5. Bölüm

8.6K 523 89
                                    

Zar zor daldığım uykumdan zilin sesiyle uyandığımda gözlerim komodinin üzerindeki dijital saati buldu.

02:18

Kaşlarım hafifçe çatılırken bu saatte kimin gelebileceğini düşündüm. Simay arkadaşında kalacaktı.

Tüm seçenekler bir anda elendiğinde tekrar tekrar çalan kapıyla sıkıntılı bir nefes verdim. Günler sonra belki de rahat rahat uyuduğum ilk uykuydu. Zor dalsam da kabus görmeden uyuyabilmiştim.

Ayağa kalkıp yere fırlattığım tişörtü üzerime aceleyle geçirdim. Hava öyle sıcaktı ki utanmasam çıplak uyuyacaktım.

Odadan çıkıp kapıya vardığımda bu sefer zil çalmaya başladı. İçimde kötü bir his vardı. Benim kapım böyle ısrarla hiç çalmamıştı.

Kapıyı açtığımda karanlıkta ilk göz göze geldiğim kişi Tuğrul oldu. Gecenin ikisinde burada ne aradığını sormak için sıralanan dudaklarım yanındaki Simay'ı görünce kapandı.

Onun burada ne işi vardı?

"Simay?" diye mırıldandım. "Arkadaşında kalmayacak mıydın güzelim?"

Sustu. Bir şey demedi. Zaten çatılı olan kaşlarım daha da çatıldı.

Ne dönüyordu ulan burada?

"İçeri geçelim mi Mahir?" dedi Tuğrul yumuşak bir sesle. "Apartmandakiler rahatsız olmasın gece gece."

Kapıyı ardına kadar açıp ikisine geçmesi için yol verdim. Tuğrul, Simay'ın elini korumak ister gibi sıkı sıkı tutuyordu.

İkisi de salona geçtiğinde peşlerinden gittim. Tuğrul ayakta Simay ise oturmuştu.

"Ne oluyor gece gece?" diye sordum Tuğrul'a bakarken. "Simay'la sen ne alaka?" Elimi lambaya uzatıp yaktığımda fark ettiğim ilk şey Simay'ın kızaran gözleriyle oturduğuydu.

O an kalbime bir acı saplandı.

Annem ya da babam mı aramıştı?

Tuğrul'u boş verip önüne eğildiğimde bedeninin titrediğini hissettim. Ellerimi bacaklarına koyduğumda bakışları beni buldu.

"Bebeğim..." diye fısıldadım. "Bizimkiler mi aradı, ne oldu sana?" Uzanıp saçlarını sevdiğimde dudaklarından bir hıçkırık kaçtı. Kollarını boynuma sarıp beni kendine çektiğinde şaşkın hissediyordum.

"Özür dilerim Mahir." diye mırıldandığında yutkundum.

Bir şey olmuştu.

Bedenimi saran kollarının arasından çıktığımda gözlerinde gördüğüm korku beni gittikçe endişelendiriyordu. Gözlerim hızla bedeninin her yerinde gezinirken bir çizik, bir yara aradı fakat bulamadı.

"İyi misin güzelim?" dedim telaşımı saklamadan. "Biri bir şey mi yaptı? Gördün mü kim olduğunu? Polise gidelim, şikayet edelim mi?"

Başını iki yana sallarken gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

"Çok utanıyorum." diye fısıldadı hıçkırıklarının arasından. Gözlerim yavaş yavaş dolarken uzanıp gözlerini sildim. "Utanacağın bir şey yok miniğim."

Bir şey söylemedi. Ben de bir şey söylemedim. O ağladı ben ise gözyaşlarını sildim.

"Uyumak istiyorum." diye mırıldandı bir anda.

"Tamam uyu ağabeyim."

Ben önünde eğilmişken ayağa kalktı ve yanımdan geçip gitti. Derin bir nefes verdim. Ne zaman konuşmaya hazır olursa o zaman konuşurduk.

ama evlisin |gay| •bxb•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin