Bölüm içinde bazı uygunsuz sahneler bulunuyor, rahatsız olanlar, okumak istemeyenler için duyrulur.
*temsili fotoğraf*
Gözlerimi zar zor araladığımda kendimi yabancı bir odada buldum. Ama ilk defa kaldığım bu oda, bana hiç de yabancı gelmiyordu. Omzuma gömülen baş bir ağrı yapmak yerine huzur veriyor, tamamen yabancı olduğum odaya ait hissetmemi sağlıyordu. Öyle ki başımın ağrısını bile umursayamayacak kadar mutlu hissediyordum.
Tuğrul'un omzuma gömülmüş başı, belimi saran kolları beni mutlu ediyordu. Sabaha kadar bana sarılı bir şekilde pozisyonunu bile bozmadan uyuyakalmıştı. Ben ise bir o yana, bir bu yana dönen biri olarak, ona sarılarak uyuduğum uykudan sırtım ona dönük şekilde uyanmıştım.
Derin bir nefes aldığımda burnuma dolan kendi kokum beni nedenini bilmeme rağmen şaşkınlığa sürüklüyordu. Her gece beraber uyuduğumuz, her sabah beraber uyandığımız bir ilişki bittiğinde birbirimizin yokluğunu çekmemiz gayet normaldi ama onun kokuma ben yokken bile uyuyabilmek için odaya sıkacak kadar bağımlı olduğunu yeni öğrenmiştim. İlişkimiz süresince bana böyle bir şeyden hiç bahsetmemiş oluşunu ise kokumdan hiç mahrum kalmayacağını düşünmesine bağlamıştım.
Oda o gün yanlışlıkla gördüğüm gibiydi. Tek değişiklik, tek kişilik yatağın yerini çift kişilik büyük bir yatağın almış olmasıydı.
Başımı çevirip yüzüne baktığımda dikkatimi çeken ilk şey uzun kirpiklerinin ne kadar güzel olduğuydu. Hafifçe gülümserken uzanıp yüzünü sevmeye başladım. Yanaklarındaki sakallar minik minik elime batıyordu ve ben bundan bile mutlu oluyordum.
Uzun zaman sonra ilk defa gözümü Tuğrul'la kapatmış, onunla açmıştım ve şimdi hiç çekinmeden aylarca uzaktan izlediğim yüzünü seviyordum. Tüm bunlar bana çektiğimiz tüm acıların bir kabustan ibaret olduğunu düşündürüyor, onunla uyandığım son sabahtan beri tek bir gün geçmemiş gibi hissettiriyordu. Sanki gözlerimi huzurla kapadığım son gün uyumuş ve şimdi tüm o acıların rüya olduğunu bilerek ertesi güne uyanmıştım. Biz yan yanaydık ve üstümüzden yıllar geçmemişti. Birbirimizi hiç üzmemiş, kırmamış, hatalar yapmamıştık. Biz temiz kalmayı başarabilmişiz gibi hissediyordum öyle olmadığını aslında çok iyi bilerek.
Ama bence yapılan hataları affedip yola devam etmek bir noktada ikimizi de daha merhametli, daha güçlü yapacaktı. İkimiz de daha az masum, daha az hatalı değildik. Üzerimizde aynı günahların tozu vardı ve biz buna rağmen birbirimize sarılmayı başarabilmiştik. Bu ilişkimizin daha da güçlü olduğunu düşünmeme neden olan asıl şeydi.
Bundan sonra her şey daha farklı olacak, o benim, ben ise onun her daim yanında olacaktım. Zaten benim için hiçbir zaman onun yanından daha iyi bir yer yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ama evlisin |gay| •bxb•
Teen FictionMahir, eski sevgilisiyle komşu olduğu için sinirli değildi. Sinirli olduğu nokta, adamın karısıyla birlikte karşı apartmanına taşınmasıydı.