..."Bu kız Mingyunun sevgilisi felan değil!!Bu kız benim!!VE BENİM KALACAK!..Bunu bütün cihana yayın!!..Lalisa Monobal bana ait!"
Bir anda sinirlice durup bütün habercilerin karşısında sert ve öfke ile söylediği şeylerden sonra olduğum yerde dona kalmıştım. Hayır..hayır bu gerçek felan değil..değildi..Gün boyunca bir hayalin içerisinde olmalıydım? Dimi?-...HAYIR!
Bir anda tekrardan hareketlenmesi ile kendime gelerek kaldığım yerden yani bağırmaya ve omzuna vurmaya devam etmiştim."İndir beni TAEHYUNG!İndir!!Ve ben senin hiç bir şeyin değilim! KURTARIN BENİİİ!-" Bağırdığım anda bir anda indirilip bir bebek gibi bir arabanın içine oturtmuştu. Şaşkınca oturduğum yerde kalırken hızla kapıyı örtmüştü. Ben ise tekrardan bağırmaya ve kapıyı açmaya çalışmıştım fakat ne ara kilitlediyse kapı açılmıyordu. Diğer tarafada hızla geçerek girmiş ve tekrardan kapıları kilitlemişti. Ama ben hala bir umutla zorlamaya devam ediyordum. " Ne yapmaya çalışıyorsun Taehyung! Neden bana böyle davranıyorsun!.." Eni sonunda dayanamayarak ona dönmüş ve sorgularcasına bağırmıştım. O ise beni duymayarak hızla arabayı çalıştırmış ve bir anda gaza basmıştı. Gaza basmasıyla bir anda koltuğa yapışmıştım. O ise bir anda bana dönüp tekrardan önüne dönmüştü. "Kemerini tak!" Emir edercesine sinirlice kemeri takmamı söyleyince gelen bir cesaret ile kabul etmemiştim. "Hayır!İndir beni arabadan!" Aynı şekilde ona bakmayarak öfkeyle tıslamıştım. Bu tepkime sinir olmuş gibiydi çünkü direksiyonu tutan elleri tamamen damar içindeydi direksiyonu sıkmaktan.. Sinirlenmişti..
"Sana kemerini tak dedim Lisa!Yoksa!..." Sesini yükseltmiş ve öfkeyle bana bakmadan konuşmuştu. Ama ben beni bu arabadan indirene kadar onu dinlemiyecektim! Eğer o beni dinlemiyorsa bende onu dinlemezdim!."Hayır! Takmıyacağım!..Yoksa ne olu-"Bir anda arabayı ani fren ile durdurunca yerimde sendeliyerek öne yapışacaktimki eli buna engel olarak beni öne çarpmadan kurtarmıştı. Ben ise öne gelen saçlarımı arkaya atarak üstümdeki şok ile öne ve eline bakmaya başlamıştım. "Yoksa bu olur!...Ve eğer sen takmıyorsanda ben takarım!" Sinirlice bana kızmış ve hızla üstüme eğilmişti. Daha ne dediğini dahi anlamadan üstüme doğru eğilince olduğum yerde kalmış ve onu izlemeye başlamıştım. Yemin ederim şunu anladım, bu adamın sağına soluna belli olmuyordu..orası kesindi. Kemeri çekip yerine takmasıyla dibimde olduğunu unutup derin bir nefes vermiştim. Anında yaptığım şeyden utanmıştımki yüzünü yüz hizama getirerek sessizce yüzüme bakmaya başlamıştı. Aynı şekilde bende bakmaya başlamıştım ne kadar utansamda fakat şu da vardıki görünüşü bakışlarıyla asla aynı değildi. Görünüşü ne kadar kaba saba olsada gözleri öyle değildi. Bu yüzden ne kadar istemesemde gözlerine bakmaktan asla kendimi alıkoyamıyordum. Beni içine çekiyor gibiydi..."Özür dilerim.." hiç beklemediğim bir anda gözlerimin içine bakarak söylediği şey ile bir an hayata karşı inanışım gitmişti. Çünkü kesinlikle bunların hiç birisi gerçek değildi..olamazdı..
