~21~

22 4 0
                                    

Sizce yüzleşme iyi mi sonuçlanacak, kötü mü?

İyi okumalar (⁠◠⁠‿⁠・⁠)☆

•••

Sanırım sessizliğe bir son vermek istemiş olacak ki "Aslında biliyordum." diye mırıldandı ve beni şok içinde bırakarak devam etti "Çok fazla belli ediyordun. Yani sıcak çikolata sevmen, paşam kelimesi, sana bal kız demeleri gibi gibi. Sadece emin olmam gerekiyordu. Kaza sonrasında telefonunu bana vermişlerdi, bende o sırada sıcak çikolataya mesaj atınca gördüm işte." dediğinde kafamı anladığımı belirterek salladım.

Elini bana doğru uzatıp "Sıra sende, kazadan önce neden o haldeydin?" diye sordu.

"Orası.. seni ilgilendirmez." dedim duraksayarak. "Asıl sen söyle arkadaş mıyız yoksa diğeri mi?" bu kadar açık sözlü davranma şaşırmış görünüyordu. Tabi bende şaşırmıştım ama şu an o konuyu düşünemezdim. Kazadan sağ kurtulmuşum ve ölümle burun buruna gelmek çok korkutucuydu. Üstelik yakın zamanda tekrar böyle bir şey belki olabilir. Kaderden kaçamayız sonuçta. Mağdem ölüm var ve her an ensemizde, o zaman açık sözlü olmak bizden bir şey eksiltmez. Hatta her şey çabuk ilerler.

Gözleri kısa bir anlığına yere daldığında olumsuz bir cevap duyacağıma neredeyse emindim. Biraz düşündükten sonra "Bekle hemen geleceğim." diyerek odadan çıktı. Aklımda ki bir sürü soru işaretiyle birlikte beni arkasında bırakarak.

İki-üç dakika ha geçti ha geçmedi kapı tıklatılıp tekrar açıldı ve içeriye Araf girdi. Elleri arkasındaydı.

Boş bulunup "Arkanda ne saklıyorsun?" diye sordum. Kalbimi eritecek kadar sıcak bir gülümseme sunup ellerini öne aldı. Siyah bir kutu vardı, üstü mavi bir kurdele ile bağlanmış ve fiyonkl yapılmıştı. Daha dikkatli baktığımda beyaz kalemle üzerine yazı yazıldığını fark ettim. Tek kıtalık bir şiir olabilirdi çünkü çok özenli yazılmıştı.

İncelemem bittiğinde gözlerimi Araf'ın gözlerine çıkarıp "Bu bana mı?" diye sordum. Başını sallayıp kutuyu bana uzattı. Alır almaz ilk üstündeki yazıyı okudum.

Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey.
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil
Şarkı söylemek istiyorum...

~Nazım Hikmet

Cümleleri okur okumaz içimde yeşeren yoğun duygular ile gözlerim dolmuşu. Dolu gözlerle Araf'a baktığımda bana ilk defa farklı baktığını gördüm. Daha duygulu bakıyordu, daha aşık...

Çok vakit kaybetmeden en sevdiğim renkte olan kurdeleyi çözdüm ve kutunun kapağını açtım. İç kaplaması da dışı gibi siyahtı. İlk gözüme çarpan sol üstteki iki paket sıcak çikolata oldu, o anda minik bir kahkaha çıktı dudaklarımdan. Benim güldüğümü görünce Araf'da güldü. Onların yanında iki kolye vardı. İlk kolyenin zinciri siyahtı, üzerinde de kenarları gümüş renginde siyah bir gül vardı. Bir yerde okumuştum gül renklerinin anlamlarını. Siyah gül  kara sevda anlamına geliyordu. Bu çiçek, aşıkların birbirine olan sonsuz aşkının mührü olarak görülür.

Diğer kolye ise diğerine göre daha ince bir zinciri vardı ve gümüş rengindeydi. Ucunda ise beyaz gül vardı. Beyaz gülün anlamı ise masumiyetti. Okuduğum hikayelerde çiftler saf ve masum aşklarını temsil etmesi için birbirlerine beyaz gül verirlerdi.

Kutunun içinde bir de bir kaç katlanmış not kağıdı ve siyah-beyaz gül yaprakları vardı.

Hemen birinci not kağıdını alıp açtım;

Hep aklıma geliyorsun, bak gördün mü seninde başka gidecek yerin yok.

~Özdemir Asaf

Onu geri katlayarak diğer kağıdı açtım;

Dün seni sevdim,
Bu gün de seni seviyorum,
Öbür gün borcum olsun,
Yaşarsam söz yine seni seveceğim.

~Nazım Hikmet Ran

Üçüncü kağıda geçtim;

Unuturum diye uyudum, yine seninle uyandım. Belli ki uyurken bile sevmişim seni.

~Cemal Süreyya

Dördüncü kağıt;

Onu sevmek nefes almak gibiydi, gel de nefes almaktan vazgeç şimdi.

~Hz. Mevlana

Beşinci kağıt;

Seni anlamsız özlüyorum; korkunç, derinden ve sonsuz.

~Franz Kafka

Altıncı kağıt;

Bu kadar uzak olup kalbimde uyuman ne tuhaf.

~Ümit Yaşar Oğuzcan

Yedinci kağıt;

Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa.

~William Shakespeare

Sekizinci kağıt;

Ben ki her akşam yatağımda
Onu düşünüyorum.
Onu sevdiğim müddetçe
Yatağımı da seveceğim.

~Orhan Veli

Dokuzuncu kağıt;

Rüzgar yine kökünü getirdi, anlayacağın yine canım burnumda.

~İlham Berk

Onuncu ve son kağıt;

Pera, ben belki bu okuduğun yazarlar kadar yetenekli olmasam da kalbimde hep seni yazdım. İlk görüşte aşka inanmazdım, seni görene kadar. Ve seni gördüğümden beri ben şair, sen şiir oldun. Sana aşığım Pera...

~Araf Kaya

Beynimden vurulmuş gibiydim. Kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu ve bir sakinleştirmezse ölebilirdim.

Notlar kutuya koydum, kutuyu da komodinin üstüne. Kafamı kaldırıp Araf'a baktım. Sakin gibi duruyordu ama biliyordum, içi içini yiyordu. Bir şey söylemem gerektiğini fark ettiğimde aradan en az iki dakika geçmişti.

Hiç beklemediği bir anda "Gerizekalı serum var gel de sarılayım." dedim.

•••

Sizce nasıldıııı ???

Aslında tek bir uzun not yapmayı planlıyordum ama aklıma bu geldi ve bunu yaptım. Umarım sevmişsinizdir.
(⁠ ⁠ꈍ⁠ᴗ⁠ꈍ⁠)

Oy verirseniz sevinirimmm <333

Seviliyorsunuzzz <333

Bal | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin