FORLORN

15.Bölüm

....

Gelen kapı sesi ile gözlerimi aniden açmam bir olmuştu. Anlamsızca gözlerimi yumup tekrardan açmış ve yataktan doğrularak kapıya doğru bakmıştım. Fakat hiç kimse yoktu. Hava aydınlanmış ve güneş doğmaya başlamıştı neredeyse. Dikkatimi kapıdan alıp başı ucumda duran komidinin üstündeki saate bakmam ile gelen kapı sesinin nedenini anlamıştım. Kesinlikle unnielerim olmalıydı. Çünkü tam saatiydi malikaneye gitmenin. Kim bilir nasıldır şimdi işleri, benim üç gün yatmam onları baya yormuş olmalıydı. Çünkü ben yokken benim görevlerimide onlar yapmak zorundalardı. Ama bu gün son gündü. Artık unnielerime yardım edip işlerini azaltacaktım. Ve doğrusu gerçekten malikaneyi çok özlemiştim..Ama içindeki iki kişi hariçti tabiki..Taehyung ve Jungkook..

Ahh..tanrımmm!

Bir anda aklımdan geçen isim ile dün gece yaşadığım şeyler her dakikası ile gözümde canlanmıştı..Yaşadığım en çıkmaz ve kötü günlerimden birisi olabilirdi! Bir merhamet ile bir sürü maraz çıkartmıştı başıma..Hatta o adamın yanında bilinçsiz bir şekilde kısacık mini bir elbise ile durmuştum onca vakit!..Tanrıım!..Ne yapacaktım ben artık..bir daha nasıl durabilirdim onun yanında!..üstüne üstlük Üstüne dahi düşmüştüm!!!..

Ahh..
Aklıma gelen onca şey ile karşımda duran boş duvarı donukça izlemiş içimde büyük bir savaş çıkartmıştım. Her dakikasının rezillik olduğunu düşündükçe tüylerim diken diken oluyordu..birde bunların hepsini hoseok oppa görseydi tam biterdim..ama eğer o' yani Taehyung bir şey yapmasaydı şimdiye gerçekten bitmiştim zaten...yada herneyse..bilmiyorum..

(Ama zorda olsa ona bir teşekkür borçlu olduğumu biliyordum..)

İçimden geçen bir düşünce ile kendimi hızla direk yatağa tekrardan atarak yorganı başıma kadar çekmiştim..

....

Bunaltıcı bir sıcaklık ve aşırı ışık dolayısıyla gözlerimi ter içinde açmıştım. Üstümdeki yorgandan anında kurtulurken direk ayağa kalkmış ve pencereye doğru gidip camı açmış ve güneşliği sonuna kadar indirmiştim. Anladığım kadarıyla güneş baya bir yükselmiş olmalıydı. Belkide öğlen olmuştu. Fakat bu sıcaklıkta neyin nesiydi!

"Off..çok sıcakk.." elimi yelpaze yaparak mutfağa doğru ilerlemiş ve sürahideki sudan bir bardağa doldurarak çöl kadar kurumuş dilimi su ile buluşturarak kana kana içmiştim. Suyu içip bir nebze rahatladıktan sonra bardağı geri yerine koyarak mutfaktan ayrılmıştım. Havada bunaltıcı bir sıcaklık olduğundan baya bir terlemiş ve iyice ıslanmıştım. Bu nedenle ilk başta bir banyo yapmam şarttı. Hızla gardırobun yanına giderek hizmetçi kıyafetlerini alıp yatağın üstüne bırakmıştım. Ve evet artık işimin başına dönmeliydim. Kendimi iyi hissediyordum ve artı olarak boş boş durmak hiç iyi değildi. Gidip unnielerime yardım etmem en doğrusuydu. Sonuçtada bu gün son gündü..bu gün de yatsam daha kötü hissedecektim eminim..en doğrusu buydu..sanırım..

Bütün çelişkilerimden ve verdiğim kararlardan uzaklaşarak banyoya girmiş ve güzel bir duş alıp çıkmıştım. Ardından hızla üstümü giymiş ve saçımı kurutup hızlıca tarayıp güzelce örmüştüm. Saçımı çok nadir örer yada toplardım. O da sıcak olduğu zamanlardaydı çoğunlukla, yoksa baya bir yakıyodu beni...

Müşterilamattaki son işlerimide bitirip çıkmış malikaneye doğru ilerliyordum. İçimde korku vardı. Korku beni geri adım atmaya teşvik ediyordu fakat oraya gitmenin ne kadar önemli olduğunuda biliyordum. Unnielerime daha fazla zorluk çektirmiyecektim. Ve kendime söz bile vermiştim, bundan sonra daha dikkatli ve güçlü olacaktım. Hiç bir şeyin beni yıkmasına izin vermiyecektim. En başta o ikizlere tabiki..-
"Heeyy!!"
Malikaneye varmama az kalmışken bütün düşüncelerimden ayıran o ses ile yerimde durarak sesin geldiği tarafa dönmüştüm. Ama kimse yoktu.- "Heyy! Buradayım!" Tekrardan gelen çağırma sesi ile sesin kime ait olduğunu az çok anlamıştım ve tabiki kısa bir süre içindede kendinide görmüştüm. "Orada ağaç gibi dikilip boş boş bakacağına hemen gel yanıma!.." Görmem ile hakaret etmesi bir olmuştuya..yani, tabiki bu konuda "ünlü 'FuTboLCumUz' + kızların göz bebeği+ aklı başında ve çok nazik Kim Jungkook'un eline kim su dökebikirdiki?..Hiç kimse!..