~32~

7 1 0
                                    

Cidden yeni fark ediyorum otuzlu bölümlere kadar geldik planım kırk bölüm falan yazmak. Sona yaklaştık...

Neyse iyi okumalarrr <333

•••

"Beyfendi lütfen zorlamayın. Kızlarınız sizin yanınızda güvende değil."

Bir ses duyduğumda gözlerimi kırpıştırarak açtım. Ne zamandır uyuyordum. Ani bir dürtü ile öğürmeye başladım. Ama miğdemde hiç bir şey kalmamıştı. Gece ara ara uyanıp kusmuştum etraftaki koku ondan olmalıydı. Anlaşılan hala daha hava aymamıştı.

"Pera! Neredesin balım, lütfen ses ver!" İçeriden sesler geliyordu ama ayırt edemiyordum.

Başımı kaldırdığımda ablamı görünce bütün yaşananları bir bir hatırladım. Başıma bir ağrı girerken ablamın yanına doğru emekledim. Yer resmen kan gölü olmuştu. Ablamın kanıyla...

Kenardaki aynayı alıp ablamın burnuna tuttum. Bunu dün bir ara uyandığımda da yapmıştım. Sonucu değiştiremezdim. Yine de bir umut aynayı ablamın burnuna doğru tuttum buğu yoktu. Buğu yoktu... "Hayır. Ölmedi o, ölmedi, ölmedi, ölmedi..." Sadece ağlayarak aynı şeyi sayıklıyordum. Ağlamam şiddetlendiğinde sesim de daha yüksek çıkmaya başladı. Bir süre sonra hıçkırıklarım yüzünden konuşamamaya başladım. Sadece için çıkana kadar ağlıyordum.

Aniden kapının açılması ile korkuyla ellerimi yüzüme siper ettim. Hiç bir hareketlilik olmafığında ellerimi yavaşça yüzümden ayırdım. Kesinlikle görmeyi beklediğim yüz Araf değildi. Ama görmeyi istediğim yüz kesinlikle Araf'tı.

1 Saat Önce
Araf'tan

Kafayı sıyırmak üzereydim. Bir saattir çocuklarla ne yapacağımızı düşünmeye çalışıyorduk. Pek de düşünebildiğimiz sayılamaz tabii.

Gözümün önüne sürekli Pera'nın babasının tokadı geliyordu. Beren ağlamaktan mahvolmuştu. Sinan ve Mine onu teselli ediyordu. Bulut ve ben de ne yapabileceğimizi düşünüyorduk işte. Bir saattir böyleydik.

Kim bilir bizim önümüzde kızına tokat atan adam evde tekken ona ne yapmazdı. Kalbim ağrıyordu. İki buçuk saat önce beni öpen kadın şu an acı çekiyordu. Çok sikik bir durumdu bu. Nasıl anlatılır bilemiyorum.

Bulut'un sesi ile aydınlandım resmen "Polisi niye aramıyoruz oğlum, mal mıyız biz?" Harbi biz bunu nasıl aklımıza getiremedik bir saat.

Beren hemen ayağa kalkıp telefonunu çıkardı ve Sinan'a verdi. Sinan 155'i tuşlayıp telefonu kulağına götürdü. Muhtemelen karşı taraf açmış olmalı ki boğazını temizleyerek "Merhaba ben bir ihbarda bulunmak istiyorum."

Yarım Saat Önce

Arabayla polis arabasını takip ediyorduk. Kalabalık yapmamak için bir tek Erdem, Sinan ve ben gelmiştik. Kızları evde tek bırakmak istemediğimiz için Bulut'ta onlarla kalmıştı. Sinirden kafayı yemek üzereydim. O eve girince Pera'yı nasıl bulacağımdan korkuyordum.

Sonunda evlerine vardığımızda hiç vakit kaybetmeden arabadan indim. Polislere yol göstererek apartmana girdik. Daireleri giriş katta olduğu için direkt sağa dönerek kapıyı çaldım. İki üç dakika sonra kapı açıldı ve babası olacak o şerefsiz çıktı. Kaşları çatılırken beni gördü ve gözlerine biraz olsun korku yansıdı. "Buyrun nasıl yardımcı olabilirim?" diye sordu. Sosyal hizmetler kurulundan gelen adam kısaca durumu açıkladı ve içeri girip kızları alması gerektiğini belirtti. Pera'nın annesi de gelince sinirlerim iyice bozuldu. Hani babayı geçtim, bazı erkekler maalesef biraz eski kafalı. Ulan annesi hiç mi acımadı.

