"Sabah olduuuu. Herkes kalksıın. Kahvaltı hazırladım gençleeer. Kırk yılda bir hazırlamışım kaçırmayın derim. Hadi bee uyansanıza"
"Melisa kes sesini be. Sabah sabah ortalığı ayağa kaldırdın."
"Öyle mi Linda hanım? Sizin için kahvaltı hazırladım diyorum bilmem farkettin mi?"
"Ne yani kahvaltı hazırladın diye yeri göğü inletmeye hakkın var falan mı sanıyorsun sen?"
"Yaranamadım ben sana hiç ya. Biz Sinem'le yeriz o zaman sen kendine hazırlarsın kalkınca. Bak Sinem kalktı elini yüzünü yıkamaya gitti bile."
"Sabah sabah kahvaltı kozunu iyi kullanmaya başladınız valla. Hayır yani üşenmesem kendim hazırlarım diyeceğim ama diyemiyorum. Bana ayırsanız da ben biraz daha uyusam nasıl olur? "
"Hatta yatağına getirelim istersen."
"Valla on numara olur. İyi düşündün bunu."
"Uğraşılmaz seninle ya. Sinem geliyor ona anlat derdini. Ben mutfağa geçiyorum."
"Hayırdır kızlar. Ne oluyor yine sabah sabah çeneniz düşmüş. "
"Günaydın Sinemcim. Ben mutfağa geçiyorum. Linda hanım yatağına istiyormuş kahvaltısını."
"Çok biliyormuş o Linda hanım. Tamam sen geç, geliyoruz bizde."
"Tamam hadi al gel şunu."
"Uyuyorum diye kulaklarım sağır değil. Duyuyorum sizi. Kapımın önünde dedikodumu yapmazsanız sevinirim."
"Oo Linda hanım. Çene pabuç gibi mübarek. Konuşmak yerine enerjini kalkmaya harcasan tüm bu tantanaya gerek kalmayacak aslında."
"Aman be Sinem sende mi? Siz ikiniz ben tek. Bu mücadeleye daha fazla nasıl dayanırım bilmiyorum."
"Kalkarak son vermeye ne dersin?"
"İyi tamam ya kalktım. Hadi sen geç mutfağa. Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum. Birde Melisa'ya söyle yumurtamı yemesin."
"Şu yumurtayı fazla fazla kaynatmak lazım. Her sabah bir yumurta muhabbetidir gidiyor."
"Melisa'ya söyle onu kuzen. Tek yumurtayla idare edemeyen o."
"Neyse neyse halledeceğiz o işi. Ben geçiyorum. Gel sende hemen."
"Anlaşıldı. Tamam." (Telsiz modu)
"Şunu yapmayı da keser misin artık."
"Bu evde istenmiyorum bence ben. Şunu yapma, bunu yapma, yataktan kalk. Bu nedir ya? "
"Amanında amanın kızarmışta. Aman benim minik kuzenim sinirlenirmişte."
"Tamam Sinem tamam. Çek şu ellerini yanaklarımdan da git artık. Bebek gibi hissettim kendimi."
"Tamam hadi bir öpeyim gidiyorum."
"İyi hadi öp git."
İşte yeni güne böyle başlamıştık.
Sinem beni öptükten sonra mutfağa geçmişti. Bende mızmızlanarak kalktım ve elimi yüzümü yıkamaya banyoya geçtim. Havlu yine sırılsıklam olmuştu. Kaç kere söylüyorum bu havlu sürekli değişecek diye. Ama dinleyen nerdee? Hemen gidip havluyu değiştirdim. Ve yüzümü sildikten sonra mutfağa geçtim.
"Şu havluyu ben değiştirmesem ıslak ıslak kullanacaksınız herhalde." diye lafımı yapıştırdım.
"Ne var kullanırız." diye iğrençliğini belli etti yine Melisa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNALAR MİSALİ
Teen FictionHerşeyi unuturken onun görüntüsünü silemiyordum. Kimdi bu yakışıklı? Neden başımda ağlıyordu? *** Hiçbirşey anlamıyordum. Melisa kendi kendine konuşuyor gibiydi. Son sorduğu soruya kadar anlamsız anlamsız ona bakarken son sorusu ve yüzündeki ifa...