Final

154 9 14
                                    

"Allah kahretmesin yandım ya. Ne kadar sıcak bir saray. Birde üstüm kan oldu ıyy.'

Ada söylenerek yanıma geldi ve elini omzuma attı.

"Hayırdır kim kimi gönderiyo? Bence sen git kralcım. Zaten adamlarının yarısıda cehhenemde."

Ben saşkınlıkla adaya bakarken içeriye diğer ekipte girdi.

Herkesin üstü başı kan içindeydi. Ama herkes sırıtıyordu. Ne kadar keyifli vakit geçirmişler!

"Demek adamlarımı öldürdünüz."

"He-"

"Tamam güzelim,  bence biraz geri çekil."

Yiğit adayı belinden tuttuğu gibi geriye çekerken Doğuda Buseyi kendine çekmişti.

Kaşlarımı hayretle yukarı kalkarken adaya noluyoruz anlamında kaş göz yaptım.

Gülümseyerek göz kırptı.

Kral bize tam o anda ayağa kalkarak bize doğru yeşil bir ışık savurdu.

Herkes bir anda savaş moduna geçerken abim bize doğru yaklaştı.

Çağatay ve Yavuz ellerindeki hançerler ile krala yaklaştı.

Abim kralın büyülerini engellerken Doğu ve Yiğit bizi koruyordu.Barış ve Kaden ise gelen muhafızlarla ilgileniyordu. Biz kızlar olarak ise elimizden geldiğince büyüleri krala geri yolluyorduk.

Efe ise krala arkadan yaklaşıyordu.

Çağatay ve Yavuz ilk önce kralın bir parmağını kestiler. Bunu yaptıktan hemen sonra kralın dikkatini kendilerine çekip arkadan Efeyi hissetmesini engellemeye çalıştılar.

Kral bir bize birde yavuz ve Çağataya yeşil ışıklardan gönderiyordu.

Kralın dikkati dağıldığı anda Efe krala atlayıp yere yatmasını sağladı.

Yavuz direk üstüne çıkarken çağatay bir elini komple kesip bir kenara attı.

Artık daha az büyü yapabilen kralın gözleri bana döndü.

"Lara..."

Tam diğer ellerini kescekleri sırada bir yeşil ışık daha gönderdi... Bana doğru.

Işık bana gelirken ne Doğu önleyebildi ne de Yiğit...

Ama ışık bana gelmedi.

Gözlerim kapalı gelecek darbeyi beklerken gelmediğini görünce gözlerimi açtım.

Önümde... Efe vardı.

"Hayır!'

Yavaş yavaş yere düşen beden ile ağlamaya başladım.

En son yavuz kralın karnına hançeri sapladı. Herkes bize doğru koşarken ben Efeyi tutuyordum.

"Minik."

Gözyaşlarımdan doğru düzgün göremediğim yüzünü sevdim yavaşça.

"Varlık..."

Efenin gözleri kapandı. Gözleri kapanırken gülümsüyordu...

Son.

Şaka şaka devam edin hadi.

~1 yıl sonra~

~Lara~

"Şunun güzelliğine bakar mısın!"

Ada elindeki yüzüğü yeniden gösterirken sadece gülümsedim.

Yiğit iki gün önce adaya evlenme teklifi etmişti. Ve ikisi üç gün sonra evleniyordu. Buse ve Doğu ikilisi ise balayındaydı. Allah bilir napıyorlar...

Çağatay ve Yavuz çok mutlu bir hayat kurmuşlardı.

Yavuz yeniden sürüsüne kavuşmuştu bu yüzden arada sırada evden gitse de çoğunluk vaktini Çağataya ayırabiliyordu.

Kaden ve Barış... Onlarda evlenmişlerdi. Sonunda ilişkileri düzelmiş ve mutlu bir hayat yaşıyorlardı.

Kraldan kurtulmuştuk ve ormanın içinde, insanlardan uzak harika biryerde yaşıyorduk.

Abim ise hala yanlızdı. Tabi o da birileryle görüşmüyor değil. Sadece bize söylemiyor!

"Lara, güzelim..."

Arkadan sarılan kollarla irkilsemde bende ona dönüp sarıldım.

"Bu aralar yine dalgınsın. Yine o günleri mı düşünüyorsun."

"Çok korkmuştum Varlığım... Sana birşey olucak korkusu..."

Efe beni kucağına alıp odaya götürürken benim ne zamandır aktığını bilmediğim gözyaşlarım tişörtünü ıstalatıyordu.

"Lara'm. Güzelim bunlar geçmişte kaldı. Bak ben yaşıyorum. O günün üzerinden bir yıl geçti. Hatta bir iki ay önce evlendik."

Beni hafifçe boynumda öperken huylanarak ona daha çok sokuldum.

"Biliyorum... Sadece o gün... Ne bilim işte çok korkmuştum. Sen baygınca kucağımda yatıyordun-"

Dudağımda hissetiğim baskı ile susmak zorunda kalmıştım.

Ben bu adamı seviyorum.
Ve hiç bırakmaya niyetim yok.

Evet... Kitap bitmiş bulunmaktadır.

Ay duygulandım.

Bana "Beni Buldu" kitabında destek olan (başta kuzenlerim olmak üzere.) Herkese çok teşekkür ediyorum. ❤️

Sizlerle başka bir kitabımda buluşmak üzere.

Son kez.
Byee 💞💓💓

Beni BulduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin