5. Bölüm

1.8K 106 151
                                    

Cüneyd ve Zeynep iftarını yapmış teravihe gitmeye hazırlanıyorlardı. Cüneyd abdestini almaya gitmiş, Zeynep ise iftardan kalan bulaşıkları yıkamaya başlamıştı.

Saatlerdir aklının köşesine sinmiş, sorulmak ve cevaplanmak adına bekleyen soruları zihnini meşgul etmeye başlamıştı.
Cüneyd'in annesine ne olmuştu? Ne yaşatmışlardı da gencecik yaşında yaşamından kopup gitmişti?

Bardakları makineye yerleştirirken kendinde herhangi bir cevabı olmasından korktuğu sorusu kapısını tıklatmıştı bu sefer.

Düşündü Zeynep, kimseye dokunamayan ve dokundurtmayan, hatta ve hatta Zeynep'e dokununca kriz geçiren Cüneyd nasıl olmuştu da Zeynep'in elini tutmuş, saatlerce bırakmamıştı?

Her bir zerresini düşünmeye iten bu düşüncelerin içinde kimsesiz kalmış Zeynep, Cüneyd'in seslenmesi ile yerinden sıçramıştı.

C:"Hangi fikir denizinde bu denli boğuluyordunuz Zeynep Hanım?"

Zeynep korkuyla elini kalbine koyarken, cübbesini giyen Cüneyd'e dönmüştü.

Z:"Hiç. Dalmışım öyle."

Zeynep vücudunu saran utançla arkasını dönmüş, ellerini kurulamaya başlamıştı. Cüneyd'i düşünürken kendisine yakalanmak onu bir hayli utandırmıştı.

C:"Hiçi düşünebilmek için önce her şeyi düşünmek gerekir. Zira her şeyin zehrini kusmamış hiç kimse hiçliğe susamaz."

Zeynep hatırlamıştı. Cüneyd sallanırken ona hiç olmak istediğini söylemişti.
Tekrardan Cüneyd'e döndü.

Z:"Ya çoktan zehirlenmişsen?"

C:"O zaman yok olursun."

Cüneyd tek başına koca tarikatın her şeyi olmuştu ve her geçen gün biraz daha zehirleniyordu. Kurtulamıyordu, kusamıyordu.

Cüneyd yok oluyordu.

Zeynep daha fazla düşünmemek için kapının önünde duran Cüneyd'in yanına ilerlemiş, mantosunu giymeye başlamıştı. Cüneyd ise tam karşısında ona bakıyordu.

Z:"Cüneyd efendi?"

Cüneyd cevap vermemiş, bakmaya devam etmişti.

Z:"Daha iyi misin?"

C:"Çok şükür."

Ardından ikisi de evden çıkmış, tekkeye doğru ilerlemeye başlamışlardı.

Z:"Eve dönünce nane limon yapayım. İyi gelir."

Cüneyd her ne kadar dışarıdan sessizce yürümeye devam ediyor gibi görünse de bedenini saran aitlik hissi göğsünde bir yerleri sızlatıyordu.

Z:"Tabi eğer istemezsen-"

C:"Olur. İçerim."

***

Sessizce bitirilmiş yolun ardından tekkeye varmışlardı. Cüneyd amcasının yanına geçerken, Zeynep hızla annesinin yanına ulaşmıştı.

M:"Kara kuzum nasılsın?"

Z:"Ben iyiyim anne asıl sen nasılsın? Babam bir şey yapmadı değil mi?"

Herkes teravih için yerini alırken Meryem Zeynep'i kenara çekmişti. Bu hareketi Hasna ve Feyza'nın onlara dikkat kesilmesine neden olmuştu.

Me:"Cüneyd efendi demedi mi sana?"

Zeynep annesinin dediklerini garipsemişti.

Z:"Neyi?"

Cübbeli KekimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin