NOEL GÜLÜ 15

38 4 29
                                    

GÜNÜMÜZ

"Charles?"

Elimdeki günlüğün kapağını kapatarak başımı kaldırdım. Lydie ellerini beline koymuş üstten üstten bana bakıyordu.

"Ben toplantı da ne diyeceğim?"

Dudaklarımı büktüm. "Bilmem."

"Nasıl bilmem?" Diye cırladığında yüzümü buruşturdum. "Alex arıyor beni, yarım saat sonra toplantı var hazır mısınız diye. Ama ben hazır değilim!"

Bu panik hali beni güldürdüğünde eline orta sehpanın vazosunu aldı. Ellerimi havaya kaldırıp güldürmemi bastırmaya çalışıyordum ama o karşımda böyleyken çok mümkün olmuyordu.

"Bak Charles gülme gerçekten fırlatırım bunu sana!"

Ayağa kalktığımda elinden vazoyu alıp yerine koydum. "Sakin ol. Bende seninle geleceğim."

Elini yumruk yapıp omzuma vurdu. "Madem geleceksin niye beni burada kıvrandırıyorsun?"

Saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdım. "Çalışmayı sen istedin bebeğim."

"Ben sana beni personel müdürü yap dedim, CEO yap demedim." Elimi itekledi. "Ama sen gittin bana bütün şirketin sorumluluğunu verdin."

"Sorumluluk güzel şeydir yavrum." Yanından geçip masama ilerledim. "İnsana irade kazandırır." Çekmeceden tableti aldım. "Hem," Dediğim de yanına gelerek eline tableti tutuşturdum. "Şimdiden sorumluluklara ufak ufak alış." Başımı sağa doğru hafif eğdim. "Malum, bebeğimiz doğduğunda ikimizin de bir hayli sorumluluğu olacak."

Kaşlarını çatarak, "Sen bana sorumsuz mu demeye çalışıyorsun?" Diye sorduğunda gülümseyerek ona arkamı döndüm. Kapıya doğru ilerlediğim sırada elimi kapının kulpuna koyarak başımı omzundan geriye çevirerek Lydie baktım.

"Ne haddime sevgilim. Sadece sana şimdiden fazla sorumluluk veriyorum ki doğumdan sonra yabancılık çekme."

Odadan çıktığımda Lydie de arkamdan çıktı. "Kelimeleri yumuşatman, bana sorumsuz demen gerçeğini değiştirmiyor Bay Charles."

Toplantı odasının önüne geldiğimizde içeri girmeden önce kapının önünde durarak Lydie'ye baktım. "İstersen Toplantıyı sen yönetebilirsin. Ben seyirci olarak kalabilirim."

Lydie başıyla beni onayladı. "Güzel fikir. Hem sorumluluk almama gerek var mıymış yok muymuş sende görmüş olursun." İçeri girdiğinde başımı gülümseyerek iki yana sallayıp bende arkasından toplantı odasına girdim.

Bizim içeri girmemizle herkes ayağa kalktı. Lydie benim oturacağım sandalyeye, masanın baş köşesine oturduğun da toplantı odasında ki herkesin bakışları bana döndü. Lydie'nin sağ tarafında ki boş sandalyenin oraya geldiğimde elimle oturmalarını emrettim.

Oturmadan önce herkesin oturmasını bekledim. İnsanlar yerlerine oturduğun da herkesin dikkatli bakışı bendeydi. "Hepiniz sevgili eşim Lydie'yi tanıyorsunuz." Elimi Lydie'yi göstermek amacıyla ona uzattım. "Artık şirketimizin yeni CEO'su."

Aralarında fısıldaşmalar olduğunda gözlerimi kapattım. Ses kirliliği hiç hoşlanmazdım. Lydie ayaklandığında gözlerimi açarak ona döndüm. İnsanların dikkatini çekmek için öksürdüğünde uğultu azalmıştı.

"Hamile olduğum için endişeleriniz var anlıyorum." Diye söze başladığında bütün dikkatim ona döndü. "Ama bilmenizi isterim ki ben Lydie Richard. Hamile olmam yapacağım işe asla engel değil. Burada Charles kadar benim de söz hakkım ve iradem olduğunu aklınızdan çıkarmamanızı tavsiye ederim. Şimdi," Bana dönerek gülümsedi, "toplantıya başlayabiliriz."

NOEL GÜLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin