Olabildiğince hızlı koşarak kazanın olduğu alana geldiğimde hemen gözlerimle her yerde Sinem'i aramaya başladım.
Arabanın ön kısmı paramparça olmuştu ve Sinem ortalıkta yoktu.
Ona birşey olduğunu düşündükçe gözyaşlarım hızını arttırıyordu.
Deli gibi bir sağa bir sola koşturup Sinem'i arıyordum ki polis arabasının yanında iki kişinin tartıştığını ve bunlardan birinin Sinem olduğunu farketmemle hemen yanına koşup boynuna atlamam bir oldu.
"Ödüm koptu kuzen sana birşey oldu sandım. İyi misin?" dedim sımsıkı sarılıp bir yandan da akan yaşlarımı elimin tersiyle silmeye çalışırken.
"Dur dur deli kız. Boğulacağım biraz daha sıkarsan. " dedi Sinem ve "Sen çok mu korktun bakalım? " diye ekledi birbirimizden ayrıldığımızda beni öperken.
"Korktum tabi korkmaz mıyım. İyisin demi yok birşeyin?" dedim Sinem'in sağını solunu incelerken. Ufak tefek sıyrıklar dışında birşeyi yok gibi görünüyordu ve bu görüntü birazda olsa rahatlatmıştı beni.
"İyiyim iyiyim yok birşeyim. Ama az kalsın bu öküz öldürüyordu beni." dedi Sinem ve karşısında ben gelmeden önce tartıştığı kişiyi işaret etti.
Onun orada olduğunu bile farketmemiştim o an ben.
"Kim kimi öldürüyordu acaba? Hem suçlu hem güçlü küçük hanım. " diye karşılık verdi arkamdan gelen ses.
Arkamı dönmemle karşımda gördüğüm o sesin sahibi beni şoka uğrattı.
Ama bu
Bu Berkant abi.
"Berkant abiii?" dedim şaşkınlıktan gözlerim kocaman açılmış bir şekilde.
"Yok artık Linda sen misin?" dedi Berkant abi. O da en az benim kadar şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.
"Evet benim." dediğimde Sinem araya girdi.
"Berkant mı? Melisa'nın abisi bu öküz müymüş?" dedi.
"Ne var beğenemedin mi?" dedi Berkant abi sert bakışlarını Sinem'e dikerek.
"Beğenemedim. Beni öldürüyordun, kardeşine neler neler yaptın. İnsanlara zarardan başka birşey getirdiğin yok. Neyini beğeneyim ben senin?" dedi Sinem aynı şekilde sert bakışlarla ona karşılık verirken.
"Yeter artık bırakın tartışmayı. Şu halinize bakın kaza yapmışsınız ve dinlenmeniz gerekirken burada durmuş tartışıyorsunuz. " diye araya birden bire Levent girdi. Arkamı döndüğümde o da Berkant abinin yanında durmuş onun yarası olup olmadığına bakıyordu. Ve onunda Berkant abiyi görmeyi hiç beklemediği her halinden belli oluyordu.
"Levent haklı. Hadi gel Sinem biz ambulansa gidelim bir baksınlar sana.Ayrıca geçip oturalım bir yere dinlenmen lazım." dedim ve Sinem'in koluna girdim.
"Baktılar zaten kuzen. Korkulacak birşey yok sonra dinleniriz önce polisle olan işlemleri halletmemiz lazım. Bu hödük birden önüme çıktı ama suçu bana yüklemeye kalkıyor. Şikayetçiyim." dedi Sinem kolumdan çıkıp polise doğru şikayetini dile getirirken.
"Kim önüne çıktı? Önüme fırlayan sendin.Asıl ben senden şikayetçiyim." diye atladı birden Berkant abi ve tekrar bir tartışma başladı.
Onlar tartışırken Levent tekrar araya girdi.
"Bütün hasarı ben halledeceğim. Kimse birbirinden şikayetçi olmasın yeter." dedi ve polis arabasında bir takım evraklar dolduran polise doğru eğilip onunla birşeyler konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNALAR MİSALİ
Teen FictionHerşeyi unuturken onun görüntüsünü silemiyordum. Kimdi bu yakışıklı? Neden başımda ağlıyordu? *** Hiçbirşey anlamıyordum. Melisa kendi kendine konuşuyor gibiydi. Son sorduğu soruya kadar anlamsız anlamsız ona bakarken son sorusu ve yüzündeki ifa...