5. Bölüm: Alıştırma

88 81 0
                                    

"Ee, yok, yani.."
"Yok benim telefonum."
Atlas son anda olayı toparlamasa az kalsın yakalanacaklardı.
"He, tamam, benimkine benzettim de."
Karan sadece bunları söyledikten sonra gitti.
"Off, az kalsın yakalanacaktık."
"Bence şifreyi birazdan bakalım, süpheli duruma düşmeyelim."
"Tamam, ama şimdi telefonunun orada olmadığını anlarsa? O zaman ne yaparız?"
"Orasını ben hallederim."
"İyi, sen öyle diyorsan.."

"Kahveler nerede kaldı yaa?" Efla ses tonundan seslenen kişinin Talya olduğunu anladı.
"Geliyor!"
"Ne geliyor? Yapmadık ki?"
"Ben çoktan hazırlamıştım zaten, bunları dusundum."
Efla ufak bir kahkaha attı ve gülümsedi.
"Akıllım."

"Ya kahveleri içtikten sonra ne yapsak? Silah falan mı atsak ki?"
"Valla bana uyar."
"Banada!"
"Tamam, her zamanki yerde o zaman."
  

3 saat sonra

"Oh bee, buranın havasını özlemişim."
"Gerçekten.."
"Neyse, hadi başlayalım."
"Gençler, silahları buradan alın ve dikkatli kullanın!"
"Tamam!"
"Ya bu ne isabetsiz şeymiş yaa, bir türlü atamadım.."
"Hemen öyle olur mu sanıyorsun? Daha 40 fırın ekmek yemen lazım."
"Durun, hehe beni izleyin!"
Efla tam 12'den vurunca, bunun verdiği gururla yerine geçti ve oturdu.
"Hadi, sizide görelim."

1.30 saat sonra

"Ya , bowling'e mı gitsek? Ben onda daha iyiyim."
"Tabii, kesin oyledir."
"E tabi."
"İyi gidelim, bana uyar."
"Hadi o zaman, gidelim."
"Arabama atlayın!"

Bowling yeri

"Hadi, yapalım şu işi."
"Gençler, benim telefonumu gören oldu mu?"
Atlas ve Efla anında göz göze geldiler.
"Çaldırayım mı?" (Talya)
"Olur."
"Bekle."
Talya o an ayağa kalktı ve araniyormus gibi yaptı.
"Atlas, telefonu ver!" Atlas'a fısıldadı.
Atlas o anlık refleksiyle bir anda telefonu verdi.
Talya biraz ileri gitti ve telefonu çaktırmadan bir masanin dibine bıraktı.
"Karan, senin numaran bende kayıtlı değilmiş yaa, numaranı söyler misin?"
"Tabii. 0543 ..."
"Heh, calıyor."
"Şu masanın altındaki değil mi?"
"Evet." Karan koşar adımlarla telefonuna koştu.
"Oraya nasıl düşmüş ki?"
"Senin becerin."
Herkes ufak bir kahkaha attı.
"Burası sanki soğumaya mı basladı ki?"
"Bence artık evlere geçelim."
"Evet."
"Hepinizi bırakayım."
"Yok yaa, bence yürüyelim, hem hava almış oluruz."

ERTESİ GUN

"Günaydın arkadaşlar."
"Günaydın."
"Benim günüm aymadi ama."
"Neden?"
"Bugün staj var, unuttunuz-"
"KAHRETSİN! "
"Eyvah, bende unuttum."
"Yapacak birşey yok."
"Durun, Efla ve Atlas geliyor."
Atlas ve Efla hızla yürürken Atlas bir anda kolunu yanlarında duran siraya dayadı.
"Atlas, iyi misin?"
"Evet."
"Dur, sana bir su alayım."
"Bende geliyorum."
Talya ve Efla kafeteryaya yöneldi.
"Su."
Efla suyu alır almaz hızlandı.
"O ses te ney-"
"Lavaboya bak!"
"Müdür değil mi o?"
"Neden bir kadına yastıkla vuruyor?"
"Telefonunu çıkart ve kaydet."
"Ama-"
"Dediğimi yap!"
"Tamam."
"Şu an resmen onu öldurmeye çalışıyor."
"Kadın yere yığıldı!"
"Sus, kaçalım."
Talya Efla'yı kolundan tuttuğu gibi çekti ve sınıflarına soktu.
"Al Atlas, suyun."
"Sagol."
Efla evet anlamında başını salladı.
"Siz niye nefes nefesesiniz??
"Acele ettik ya , ondandır."
"Zil çaldı, hadi derse!"
"Tamam hocam."
Efla ve Talya derse girdi ama ikisinide aklında sadece müdür ve gördükleri vardı.
Ve acaba kadın, olmusmuydu?
"Hocam, revire gidebilir miyim?"
"Git kızım."
"Hocam, bende yanında gudeyim mi?"
"Hayır."
"Peki."
Efla koşarak lavaboya gitti. Lavabonun yolu full kandı. Kan Efla'yı tutuyordu, bu yüzden oraları hızlıca geçerek lavabonun birine girdi.
"AAAAAAAAA!"
Bir kadin cesedi vardı.
Efla daha fazla çığırmamak için iki elinin avuclarini üst üste gelecek şekilde ağzına basturdi.
Nefes nefese kalmıştı ve artık gitmeliydi.
Sınıfa girerken kapıyı hızla tiklatti.
"Kızım senin ayakkabıların neden kan?"
Efla anlam veremeden Atlas'a baktı. Atlasda meraklı gözlerle Eflayı süzdü.
"Eee.."
Ve bir çığlık daha.
"O ses de neydi?"
"Çocuklar oturun, bir koridora bakıp geliyorum."
Hocaları sınıftan çıkar çıkmaz tüm sınıf Efla'ya yöneldi.
Talya herşeyi anlamıştı.
"Atlas, sana birşey anlatacağım, Talya sende gel."
Efla, Talya ve Atlasi kenara çekti.
"Talya görüntüleri cikart.
Atlas görüntüleri izledi.
"Siz- ne zaman gördünüz?"
"Sana su almaya giderken."
"Neden sordun?"
"Bende gördüm, başımın döndüğü zaman onları gördüğüm için kötü olmustum."
"Ne-nasil yani?"
"Öyle işte. Kadın zar zor bir şekilde kurtuldu."
"Neden bize soylemedi-"
"SOYLEYEMEZDİM!"
"İyi ama neden?"
"Çünkü müdür beni gördü ve sessiz ol işareti yaptı, bende sustum. Kanıt olmadan hiç bir şey yapamayız."
"Kanıtımızın olmadiğını kim soyledi?"
"Çocuklar, ne kanıtı?"

Gülen YüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin