63. Bölüm

3.1K 327 101
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar dilerim çiçeklerim.

🐞

Birçe, Barış'ın mektubunu birkaç kez okuduktan sonra öylece oturmuş dışarıyı izlerken kapı sesini duyup irkildi. Bu iyi olmuştu çünkü gerçek dünyaya dönmeye ihtiyacı vardı. Kapı sesi ona bunu vermişti.

Ayağa kalkıp başını uzattı ancak gelenin kim olduğunu görememişti. Boş verip üzerini değiştirdi ve saçlarını tepede topuz yaptı. Elini yüzünü yıkayıp aşağı indi. Çok acıkmıştı.

Kimseyi ortalıklarda göremeyince mutfağa girdi. Burçak hanım ocakta her ne pişiriyorsa onu karıştırıyordu. Sol kolunun üzerinde, kucağına aldığı İbrahim vardı.

"Kolay gelsin,"

"Sağ ol kızım. Çok acıktın mı, yemeğin biraz daha işi var."

Birçe omuzlarını düşürüp kasedeki fındığı avucuna doldurdu. "Atıştırırım şimdi, sorun değil."

Birçe, İbrahim'i kendi kucağına alıp elindeki fındıklardan dikkatlice yedirmeye başladı. "Bu fındık sizin mi? Yani sizin bahçelerden mi?"

"Evet güzelim bizim fındığımız. Bahar gelsin de bir haftasonu köye gidip bahçeleri gezdiririz sana, henüz görmedin."

Başını salladı Birçe. "Patatesleri sökemedim daha, fare yemiştir kesin. Geç kaldım bu sene."

"Baban halletti diye biliyorum kızım. Emeklerinizi ziyan etmez o merak etme. Bağ bahçeye ilgilendi."

İlgilenmese bile artık yapacak bir şey yoktu. Birçe'lerin köyü yüksek olduğu için mahsülü erken kaldırmaları gerekiyordu ve fare patatesi çoktan kemirmiş olmalıydı.

Bu kadarına gücü yetmişti. Bu kadarını becerebilmişti. Üzülmedi o yüzden, aksine gurur duydu.

"Ne pişiriyorsun anne?"

Burçak hanım gülümsedi. Kızı acıkmış olmalıydı. "Yayla çorbası, dometesli makarna ve tavuk sote. Yersin değil mi?"

Birçe anında başını salladı. Makarnayı görünce zaten ağzının suyu akmıştı. Çok seviyordu, hamur olan her şeyi.

"Abinlere seslen de sofra kurmaya yardım etsinler."

Birçe, odalara çıkmaya çok üşendi. Salondan beri seslendi Mustafa abisiyle Eyüp abisine. Üstelik Eyüp abisinin eve gelip gelemediğini de bilmiyordu.

"Abisi, ne bağırıyorsun ne oldu?"

Mustafa abisi de Eyüp abisinin ardından çıkageldi.

"Annem dediki abilerin sofrayı kursun. Onu haber edeyim dedim."

Mustafa'yla Eyüp birbirlerine bakıp somurttular. İşlerini kitleyebilecekleri bir Fatih'de evde olmayınca, Birçe'ye yöneldiler.

"Hadi abicim bu akşam sen kur sofrayı,"

Normalde itiraz etmezdi ancak uğraşası gelmişti. "Ben İbrahim'i tutuyorum baksana, nasıl kurayım?"

FELFENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin