Bugün hiç bitmesin.
Bugün hiç bitmesin.
Bugün hiç bitmesin.
Levent'in yanında tek isteğim buydu.
"Levent?" dedim beni kollarıyla sımsıkı saran Levent'e doğru başımı kaldırıp kolları arasından usulca bakarken.
"Efendim?" dedi Levent yüzüme bakıp tebessüm ederken. Bir yandan da sağ eliyle bir tutam saçımı yüzümden alıp yavaşça kulağımın arkasına kıstırdı.
"Bugün hiç bitmesin istiyorum." dedim iç sesimi dışarı yansıtarak.
"O zaman bitmesin." diyen Levent birden bire elimi kavradı ve kapıya doğru ilerlerken "Gel benimle." diye ekledi.
"Nereye?" demeye kalmadan odadan Levent'le el ele bir şekilde şirkette ki çalışanların şaşkın bakışları arasında çıkıverdik.
Bizim mankende şoka uğramış gibi ellerimize dikmişti bakışlarını.
Ohh olsun.
"Levent bey? Toplantınız vardı." dedi bakışlarını ellerimizden çektikten sonra.
"İptal et Hazal. Bugün iş hakkında tek bir şey duymak yada düşünmek istemiyorum." dedi Levent -adının Hazal olduğunu öğrendiğim- bayan mankenin yüzüne bile bakmadan beni şirketin çıkışına doğru çekerken.
Çıkışa geldiğimizde ise bana doğru dönüp sessizce 'bugün sadece seni düşünmek istiyorum.' dedi.
"Ama Levent bey önemli bir toplantıydı." diye cevaplayan Hazal ise arkamızdan seslenmekle yetinebilmişti sadece.
Bense Levent'in dediklerini sindirmeye çalışıyordum hala elimde olan ellerine bakarak. Sonunda kendime geldiğimde ise yüzüme kocaman bir tebessüm yerleşirken:
"Levent nereye gidiyoruz?" dedim adımlarına ayak uydurmaya çalışmak için hafif koşar vaziyette çektiği yere doğru ilerlerken.
"Sürpriz." diyen Levent arabasının yanına geldiğimizde bir şoför edasıyla çok kibar bir şekilde kapıyı açtı ve "Buyrun Linda hanım." diye ekledi.
"Teşekkür ederim Levent bey çok kibarsınız." dedim bende karşı konulamaz bakışlarının etkisiyle arabaya yerleşirken.
"Sizde çok güzelsiniz." diyen Levent kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna yerleşti hızlıca. Ardından arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk.
"Levent aslında önemli bir toplantın varsa daha sonra da gidebiliriz. Gerçekten benim yüzümden şirkette bir sorun çıksın istemem." dedim tüm masumiyetimle Levent'e doğru bakarken.
Birden arabayı yavaşlatan Levent neredeyse duracak yavaşlıkta ilerlemeye başladığında bakışlarını yoldan ayırıp gözlerime dikerek "Bundan sonra senden daha önemli birşey yok benim için." dedi ve bir süre daha gözlerime baktıktan sonra tekrar yola çevirdi bakışlarını.
Ama sen böyle şeyler söylersen ben burada düşer bayılırımmm.
"Yani biz artık s-sevg..." dedim o bakışlarını yola yönlendirir yönlendirmez heyecanla. Ama birden başladığım cümleyi utanarak yarıda kestim. Çünkü aşırı hevesli bir imaj çizmiştim ve bu durum çok utandırmıştı beni.
Gerçi hevesli olduğum her halimden belli oluyordu.
Seviyordum işte be
Aşıktım hatta.
Utanılacak ne vardı bunda?
Ama saçma sapan bir şekilde utanıvermiştim işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNALAR MİSALİ
Teen FictionHerşeyi unuturken onun görüntüsünü silemiyordum. Kimdi bu yakışıklı? Neden başımda ağlıyordu? *** Hiçbirşey anlamıyordum. Melisa kendi kendine konuşuyor gibiydi. Son sorduğu soruya kadar anlamsız anlamsız ona bakarken son sorusu ve yüzündeki ifa...