cardigan | hyunlix

and when I felt like I was an old cardigan

MERABABABABABABABABBABA

AYY SU KITAP BIRDEN TUTSA COK KOMiK OLMAZ MI

lutevn beni elestirmekten cekinmeyin elestiriye son derece acik bi insanim cringe bi yer olursa hemen HEMEN. soykeyin

LUNAPARK

"Yalnızca seni sevenleri sevmek sevgi değil, değiş tokuştur."

☆

Olaydan sonra herkes sessizliğe bürünmüş yolun bitmesini bekliyordu. Jisung bile ağzını kapamış yolu izliyordu. Bir süre geçtikten sonra araba durdu ve lunapark gözler önüne serildi. Oldukça büyük bir lunaparktı.

Jisung bu kasvetli havanın dağılması için arabadan inerek ellerini çırptı. "Hadi Felix! Yanıma gel! Bak burada bir sürü mavi şey var, seversin. Son gelen karınca siki!" diye bağırdığında Felix gülerek arabadan çıkmıştı. En sevdiği renklerden biriydi mavi diğeri ise ruh eşine söylediği gibi kırmızı.

Mavi onun için umutu temsil ediyordu.

Kırmızı ise içinde bulunduğu durumu...

Aslında çok korkmuştu Jisung'u üzdü diye ama anlaşılan durumu çok yanlış anlamıştı.

"Yah! Jisung sana demedim mi küfür yok diye!"

Hyunjin'e orta parmak gösterip Felkx'e döndü Han. "Bak 3 dediğimde koşmaya başlayacağız tamam mı?" diyerek hizaya geçti. Felix de hizaya geçince sırıttı.

"6, 9, 17, 5, 3!"

Felix şaşkınlıkla olduğu yerde dururken Jisung koşmaya başlamıştı. Felix kaşlarını çatarak Hyunjin'e baktı. "Ama 1, 2, 3 demesi gerekmiyor muydu?" Haksızlık yapmıştı. Bir daha Jisung ile yarış falan yapmayacaktı.

Hyunjin bu şekilde itiraz etmesine gülümsedi. Bıcır bıcır konuşuyordu. "Tamam bebeğim ben uyaracağım onu. Hadi Minho!"

Minho da araçtan çıkınca üçü birlikte yürümeye başladılar. Han ise bilet yerinde oturmuş Felix'i bekliyordu. Yanına geldiklerinde Han sırıtarak sevgilisinin yanına geçmişti.

"Ee Felix n'oldu? Hemen de pes ettin he?"

"Han-ji saçmalama amına koyayım sen de. Saçma saçma sayılar söyleyince çocuğun aklı karışmış işte." Minho'nun bu söylediği ile herkes ona bakmıştı. Jisung kaşlarını havaya kaldırarak derin bir nefes almıştı.

"Peki Minho, evet o haklı değil mi Minho? Şaka bile yapmayayım değil mi Minho? Ben zaten hep saçma sapan konuşuyorum değil mi Minho? Böyleyse benimle evlenme istersen Minho? Zaten ben aptal bir omegayım değil mi Minho? Sen bir alfasın ama ben omegayım, senden daha eziğim değil mi Minho? Hani eşittik Minho? Hani cinsiyetçilik yoktu? Omegalar da şaka yapabilir Lee Minho!"

Koca bir sessizlik.

"Evet bebeğim, haklısın ben hatalıyım. Ne güzel konuştun öyle? Hayatım, güzelim, balım, bebeğim, eşim. En haklı sensin, en iyisini de sen bilirsin. Tamam?" Minho'nun her zaman ki geçiştirmeleri ile Jisung sırıttı.

"Öyle tabii salak!"

Felix kıkırdayarak onları izliyordu. Bilet sırası onlara gelince Hyunjin öne atıldı ve biletleri aldı. Felix etraftaki insanlara bakıyordu. Hepsi çok eğleniyor gibi gözüküyordu. Nasıl yani? Burası bir çeşit eğlendirme yeri miydi?