cardigan | hyunlix

under someones bed

Sey... ARKADASLAR VALLA COO OZR DLRM YURDA FALAN GİTTİM TELLERİ ALDİLAR BİRDEN HER SEY BOKA SARDİ YB YAZAMADİM COK UZGNM. HERKES YB İSTEMİS. AGLİCAM🥹🥹

O kadar kaos beklemeyin bu bolumden gecis bolumu olarak dusunun. İki bolum sonra kaos baslicak..

PETER PAN

"Aşk eski bir yalan. Adem ve Havva'dan kalan..."

☆

Onu halüsinasyon gördürecek kadar korkutmuşlar mıydı? Ellerini sımsıkı tuttu minik. "Hyunnie gidelim buradan lütfen." derken bir yandan da elini çekiştirerek onu uzaklaştırmaya çalışıyordu. Hyunjin onun gözlerinin içine bakıp fısıldadı.

"Lixie atlıkarınca boş."

Felix gözlerini tekrardan oraya çevirince boş olduğunu gördü. Ama bu imkansızdı az önce orada babaları vardı. "Onları gördüğümü fark ettikleri için kaçmışlar demek ki. Gördüğüme eminim."

Hwang son biletleri kendilerinin aldığını biliyordu. Yani kesinlikle halüsinasyon görmüştü. Derin bir nefes verdi acıyla. Sevgilisinin yaşadıkları acıtıyordu ve travma bırakmıştı.

Hemen tanı koyamazdı ama şizofreni olduğundan değil travma sebepli olduğunu düşünüyordu.

Onlardan kurtulduğunu ve mutlu hissettiği bir anda içindeki travmalar ona asla mutlu olamayacağını göstermişti. "Haklı olabilirsin. Peki madem, biz de evimize gideriz."

Evleri.

Sadece o ikisinin.

Hwang yol boyunca gördüğü halüsinasyonu düşündü. Onu tetikleyen bir şey mi vardı? Bilmiyordu. Gün boyunca yaptıklarını düşündü. Kusma konusu muydu?

Belki de pamuk şekerdi onu tetikleyen ama Hwang'ın aklına bu gelmedi.

Felix kendisinin işkence çektiği evin pencerelerinde ilk kez görmüştü pembe bulutları. Her görüşü ona bunu hatırlatacaktı.

Kokusu ona travmalarını hatırlatacaktı.

Fakat Hwang bütün yaşadıklarını ona unutturmak istiyordu. Sanki yeniden doğmuş gibi... Hwang ile güzel bir hayata başlangıç yapmasını istiyordu.

Bir süre sonra eve geçtiler ve Hwang minik meleği yatağına yatırdı. Alnındaki saçlarını arkaya tarayıp alnını öptü. Ardından saçlarını koklayıp ondan uzaklaştı.

Gerçekten çok güzel kokuyordu omega.

Aslında Hwang ona bir sürpriz yapmak istiyordu. Pek büyük bir sürpriz olmasa da en azından bütün bu yaşadıklarından onu birazcık da olsa uzak tutabilecekti. Mutfaktaki poşetlerden kırmızı saç boyasını çıkarıp lavaboya ilerledi.

Belki saç boyamak bir başlangıç için büyük bir adım değildi ama en azından küçük de olsa bir adımdı.

Saçıyla ilgilenirken adım sesleri duydu. "Hyunnie?" diyen mayhoş ve bir o kadar da uykulu sesle arkasını döndü. "Gecenin köründe saçını mı boyuyorsun..?" çekik gözleri büyümüştü bunu söylerken.

"Buraya gel, Lixie."

Çilli oğlan küçük adımlarını baskın alfaya yaklaştırdı. Hwang kucağını pat patlayıp oraya oturması için yer açtı. Sarışın düşünmeden büyüğünün kucağına yerleşti. "Çok güzel gözüküyor, Hyunniee!"

Hyunjin kendisinin saçına hayranlıkla bakan miniğe karşı gülümsedi. "Evet, bebeğim. Sen de ister misin? Sarılarının arasına kalan boyayla biraz kırmızı ekleriz, hmm?" Ellerini sarı saçlarda gezdiriyordu.