"Kusura bakmayın efendim içeri giremezsiniz. Kızlarım uyuyor ve ikisi de mutlu. Yanlış anlaşılma olmuş olmalı." diyen adam son sözlerini söylerken gözleri ben ve Sinan üzerinde oyalanıyordu.

Hiç beklemeden karşı çıktım "Hayır efendim. Kızına, yani benim sevgilime gözlerimizin önünde tokat attı, kolunu moraracak kadar sıktı, tehdit etti ve psikolojik şiddet de uyguladı. Altı şahit var ve üçü de burada." dediğimde sosyal hizmetlerden gelen kadın "Beyfendi lütfen zorlamayın. Kızlarınız sizin yanınızda güvende değil." dedi.

Polisler Pera'nın babasını ve annesini tutarken sosyal hizmetlerden gelen kadın, adam ve ben içeri girdik. Hiç beklemeden Pera'nın odasına doğru yürüdüm. "Pera! Neredesin balım, lütfen ses ver!" İçeriden gelen ağlama sesleri ile resmen yerime çivilendim. Acı çekiyordu. Korkarak kapıyı açtım. Yerde ablasının yanında yatan sevgilim kapının açılma sesi ile kollarını yüzüne siper etti. O saniye kalbimde bir acı hissettim. Kolunda, belinde, yüzünde bazı morluklar ve kızarıklıklar vardı. Yavaş yavaş ellerini yüzünden çektiğinde bana öyle bir bakmıştı ki hiç beklemeden koşarak ona sarıldım. Bana ihtiyacı vardı.

Pera'dan

Aniden kapının açılması ile korkuyla ellerimi yüzüme siper ettim. Hiç bir hareketlilik olmafığında ellerimi yavaşça yüzümden ayırdım. Kesinlikle görmeyi beklediğim yüz Araf değildi. Ama görmeyi istediğim yüz kesinlikle Araf'tı.

Hiç tereddüt etmeden bana sarıldığında kollarımı belinde doladım. Ve dün gecenin acısını çıkarırcasına ağlamaya devam ettim. Her yerim çok acıyordu ama sarılmaya ihtiyacım vardı.

"A-araf, ablam ö-öldü sanırım. Ben ko-koruyamadım onu. O öldü.. Benim hatam hepsi. Koruyamadım o-onu."

"Şşş geçti balım. Senin hatan yok. Hepsi baban olacak o şerefsiz yüzünden. Asıl ben seni bırakmamalıydım. Özür dilerim." diyerek beni daha sıkı sardı. Ağlıyor muydu o?

Ondan sonra her şey çok hızlı gelişti polisler, sosyal kurumdan gelen yetkililer, Araf, Erdem ve Sinan hepsi bana bir şeyler soruyordu. Hepsine kısaca yanıt veriyordum. Ablam beni bırakmıştı. Ben onu koruyamamıştım.

Şimdi aradan ortalama beş saat geçmişti Berenlerin evinde ki misafir odasındaydım. Beren'in babası Baran amca alanında tanınan bir iş adamı olduğu için sanırım kısa sürede benim nüfuzumu üstüne aldırmıştı. Beş saattir doğru düzgün konuşmamıştım bile. Çocukların hepsi içerideydi, beni yalnız bırakmalarını istemiştim. Kafam çok doluydu tek istediğim uyumaktı.

Tam uykuya dalacakken kapım açıldı, ama umursamadım. Yatakta tam arkamın olduğu kısım çöktüğünde burnuma alıştığım o sıcak çikolata kokusu geldi. Şimdi biraz daha mayışmıştım. Araf'ın kulağıma doğru eğildiğini hissettim. Sonra o aşık olduğum sesini duydum. "Her ne olursa olsun yanındayım Balım. Seni asla bırakmam." dedi ve şakağımı öpüp yataktan kalktı. Son hissettiğim ve duyduğum da bu oldu.

•••

Ohh be! Umarım sevmişsinizdir.

Seviliyorsunuzzz <333

Bal | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin