~31~

7 1 0
                                    

Bu bölüm biraz üzücü geçecek ama ondan sonraki bölümde 'oh içimin yağları eridi' diyeceksiniz söz veriyorum.

İyi okumalarrr <333

•••

Kim o falan demeden direk kapıyı açtığımda karşımda beklediğim yüz kesinlikle bunlar değildi.

Vücuduma korku yayılırken ağzımdan sadece iki kelime çıktı. "Anne? Baba?"
Hayır ya, bu bir rüya değil mi?

Babam olacak şerefsiz sinirle kolumu tutup sıktığında acıdan inledim ve "Anne, baba yaa. Utanmıyor musun elalemin evine gidip oynaşmaya. Topla eşyalarını eve gidiyoruz orada konuşacağız." dedi ve kolumu bıraktı. Baktığımda kızardığını gördüm. Moraracağına adım kadar emindim.

Arkamdan bizimkilerin adım seslerini duydum. Gözlerim dolduğunda sakin bir ses ile "Baba bak, sadece arkadaşlarımla muhabbet ediyoruz. Haklısın sana sormalıydım. Ama izin vermezdin." dediğimde babam "Tabi ki de izin vermezdim. Ben seni obje ol diye mi büyüttüm!" diye bağırınca bana yaptığı benzetme midemi bulandırdı.

Yüzümü buruşturarak "Baba o dediğin şeyle alakası yok durumun. Beni nasıl o kadar igrenç bir konuma getirebilirsin. Biz sadec-" derken sözümü kesti.

"Bende inandım değil mi? Topla eşyalarını gidiyoruz dedim Pera!" diye bağırdı. Tam itiraz edecektim ki yüzümün sol tarafında hissettiğim acı ile yüzüm sağa doğru düştü. Bana verdiği ilk zarar değildi o yüzden çok umursamadım. Ama arkamdan biri beni kolumdan tutup geriye doğru çekti. Başımı kaldırdığımda bu kişinin Araf olduğunu gördüm. "Ebeveyni bile olsanız ona vurmaya hakkınız yok. Şimdi sizi şikayet etmeden def olun gidin bu evden." dedi ve beni sürükleyerek salondaki koltukların birine oturttu. Sonra Bulut'tan yanımda beklemesini istedi ve babamla annemin yanına geri döndü.

Sesler bulanıklaşmaya başladığında doğru düşünemiyordum. Nasıl anlamışlardı? Hayat çok garipti değil mi? En mutlu olduğumuz anlarda bile üzülmemiz için bir olanak sağlıyordu. Bir insan kendi kızına nasıl böyle davranabilirdi?

Aklıma ablamın gelmesi ile hızlıca ayağa kalktım. Ya ona bir şey yaptılarsa. Sesler hala boğuk gelirken eşyalarımı toplamaya başladım. Bulut beni durdurmaya çalışıyordu ama duramazdım. Benim suçumu anlamdan çıkarmış olabilirdi. Eşyalarımı toplayınca hızlıca dış kapının önüne geldim ve bizimkilere dönüp. "Özür dilerim..." diye fısıldayarak kapıdan çıktım. Arkamdan babamın, annemin ve bizimkilerin bağırışlarını dinlemeden eski arabamıza bindim ve gözümde akmayı bekleyen gözyaşlarını serbest bıraktım.

Babam ve annem arabaya bindiğinde annem direk "Oda cezası aldın, telefonunu ver!" dedi ve elini arkaya doğru uzattı. Hemen telefonu tamamen kapatarak ona verdim. Şifresini bilmiyordu sonuçta.

Eve varana kadar babam söylenip durdu. Arabadan inerken beni kolumdan tutup resmen savurarak eve götürdü. İçeri girer girmez ablamın yerde yattığını gördüm. "Abla?" Pijamadan görünen kısımlarda vücudunda morluklar ve kızarıklar vardı. Bazı yerleri kanıyordu.

Babama dönüp "Ne yaptın ablama? Ablama ne yaptın dedim sana?!" diyerek kolumu ondan bir şekilde kurtardım ve ellerimi boynuna doladım. Babam beni ittirdiğinde yere ablamın önüne düştüm. Ablamın vücudunda gözlerimi gezdirdim ve onu sarsmaya başladım uyanmıyordu. Daha dikkatli baktığımda kafasının arkasından kan geldiğini gördüm. "Yoo, yoo. Hayır... Ablam beni bırakmaz. Abla! Uyan bak ben geldim! Abla ne oldu biliyor musun? Araf'ı öptüm abla! Bak beni benden çok seven biri sonunda çıktı karşıma. Abla uyan! Ne olursun uyan abla!"

Ben ağlarken bir anda babam ensemde tutarak beni ayağa kaldırdı ve "O çocuğu mu öptün sen he? Obje diye boşa dememişim bak?!" diye bağırarak ne ara çıkardığını anlamadığım kemeri ile bacağıma vurmaya başladı. Bacağıma, sırtıma, kollarıma, karnıma... Çığlıklarım birbirini kovalarken zor da olsa "Ablam ölüyor baba ambulans çağırın. Kafası kanıyor." diyebildim. Babam yine umursamadı en az yarım saat dayak yedim orada. Tekmeleyerek karnıma vurduğunda nefesinin kesildiğini hissettim. Tek düşündüğüm ise ablamadı. O hiç bu kadar dayak yememişti ki. Dayanamazdı o. Tamam bende bu kadar dövülmemiştim ama ablam hiç dayanamazdı.

Babam durduğunda beni tekrar kolumdan tutup odama sürükledi ablamı da annem bir bacağından tutup arkamızdan getirdi. Odama girdiğimizde beni savururcasına yere attı ve odadan çıkıp kapıyı kilitlediler. Her yerim çok ağrıyordu. Midem de bulanmaya başlamıştı. Ablamdan gelen kan kokusu midemi bulandırıyor olmalıydı.

Yine de emekleyerek ablamın yanına gittim. Elimi nabzına koyduğumda atmıyordu. Ölmüş müydü. Hayır o ölemezdi, beni bırakamazdı. Hala omzumda olan çantadan cep aynamı çıkarıp burnunun altına getirdim. Ayna biraz buğulandığında rahat bir nefes aldım. Bu canımı acıtırken nasıl ablamı kurtarabileceğimi düşünmeye başladım. Ama yok, tek bir çıkış yolu bile yok. Nabzı vardı ama yok denecek kadar azdı.
Her yerim acırken bilincinin kapanmaya başladığını hissettim. Çok uykum vardı. Biraz kestirsem bir şey olmazdı herhalde.

•••

Selam... Sakın bana sövmeyin. Normalde geceyi mutlu bitirecektim ama aklımdaki tilkiler işi değiştirdi.

Seviliyorsunuzzz <333

Bal | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin