...Acele ile müşterilamata girdikten sonra kendimi yatağa zor atmıştım. Gerçektende bazen 'lanetlendim mi acaba' diye düşünmeden edemiyordum. Çünkü bir insanın bir günde bu kadar ağır şey yaşaması çok garipti. Kim ailesi gelmeden önce hayatım o kadar iyi ve yolundakiydi, her günü mutlu bir şekilde bitirebiliyordum. Bir de şimdiki halime bak..bundan iki gün önce vs şimdi....
Yatağıma girir girmez ağlama isteğim yok olsada kendimi fazlasıyla bitkin hissediyordum, bu yüzden uyumanın iyi geleceğini düşünmüştüm....Hava karanlamaya yüz tutmuş bir şekilde iken güneşin ışınları artık odaya vurmuyordu. Odanın içinde sessizlik mevcut iken başımın yanında duran saat bu durumu bozuyordu, fakat ben pekte seslere takıntılı bir insan değildim bu yüzden bana hoş bir tını gibi geliyordu..gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlarken yüzümde saçma bir gülümseme oluşmuştu, bunun neden olduğunu bilmeksizin şaşırmış ve düşününce artık vücudumun beni ele geçirdiğini anlamıştım... size söylemişmiydim bilmiyorum ama uyuyunca beynim benim istemediğim şeyleri hayal etmeye bayılıyordu. Yani uyuyunca beni ele geçiriyordu. Bu nedenle bazen ne yaptığımı bile anlayamıyordum....tıpkı az önceki saçma gülümsemem gibi..
.....
.....Yerimde kan ter içinde uyanmamla etrafa şaşkınlık içinde bakmaya başlamıştım. Etraf tamamen karanlıktı sadece pencereden vuran ufak ay ışığı vardı. Yüreğim ağzımda atıyordu. Korku ile elimi yatağıma daha sonra da kontrol amaçlı yanımda duran komidine götürüp kontrol etmiş daha sonrada büyük bir nefes vererek sakinlemiştim..Çok şükür her şey rüyaydı..Ve odamdaydım...Büyük bir nefes daha vererek komidinin üstünde duran lambamı yakıp tekrardan yatağıma doğru yaslanmıştım. İyice terlemiş ve sıcaklamıştım..midem kasılırken kalbim yerinden çıkmak istercesine atıyordu.. Tekrardan ve tekrardan nefes verip yerimde rahatsızca kıpırdamıştım. "Off!..tanrımm!" Elim ile kafamı sıkmış ve terimi silmiştim...tekrardan sıkıntılıca nefes vererek küçük lambanın odanın içinde yaydığı ışığı seyretmiştim... yerimde tekrardan rahatsızca kıpırdayıp gördüklerimi düşünmemeye çalışsamda olmuyordu... Yaşadığın kötü şeyleri tekrardan rüyada görmek insana çok kötü oluyordu..bunun nasıl bir şey olduğunu ise yaşamadan bilemezdi insan.. Rüyamda zaman geriye gitmiş gibi tekrardan o anları yaşamıştım..fakat bu sefer Taehyung yoktu..kimse yoktu..ben tekdim..-..tekrardan dayanamamış ve bu sefer hıçkırıklarımı bırakmıştım..ne güzel uyurken gülümseyerek gözlerimi kaparken, uyanırken korkuyla açmıştım.. bu çok ağırdı..hıçkırarak ağladığım sırada kapının açılması ile korkuyla o tarafa dönmüştüm fakat gelen kişiyi görmem ile içim rahatlıyarak ağlamaya devam etmiştim. "Lisa?..noldu!?.." Jennie unnie anında yanıma gelerek sarılınca bunu beklemişçesine direk kollarımı ona sarmıştım. "Bebeğimm..kötü bir şey yok değilmi?" Endişelice konuşup dudaklarını boynuma bastırmıştı, sakinleşmem için. Kafamı olumsuzca sallayıp dahada sıkı sarılmıştım. "Unnie..ben bir k-kabus gördüm..her şeyi tekrardan yaşadım unnie..o kadar kötüydiki.." ağlamalarım ile titreyen sesim ile dahada kötü olurken o belimi okşamaya başlamıştı. "T-tamam bebeğim...h-hepsi geçti..o bir kabustu..ben yanındayım bak.." beni sakinleştirmeye çalışsada onunda sesi titremeye başlamıştı.. Kollarımı dahada sararken tekrardan boynumu öpmüş ve ayrılmak istemesede zornan ayrılmış ve ellerini yüzüme götürmüştü. " unut onları..geçti..tamammı.. Hele bir baksana! ben sana ne getirdim!" Beni sakinleştirmek için kısılan sesi komik bir şekilde yükselince gülümsemiştim. Gülümsemem ile kafa sallayınca oda gülmüş ve yanağımı sıkmıştı."Hıhh..işte benim Lisama da bu yakışıyor.." dediği şeyler ile kafamı utanarak sallamış ve göz yaşlarımı silmiştim. Jennie unnie arkasını hızla dönerek az önce fark edemediğim bıraktığı şeyi eline alarak tekrardan hızlıca bana donmüştü. "Bakkk!" Hızla elindekini bana tutunca elindekine şaşkınca bakmış ve tekrardan şaşkınca Jennie unnieye dönmüştüm.."UNNİEE!..şaka yapıyorsun!" Elimi ağzıma götürmüş ve seviçle Jennie unnienin gözlerine bakmıştım.."Hayır..bu senin." Elimi hızla ağzımdan çekerek uzattığı 'hayellerimin çikolatası olan Milka'yı' hızla almış ve şaşkınca çikolataya bakmaya başlamıştım. "Beğendin mi?" Jennie unnie kısık ses tonu ile bana bakıp gülümseyince hızla üstüne atlayarak sarılmıştım. "Çok teşekkür ederimm!..çok teşekkür ederiimmm!" Mutlulukla konuşunca gülerek kıkırdamıştı.."Rica ederim canım benim.." sakince konuşup eli ile belimi patpatlayıp sıvazlamış ve ayrılmıştı. Mutluluk ile elimdeki çikolataya baktığım yerde tekrardan kıkırdayınca bende kıkırdamıştım. "Tamam o zaman..sen çikolatanı mutluluk ile ye ben de tekrardan göze çarpmadan gideyim..Seni merak ettim ve bunu sana ulaştırmak istedim.. hadi kendine iyi bak ve sakın korkma tamammı meleğim." Hızla ayağa kalkması ile kafa sallamış ve gülümsemiştim.."hadi akşam görüşürüz tatlım..unnien kaçar.." el sallayarak kapıya ilerlediğinde gitmesini istemediğimi anlamıştım..ama mecburdu, bu yüzden ses çıkarmamış ve el sallamıştım."Görüşürüz unnie..merak etme beni..kolay gelsin!" Arkasından bağırdığımda gülümsemiş ve uzaktan bir öpücük atarak çıkmış ve gitmişti. Ben ise arkasından gülümsemiş ve çikolataya bakarak sarılmış tekrardan yatağıma yatmıştım. Doğrusu şu hayatta küçük bir çikolata bile beni mutlu etmeye yetiyordu..bütün yaşadığım şeylere rağmen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORLORN
Fiksi PenggemarAnnesi ve babası tarafından halen bebek iken sokağa bırakılan Lalisa ,Köyün en büyük ve zengin ağası Dede Kim tarafından sahiplenilir. Bebekliği Kim malikanesinin müşterlamatında geçen Lalisa on beş yaşından sonra malikanenin hizmetçiliğini yapmaya...