.....Güzelce banyomu yaptıktan sonra üstüme temiz bir havluyu geçirerek dışarı çıkmıştım. Normalde banyoda giyer çıkardım fakat bu gün kimse olmadığı için banyoda giyinmemiştim. Hem biraz vücüdumada güzel şeyler sürebilirim diye düşünmüştüm. Bu beni rahatlatabilirdi fakat benim öyle tarzda ürünlerim yoktu bu yüzden Jennie unnienin dolabını karıştırmalıydım. Onda öyle şeyler bayaa bir şekilde vardı..biraz yaramazlığın zararı olmazdı..
Jennie unnienin dolabının yanına gelerek açmış ve içine bakmaya başlamıştım. Tamda düşündüğüm gibiydi.. elime geçen bir kaç krem ve serumu alıp masaya doğru ilerleyip bırakmıştım. Tekrardan dolabın kapaklarını kapatmak için geri gitmiş ve kapatıp tekrardan masanın yanına gelmiştim. Şimdi hepsini güzelce inceleme zamanıydı. Üstlerinde garip garip şeyler yazıyordu. Fakat hepside vucut kremi falan filandı.. Elime en büyük kremi alıp daha yakından incelemeye başlamıştım.
"Haz arttırıcı kokulu vücut losyonumu?..Ne ki bu?" Merakla kapağı açıp burnuma götürmüştüm. "Tanrımm!..harikaa!" Burnuma öyle bir koku gelmiştiki şaşkınlıkla dahada koklamıştım. Çünkü harika bir kokuydu..Evet bunu kesinlikle sürecektim... Sonunda koklamayı bırakıp tekrardan masayın üstüne koymuştum. Ardından üstümdeki havludan kurtulup iç çamaşırlarımı giymiş ve tekrardan masanın yanına gelerek kremi alıp elime sıkmıştım. Kıvamı harikaydı. Yavaşça vücuduma sürüp her yerime güzelce yaymıştım. Nedense içimi iyi yapmıştı..olanlar aklımdan gitmesede..çok düşünmemeye çalışsamda olmuyordu..bana kötü bir şey yapmasada dokunmuştu sonuçta..ne yapacaktım?..çıkmazda gibiydim..
Büyük bir sıkıntılı nefes vererek kötü düşüncelerimden kurtulmuş ve kremi sürmeyi bitirmiştim. Bence bu günlük yeterdi bu kadar bakım. Bana çok bileydi.. sadece kafa dağıtmak amaçlı yapmıştım fakat..aklımdakiler dağılmıyordu..olmuyordu..Açtığım losyonun kapağını kapatmış ve masayın üstüne tekrardan bırakmıştım. Bunları sonra yerleştirecektim. Şimdi üstümü giymeliydim yoksa her an üşütebilirdim. Yatağın yanına hızla ilerlemiş ve onceden ayarladığım elbiseyi daha doğrusu geceliğimi alarak hızlıca üstüme geçirmiştim. Belime kadar gelen sarı saçlarım ıslak olmasından dolayı rahatsız olmuştum. Elime geeçen bir havluyu alarak hemen saçıma sarmıştım. Ardından hızla Jennie unnienin malzemelerini tekrardan yerlerine koymak için masanın yanına gelmiştim. Hızla elime hepsini alarak dolaba doğru ilerlemiş ve dolabın kapaklarını açarak içine güzelce yerleştirmiştim. O kadar çok bakım ürünleri vardıkı..ama zaten belliydiki, metrelerce uzaktan bile güzel ve sexy kokusunu alabilirdi insan..resmen ben bakımlıyım diye bağırıyordu cildi..parıl parıldı.. şu an bile kendimi bir tane sürdüğüm krem ile o kadar temiz ve güzel hissediyordum ki..bu biraz garipti..yabancıydı..
Jennie unnienin dolabını geri eski haline getirip örtmüş ve yatağımın yanında bulunan aynanın yanına gelerek saçımı havludan kurtarmıştım. Saç kurutma makinesi vardı fakat şu an hiç uğraşamazdım..Saçımı arkaya geriye sallayıp sirkelemiştim. Zaten kurumayada yüz tütmuştu. Bir kaç kere daha sirkeleyip havludan silmiş ve aynanın yanında bulunan taraktan güzelce taramıştım. Uzun zamandır saçlarımı hiç kesmememden dolayı iyice uzamış ve popoma kadar gelmişlerdi. Doğrusu içimde de saçımı kesmeye yönelik bir düşünce bile yoktu halen, çünkü saçlarımı seviyordum... Tarama işini bitirip geri tarağı yerine koyup aynadan kendimi izlemeye başlamıştım...Doğrusu neyimi izleyeceksem!?..her boşluğumda sadece kötü şeyler geliyordu aklıma..kendime bir şeyler bulmam lazımdı..ve benimde bu durumda sadece kitaplarım vardı..başka bir çözümüm yoktu çünkü..telefon hayatımda hiç kullanmamıştım,daha doğrusu dokunmatik hiç kullanmamıştım. Sadece küçük bir tuşlu telefonum vardı..zaten pek ihtiyacım da yoktu...Hayatımda hiç Lise görememiştim, çünkü ortaokul terktim..kendi kendime öğrenci olup duruyordum. Bilmediğim şeyleri malikanede bulunan kütüphaneden bulabiliyordum. Hatta Fransızca, ingilizce ve rusçada kendimi baya geliştirmiştim. Oradaki dil kitapları her dile ayrı bir ilgi vermemi sağlamıştı. Yani illaki okul okumak değildi önemli olan..önemli olan gayretli ve azimli olmaktı. Ve ben bu iki kavramıda çok güzel bir şekilde yaşayabiliyordum. Ve şunu söylemeliyimki ,hiç merak dahi etmemiştim şimdiki zamanın telefonlarını..beni benden uzaklaştıran şeyleri hiç merak etmezdim çünkü..ben ben olmayı ve kendim gibi yaşamayı severdim..Hayvanlarımla vakit geçirmeyi, kitaplarım ile hayal kurmayı, unnielerim ile de temizlik yapmayı ne olursa olsun hiç bir şeye değişmezdim..çünkü bunların hepsi bana göre paha biçilemezdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORLORN
FanfictionAnnesi ve babası tarafından halen bebek iken sokağa bırakılan Lalisa ,Köyün en büyük ve zengin ağası Dede Kim tarafından sahiplenilir. Bebekliği Kim malikanesinin müşterlamatında geçen Lalisa on beş yaşından sonra malikanenin hizmetçiliğini yapmaya...