Bölüm 15: Doğru Yer, Yanlış Zaman

6 4 0
                                    

Efla, bazı şeyleri halletmenin verdiği güven ile evine doğru gitti. Günden güne Atlas'ın yokluğuna alışıyor, alıştıkça canı daha çok yanıyordu. Belki ölmüştü, belki onu Ateş kaçırmamıştı, belki Nilü yalan söylüyordu, belki evinde kamera yoktu ve her şey boşa yapılıyordu.

"Hayır, öyle bir şey yok."

Ama ya olursa ve hatta olduysa? Bu düşünceler Efla'nın beynini kemiriyordu. Bir yandan kpss sınavına hazırlık yapması gerekiyordu. Bütün düşüncelerini kenara bırakıp ders çalıştı. Kalan gününü çalışarak geçirdi. Dersi bitince yatıp uyudu. Sabah aynı şekilde kalkıp ders çalıştı. Çalışmasını Karan bozdu.

''Haberlerim var, her zamanki yerde buluşalım."

"Tamam, geliyorum."

Karan'ın bahsettiği "Her zamanki yer" Efla'nın doğum gününün kutlandığı, Atlas'ın kaçırıldığı mekandı.
Efla kafeye girdiğinde Karan'ı gördü. Karan Efla'yı görür görmez dudakları kıvrıldı.
Ayağa kalktı ve Efla'ya "Hoşgeldin." dedi, Efla da aynı şekilde ona karşılık verdi.

"Eee, durum nedir?"

"Durumlar vahim."

"Durumlar derken?"

"Durumlar, çünkü.."

"Hadi Karan uzatma."

"Şimdi. Evet, tahmin ettiğimiz gibi Ateş ve Nilü kardeş. Ama bu Nilü'nün olayı çok başka. Nilü'ye aslında Nilüfer diyorlarmış, takma adı yani katil adı Nilüfer. Ancak bir de gerçek adı var. Alev."

"Ohaa, bunları nasıl öğrendin?"

"Onu anlatırım, konuya döneyim. Öldürülen kadın aslında müdürün karısı falan değilmiş. Öldürülen biri yok. Hepsi rol. "

"Ceset rolü yapan ilk defa gördüm."

"Neyse işte, müdür evli bile değilmiş. Bunlar cart curt asıl olaya gelmedim."

"Dahasi da mı var?"

"Yeni başladım daha bekle. Artık Ateş'in Atlas'ı kaçırdığına net eminim. Babası hapisteymis zaten, mafyaymiş. Her yerde bir sürü adamları varmış. Dikkatli olmak gerek. Ha birde, Ateş sana yıllar önce platonikmiş. Atlas ise eskiden yakın bir arkadaşıymış. Üni 1 deyken sana açılmayı düşünmüş, ama sen Atlas ile sevgili olunca onun hayaller siyah poşete. Psikolojik sorunları da varmış zaten, destek alıyormuş. Bu kadardı."

"Daha ne olsun?"

"Yani, sende haklısın. Ama Atlas'ı bulmamız çok yakın sana söyleyim."

"3. haftaya girmek üzereyiz, yaklaşık 3 haftadır kayıp yani."

"Neyse, bu kadardı. Şimdi evine git ve ders çalış. Ben de çalışacağım."

Efla ve Karan evlerine geçti.

Atlas ve Atlas'ın anlatımından:

Sabah uyandığımda ağzımda bağlıydı. Nefes almam biraz zorlamıştı. Büyük ihtimalle hastalığım geri geliyordu. Kronik kalp rahatsızlığı. Sık sık kalbim sıkışıyordu. Odaya birden Ateş aptalı girdi.

"Günaydın Atlas."

Bandın altından ona sövdüm, anlamadı tabii.

"Bugün sana biraz acıdığım için seni penceresi olan bir odaya götürüyorum. Yatmadan önce tekrar buraya geleceksin."

Atlas'ın Ateş'e hiç cevap vermemesinden dolayı sinirlenen Ateş, bandı çıkardı.

"Kahretsin, bugün fazla iyiyim."

"Bu iyi halinse." Atlas bu cümlenin ardından güldü.
Karan ise ona gelişi güzel bir yumruk çaktı.
Atlas hala gülüyordu.

"Oğlum sen kedi misin? 9 canın var. Evini başına yıktırdım ölmedin, senin odanı yaktım ölmedin, şimdi ne yapsak?"

"Amacın beni öldürmek değil ki? Eziyet etmek."

"Doğru, evet öyle."

Atlas diğer odaya geçti. Biraz da olsa günes görünüyordu.

Gülen YüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin