Lara ve Efe

282 9 2
                                    

Efe

"Lara, güzelim hadi kalk."

Lara bana daha fazla sarılıp kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Güzelim. Kahvaltı yapıp konuşmamız gereken şeyler var."

"Neyle ilgiyi."

Bir saniye ölüyorum sanırım.
Yada tatlılık krizi geçiriyorum.

"Güzelimmm~"

Larayı belinden tutuğum gibi kucağıma alıp dudağına küçük bir öpücük bıraktım. Yavaşça gözlerini aralayıp bana bakmasıyla gülümsedim.

"Uykum var ya. Aç değilim hem uyuyalım hm. Hadi yat."

Yeniden yuvarlanarak yatağa gideceği sırada onu daha sıkı tutup ayağa kalktım.

Ani haraketimin etkisiyle çığlık atarken ben gülerek banyoya doğru ilerliyordum.

"Olmaz miniğim. Bu aralar az yemek yiyorsun zaten. Kahvaltıda önüme geleni ağzına tıkıcam."

Huysuz sesler çıkardığında saçından öptüm ve ayaklarının üstüne bıraktım Larayı.

Hala uyanık olmadığı için ikimizi de yüzünü ben yıladım.

Evet yaptım.

Soğuk suyu yüzüne çarptığım gibi uyanan Lara ile sırıttım.

"Ya varlık. Hayvan mısın insan sevgilisini böyle mi uyandırır."

"Ama miniğim uyan dedim yatakta uyanmadın."

"Sus. Üşüyorum ben çekil önümden. Geçmiş arkama azrail gibi dikiliyo gidemiyorumda ahtapot gibi yapışmış."

Bana söylene söylene banyodan çıktığında bende onun peşinden ilerledim.

Lara

Hayvan varlığın mükemmel uyandırması ile güne başlamıştık.

Dolaba gidip üstümü değiştirmek için birkaç üst bakındım. Bugün hava baya soğuk olduğu için kalın bir kazak ile tayt alıp arkamı döndüm.

Varlık tam arkamda durmuş beni izliyordu... İnceliyordu münarek o nasıl bakış.

"Ne bakıyon ya!"

"Güzelliğine bakıyorum."

"Hm hm. Hadi çık odadan da üstümü değiştircem."

"Miniğim... Sanki biz bu konuşmanın bir benzerini yapmıştık hatırlıyor musun."

"Evet evine zorla girmiştin."

"O zaman biz neydim peki."

Yani ne arkadaş ne düşman ne de sevgili böyle ortaya karışık bişeyler vardı.

"Bilmem."

"Bende bilmiyorum ama şundan eminim. Sevgili değildik."

"Evet değildik."

"O zaman ben birşey demiştim hatırlıyor musun."

"Hayır."

"Sevgili olduğunuzda çıkmayacağım demiştim güzelim. Şimdi üstünü giy de aşağı inelim."

"Ya hayır. Sapık varlık çık da giyeyim işte."

Yatağa oturup arsız gözlerle bana bakmaya başladı.

"Hadi miniğim."

Yavaşca üstümü çıkarmaya başladım.

Varlığın bakışları hem beni heyecanlandırıyor hemde sinir ediyordu.

"Çok güzelsin..."

Kazağı giyip sıra alt kısma gelince yanaklarım dahada fazla kızardı.

"Benden utanma miniğim."

Yavaşça indirip bembeyaz bacaklarımı ortaya çıkardım.

Efe dudaklarını yalarken tamamen domates gibi kızardığımdan emin oldum.

"Efe!"

"Sustum."

Hemen taytı da giyip derin bir nefes aldım.

Ben şekilden şekile girerken Efe gülerek bana sarılıp boynunu öptü.

"Aferim miniğim. Şimdi Çağatay bizim ağzımıza etmeden şu kahvaltı sofrasına inelim."

Başımı onaylar biçimde sallayıp aşağı indik.

~••~•~•~~••~•~••~•~•~••~•~•~••~•~•~•~••~

"Özetle kurtlar hala var fakat sayıları az, bizi kurtardılar çünkü grubun lideri benim ruh eşim. Burda kalmak benimde içime sinmiyor ama zorundayız."

Çağatay konuşmasını bitirince herkes onaylayarak konuşmayı kesti.

"Burda antrenman yapabileceğimiz bir yer falan yok mu acaba?"

"Varmış. Hem alt katta hemde dışarda."

Alt katta deyince Kaden ve Barış birbirine baktılar.

"Pekala biz Lara ile dışarda biraz antrenman yapıcaz."

Boku yedik.

"Ya ama."

"Miniğim. Bir saldırı daha olursa kendini savunman gerek."

"O kavgada da zaten yeterince savunmadım mı."

"Hala yeterli değil. Biraz kan iç gidelim."

"Tamam."

"Bizde kadenle alt yerdeki odayı alıcaz."

"Pekala iyi çalışmalar."

Sabah sabah bölüm yazdım.

Neyse hadi byee 💗💞💓

Beni BulduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin