarla bağlı kişilerden oluşan en küçük toplumsal birimdir.
Bugün ben ve Çağan, ailelerimiz tarafından reddedilmiştik...
Kan bağını yok etmişlerdi...
Bağlarımız kopmuştu...
Belki de bu evlilik hiç gerçekleşmemeliydi. Belki de bu teklifi Çağan'a hiç yapmamalıydım.
Telefonumu cebimden çıkarıp en yakın tarihe Amerika uçak bileti baktım.
Üzgünüm Çağan, sana bunu yaşatamam. Bunları yaşamamalısın...
6 Nisan tarihine bir bilet buldum ve aldım.
6 Nisan saat 15.00'da buradan uçacaktım...
Üzgünüm sevgilim...
Üzgünüm birtanem...
Üzgünüm aşkım...

TEKRARDAN MERHABAAA...
9.BÖLÜMÜ DE ATLATTIK...
TÜM BU OLAYLARDAN DOLAYI YAZ KENDİNİ SUÇLUYOR...
BAKALIM 10. BÖLÜMDE NELER YAŞANACAK?..

OKUDUĞUN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM...

BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZEREEE...

TERZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin