.....
Bir anda bileğimdeki elleri hissetmem ile dengemi kaybedip düşmem bir olmuştu. Gözlerimi korku ile kapamış ve çığlık atcaktımki ağzıma kapanan el sayesinde bu gerçekleşmemişti. Hatta düşeceğim yeri sert zannederken tam tersi öyle olma- NEE!HAYIR..hayır!- Tekrardan vücüduma adrenalin yükselirken hızla gözlerimi açmam ile burnumun dibinde gözlerimin içine kadar bakan koyu kahve hareleri görmem ile gözlerimi delinecek gibi açmış ve düştüğüm yerde- yani " Taehyung'un" kucağından kalkmak için hızla kıpırdamıştımki belimdeki ellerin belimi dahada sıkı kavramasıyla kıpırdayamaz olmuş ve olduğum yerde kalmıştım. "Şşşş!, kıpırdama!" Aniden koyu fısıldayan sesini duymam ile gözlerimi tekrardan gözlerine çıkarmış ve öylece kalakalmıştım.-
"Boncuukkk!..Nerdesin!?"
Aniden tekrardan Hoseok oppanın sesini duymam ile korkuyla tekrardan kıpırdamıştım. Sesi çok yakından geliyordu. TANRIM!..Eğer buraya gelir ve bizi böyle görürse her şeyi çok yanlış Anlayabilirdi!..Ahh! Ne yapıcam ben?..neden Hoseok oppa burada!..ve neden boncuğun bu gün buraya gelesi tuttu!?..her şey planlanmış gibi..tanrım nolur kurtar beni bu durumdan..bu ortamdan..bu pozisyondan!-
"Lisa.." kulağıma değen sıcak nefes ve işittiğim ismim ile korkuyla baktığım taraftan kafamı yavaşça o tarafa doğru çevirdiğimde tekrardan kahve hareler gözümü bulmuştu. Anında büyüye kapılmış gibi gözüme dimdik bakarken yerimde tekrardan rahatsızca kıpırdamıştımki belimdeki eller tekrardan sıkılaşmıştı ve bu beni baya geriyordu. "Belime dokunmayı bırakırmısın..lütfen!" Ciddi bir uyarım ile dudaklarını birbirine bastırmış ve sırıtmıştı. Daha sonrada ellerini sanki bilerek yaparcasına vücüduma sürterek üstümden çekmiş ve kenarlara bırakmıştı. "Peki.."ardından koyu sesi ve dokunuşları ile gerilmemi sağlamıştı. Ne yapmaya çalışıyordu bu!..Yani yaptığı hiç normal bişey değil gibiydi..Ve artı olarak halen gözlerimin taa içine bakı-
Bir anda dibimizden gelen miyavlama sesi ile yerimde sıçramış ve hızla kafamı o tarafa çevirmiştim.-
nE!?..hayır!..Taehyungta aynı şekilde o tarafa baktığında ağzından bir küfür mırıldandığını duymuştum...Bunun sebebi kesinlikle Boncuğun tam karşımızda bize doğru bakıp miyavlamasıydı..Sanki bir insanmış gibi bize bakıp miyavlıyordu..
"Pist!pist! Pist!..Gitsene!" Bir anda Taehyungun kıpırdayıp eli ile Boncuğu kovalama çalısmaları ile şaşkınlık ile bakıp ardından göz devirmiştim. "Hey..kediyi ürkütüyorsun!..biraz nazik ol boncuğa karşı." Sert uyarım ile yavaşça yüzünü bana döndürmüştü."Bizim istediğimizde bu değilmi Tanrı aşkına?!" İsyankarca sinirli bir ses ile yüzüme doğru fısıldayınca kafamı olumsuzca sallamıştım. "Hayır..benim istediğim buradan uzaklaşması, ürküp kaçması değ-" ,"Hıhh..işte buradasın güzel kızımm" Bir anda hemen hemen yanımızdan gelen ses ile diyeceğim lafları yutup paniklemiştim. Bu halde ne yapa- gözlerim dolmaya başlamışken aniden ters çevirilmem ve saman balyalarının arkasında bulunan samanların içine düşmem bir olmuş ve üstümdeki ağırlık ve saman parçaları ile bütün görüş açım kapanmış ve samanların içine gömülmüştüm- daha doğrusu 'gömülmüştük!
Taehyung yavaşça dığrularak aramızda bir nefes alma boşluğu bıraktığında sessiz olmaya ekstra bir özen gösterdiği her haliyle belliydi. Korku ile gözlerinin içine bakarken nefesimi tutmuş ve olacakları beklemeye başlamıştım. O ise dimdik bir şekilde gözlerime bakıp donmuş gibi duruyordu..ve Bu ortam kesinlikle bana çok fazlaydı. ŞU AN KALP KRİZİ GEÇİREBİLİRDİM!'"Boncuuk? Senmisin?" Bir anda gelen ses ile adım sesleride yaklaşmaya başlamıştı. Gözlerim hızla dolarken Taehyung gözlerini kapatmış ve kufür edip lanet mırıldanıyordu- 'Miyaavv~ bir anda tekrardan gelen kedi sesi ile gözlerimi anında açmıştım. Yerimde kıpırdayacaktımki Taehyung buna engel olmuş ve kıpırdayamamıştım.- "Boncukk..Hahh!..işte buradasıınn..varya bir an kayboldun sanmıştım. Çok korktum.. Bir daha buralara gelme..tamammı..oyyy..tatlı mavi boncuğum benim.." Hoseokun memnuniyet dolu sesi ile büyük bir nefes vermiştim. Ardından uzaklaşmaya başlayan adım seslerini duymam ilede gözlerimi yummuş ve büyük bir oh çekerek gülümsemiştim. Kurtulmuştum- ahh! Daha doğrusu kurtulmuştuk!..Gözlerimi hızla tekrardan açtığımda tam dibimde kıpırdamadan bana bakan bir adet Taehyungu asla beklemiyordum doğrusu. Bende onun gözlerine bakmaya başlamışken utanmış ve kıpırdayarak hızla altından kurtulup kendimi saman balyalarının üstüne atmıştım. Yani bence bana bu kadar adrenalin yeterdi. Artık gidip başka bir belaya bulaşmadan yatağıma girip bütün bu günün yorgunluğundan kurtulmak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORLORN
FanficAnnesi ve babası tarafından halen bebek iken sokağa bırakılan Lalisa ,Köyün en büyük ve zengin ağası Dede Kim tarafından sahiplenilir. Bebekliği Kim malikanesinin müşterlamatında geçen Lalisa on beş yaşından sonra malikanenin hizmetçiliğini yapmaya...