....
"Tamam geçti bebeğim..." Jisoo unnie başımı okşayarak kendinden ayırıp elleri ile yüzümü avuçlayıp beni anne şefkatiyle sakinleştirmişti..
Başıma gelen şeylerden sonra unnielerim beni müşterilamata getirmişti. Jisoo unnie yanımda kalırken Jennie unnie biraz vakit yanımda kaldıktan sonra malikaneye geri dönmüştü.
Biliyorum yanımda kalmak istiyordu, bende aynı şekilde onun yanımda kalmasını istiyordum fakat işimiz nedeniyle tamamen izin alamıyorduk..alamıyordu.."Lisa.." bir anda düşüncelerimden beni ayıran Jisoo unnienin sesi ile ona doğru dönmüştüm. Kafamı çevirip sadece yüzüne bakmıştım çünkü konuşmaya dahi halim yoktu.. oda anlamışçasına kafa sallamış ve acı bir şekilde gülümsemişti.
"Bebeğim. Benim vaktim doldu..yanında kalmayı çok isterim fakat biliyorsun.." dediği şeyler ile içimden gelmesede gülümsemiş ve kafa sallamıştım. İçimi üzüntü şimdiden sarmıştı fakat gitmesi gerekti..
"Tamam o zaman..ben gidiyorum..bir şey olursa hemen ara tamammı.."
Sesindeki pişmanlık ile gülümseyip son defa daha yanıma gelip anlımı öpmüş ve hızla kapıya doğru gidip açtıktan sonra dışarı çıkarak kapıyı tekrardan örtmüştü..ve beni koca bir sessizlikle başbaşa bırakmıştı..kendimi anında can sıkıntısıyla tekrardan yatağa atmış ve boş boş tavanı izlemeye başlamıştım..yani başka ne yapabilirdim-
Bir anda kapının hızla açılmasıyla hızla yataktan doğrulmuştum. İçeri giren kişi ardından kapıyı hızla örtüp kilitleyince korkuyla gerilemiştimki gelen kişinin kim olduğunu görmem ile gözlerimi şaşkınlıkla aralamış ve donakalmıştım.."S-sen?.." kekeme bir şekilde ağzımdan çıkan şey ile arkasını bana dönünce utanarak bakışlarımı kaçırmıştım.."Ne işin var burada?! neden kapıyı kilitledin!" Yüzüne bakmayarak sorgularcasına sesimi yükseltince yanıma doğru yaklaşmaya başlamıştı. Korkuyla yüzümü ona çevirip şaşkınca bakmaya başlamıştım.."Napıyorsun-" "İyimisin?" Bir anda durarak sözümü kesen cümle ile bakışlarım şaşkınlığa dönüşmüştü. "Ne?" Anlamıyarak yüzüne bakmaya başlamıştım. "İyimisin Lisa?!" Taki bir anda sesini yükseltmesi ile korkarak ne dediğini anlamış ve başımı sallamıştım. "İ-iyiyim.." söylediğim şey ile hayal kırıklığı ile bakmaya başlayıp gülmüş ve kafasını yere doğru düşürmüştü..Hatta delirmişcesine kafasını sallayıp durmuş ve bir şeyleri inkar edermişcesine bir şeyler diyip tekrardan bana dönmüştü.."Anlamadığım şey ne biliyormusun Lisa?.."bir anda sessizleşip kendi kendine gülmüş ve tekrardan bana dönmüştü."Seni bu kadar korkutacak ne yaptım ben?!"..dediği şeyler ile dona kalmış ve gözlerinin içine bakmaya başlamıştım . Ardından sessizliği bozup biraz yaklaşmıştı. "Neden sürekli benden korkuyorsun?..neden sürekli benden kaçıyorsun.." sesi sonlara doğru kısılmıştı.. gözlerinde belli bir pişmanlık vardı.. Gözlerimi gözlerinden kaçırıp ciddileşmiş ve başka tarafa doğru bakmaya başlamıştım...Ne yani?..kendinden korkmamı küçüklüğüm boyunca kaderime yazan kendi değilmiydi..bunca zaman beni aşşağılayan ve gözüme korkusunu yerleştiren de o değilmiydi?!..
"Lisa artık gözlerini gözlerimden kaçırmayı kes!" Bir anda sesinin yükselmesi ile tekrar korkmuş ve ellerimi kulaklarıma siper etmiştim..çünkü sesi normalinden daha yüksek çıkmıştı.Yerimde küçük bir top olmaya başlamışken bir anda kolumdan tutulup dikleştirilmem bir olmuştu. Korkuyla çığlık atıcaktımki koyu kahveler ile karşılaşmam beni susturmuştu. Gözlerinde saf pişmanlık vardı.."Neden Lisa..Ben seni bu hale getirecek ne yaptım-" bir anda dayanamayarak kollarımı ellerinden kurtararak gerilemiştim.
"Biliyorsun Taehyung!!..Beni bu hale getiren sensin tabiki! Sen böyle olmamı istedin! Sen bana korkuyu öğrettin! Sen bana yerimin neresi olduğunu ve ne olduğumu gösterdin!" Bağırdığım için içine giden sesimi düzenlemiş ve bir adım üstüne yürümüştüm. "Ve en önemlisi ne biliyormusun?!..bana nefretin ne olduğunu öğrettiniz!..bana sizden nasıl nefret edeceğimi öğrettiniz!..bu yüzden sizden sonsuza kadar nefret edeceğim!!" Bir parmağımdan omzuna vurarak iğrenircesine yüzüne konuştuktan sonra donuk bir şaşkınlıkla bakan bedene sessizce bakıp gülmüştüm. "Ne yani..bunca zaman yaptığın şeyleri bilmiyormuydun..yada nasıl davrandığını fark edemiyormuydun-ahh, hayır..senin kendine bile söz geçiremediğin kibrin vardı değilmi?!..ahh pardon. En iyisi ben seni egolaşmış kibrin ile yanlız bırakayım.." sözümü bitirip tekrardan aklıma gelen son şey ile tekrardan koyu kahve harelere bakmıştım."Ve birdaha sakın bana kendini tanımlayan sorular sorma! Çünkü bu cevapları sen benden daha iyi bilirsin!" Yüzüne tükürürcesine konuşup omzuna çarpıp kapıya doğru ilerleyip kulpa doğru uzanmıştımki arkamdaki hareketlenme ve ne olduğunu dahi anlamadan ters çevrilip kapıya yaslanmam ile dudaklarımdaki sert baskı bir olmuştu........
...Tekrardaannn Selamlaar..💣💝
Biliyorum uzun zaman oldu ve de bölüm kısa oldu..😗
Hepsi için teker teker özür dileriim..
Hepsini telafi edeceğim..🙏🏻💪🏼🫸🏻🫷🏻Ve yazım Hatalarım varsa eğer çok özür dilerim..😮💨
...
Bu arada Lisanın yeni şarkısını duydunuzmuuuuu??🤘🏻🤟🏻
ROCKSTAR!!!🫣🫣
HUHUHHUUUU!!🤪hehehegejdh
Neysee..
SİZİ SEVİYOREEEEE😚😙😋🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORLORN
FanfictionAnnesi ve babası tarafından halen bebek iken sokağa bırakılan Lalisa ,Köyün en büyük ve zengin ağası Dede Kim tarafından sahiplenilir. Bebekliği Kim malikanesinin müşterlamatında geçen Lalisa on beş yaşından sonra malikanenin hizmetçiliğini yapmaya...