Gözlerimi kaçırmış ve kafamı çevirmiştim.."Lisa gözlerime bak..kaçırma gözlerini benden.." fakat bir anda elini çeneme koyarak söylediği şeylerden sonra kafamı yavaşça tekrardan kendine çevirmişti..ama halen gözlerine bakmak istemiyordum. Gözlerimi kaçırmaya devam ediyordum. İstemiyordum..
"Biliyormusun..." biraz sessizliğin ardından fısıltılı bir şekilde yüzüme bir şey söyleyip durmuştu..bir şeyi söylemeye hazırlanıyor gibiydi..Ardından derin bir nefes almış ve gözlerime bakmaya devam etmişti."Senin gözlerindeki o sonsuz okyanusu sen bana yardım ettiğin gün keşfettim Lisa...Gözlerin beni bana bildirdi..Gözlerindeki o mavi bana unutulmayacak şeyler öğretti..Ve en önemliside ne biliyormusun Lisa... Bana Aşka aşık olmayı gösterdi o bir çift mavi sonsuzluk..Ve sen ne zaman benden gözlerini kaçırsan benim sonsuz karanlığa gömülüp ,o sonsuz okanusumu kaybettiğimi anladım..Bu yüzden bir şeyleri çok geç fark ettiğim için özür dilerim..sana yaşattığım o anılar için özür dilerim..Senden tek isteğim beni affetmen..Ve o sonsuz okyanusumdan beni mahrum etmemen.."
Fısıltılıca çıkan sesi ve sıcak nefesi beni benden almıştı..Ne diyeceğimi bilemiyordum. Dedikleri beni dumura uğratmıştı..Sadece şaşkınca yüzüne bakıyordum..Çünkü dedikleri hiç beklemediğim şeylerden birisiydi...Gözleri koyu kahveye bürünmüştü..Pişmanlık içinde gibiydi..
Artık dayanamamış ve gözlerine cesurca gözlerimi dikmiştim...Gözlerimi artık kaçıramıyordum. Dediği şeyler bende bir çok bakış açısını değiştirmişti. Gözlerimi gözlerinden alamıyordum...bunların hepsi gerçekti..Çünkü gözler asla yalan söylemezdi..
Eli yavaşça çenemden yüzüme doğru yükselmiş ve yanağımı naif bir şekilde yavaşça okşamaya başlamıştı.Tenime değen eli nedeniyle derin bir nefes vermiştim tekrardan.. Gözleri gözlerimden yavaşça aşşağı inmeye başlayınca ortalık sanki daha çok sessizleşmişti..Sanki hayat durmuş ve bizi izlemeye başlamış gibiydi..Koyu hareleri kırmızı rujun istila ettiği dudaklarımda durmuştu..Bunu istiyordu..bende aynı şekilde gözlerimi dudaklarına indirmiştim fakat utanç ile tekrardan gözlerine çıkarmıştım gözlerimi..gelen bir çekinme ile dudaklarımı birbirine bastırıp ıslatmışltım..Bunu yapmam ile yüzümde duran bir eli sıkılaşırken diğer elinide boynuma koyup yavaşça yaklaşmaya başlamıştı..Utanç ile olduğum yerde kalırken bunu yapmalımıyım, Yoksa yapmamalımıyım diye kendime sormuştum..Yoksa yapabilirmiydim..Yerimde titrerken dudaklarıma deyecek dudakları ile panikleyerek bunu yapamıyacağımı anlamış ve hemen kafamı çevirmiştim. Taehyung olduğu yerde kalırken ben derin derin nefesler alıp vermeye başlamıştım.. Hayır..ben bunu yapamazdım..
....
Taehyung'un Arabası>>>
...
Hahaahah..nasıl bir yerde bölümü bitirdim ama..
Neyse..🤭😆
Yanlışlarımı ve yazım hatalarımı affedin..🙏🏻🙏🏻❤️🩹
Sizi seviyorumm🥰🤗😚❤️🔥
Lütfen oy vermeyi unutmayııınn😩🥺🤕🙏🏻🙏🏻
781 kelime🫣🫢
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORLORN
FanfictionAnnesi ve babası tarafından halen bebek iken sokağa bırakılan Lalisa ,Köyün en büyük ve zengin ağası Dede Kim tarafından sahiplenilir. Bebekliği Kim malikanesinin müşterlamatında geçen Lalisa on beş yaşından sonra malikanenin hizmetçiliğini yapmaya...