7. Bölüm

1.7K 110 104
                                    

Not: Bölüm şarkısı; Sema-Hasret~

Eve varan Cüneyd ve Zeynep saatin farkında bile değildi. Zira yapacakları son sahur için vakit çoktan gelmişti.
Mantosunu çıkaran Zeynep'in gözleri ilk olarak duvardaki saate takıldı. Şaşkınlıkla dudakları aralanmıştı, saat ikiyi geçiyordu.
Cübbesini asmakta olan Cüneyd ise Zeynep'in tepkisini farketmiş, merakını gizleyememişti.

C:"Hayrola?"

Zeynep, şaşkın bakışlarını Cüneyd'e çevirmişti.

Z:"Saat ikiyi geçiyor."

Eliyle duvardaki saati işaret etti.

Z:"İlk defa gece dışarı çıktığımı farkettim de şaşırdım biraz."

Ardından mahcup bir gülümseme kondurmuştu yüzüne.
Zeynep'in bu tepkisi Cüneyd'in tebessüm etmesine sebep olmuştu.

Salona geçen Cüneyd konuşmaya başlamıştı.

C:"Madem erkeksin, gece dışarıda da yürüyebilirsin. Bunda şaşakalınacak bir vaziyet yok."

Cüneyd'in yaptığı atıf ile kendi söyledikleri hatrına düşen Zeynep, tebessüm etmeye başlamıştı.
İlk kez salıncağa binmiş, ilk kez yıldızlı bir Leyla'da yürümenin huzurunu tatmıştı.
Cüneyd sayesinde ilkleri tadıyordu Zeynep.
İlkler kalırdı. Silinmez, sökülmezdi.

Sessiz düşüncelerini, sesli kelimeleri ile bitirdi Zeynep.

Z:"Senin sayende."

Onu izleyen Cüneyd kafasını eğdi.

C:"Hayyam dedi diye..."

Başını sallayan Zeynep mutfağa doğru ilerlemeye başlamıştı.
Limon almak için dolaba uzanmıştı ki sessizce tekrar etti.

Z:"Hayyam dedi diye..."

Ardından naneyi de çıkararak ikisini cezvede bir araya getirmiş, üzerine su ekleyerek ocağa yerleştirmişti.

***

Kaynayan karışımı ocaktan alan Zeynep, tezgaha bıraktığı fincanlara döküyordu ki cezvenin sıcaklığı ile sıçramış, sıcak karışımın eline dökülmesine neden olmuştu.

Hissettiği acı ile gözleri dolarken, elini hızla suyun altına sokmuştu.
Canı fazlasıyla yanıyordu.

Bir müddet öyle kalmış, daha sonra elini kurulayarak peçeteye sarmıştı.
Yanma hissi hala devam etse de kalan karışımı fincana doldurarak Cüneyd'e götürmek için eline almıştı.

Salonun girişinde duran Zeynep, elinin tersi ile göz yaşlarını silmiş, salona adımlamıştı.

Gözlerini kapatmış ardına yaslanan Cüneyd ile önce duraksasa da yanına ilerlemişti. Uyuyor muydu? Ateşi çıkmış olabilir miydi?

Elindeki fincanı orta sehpaya bırakırken Cüneyd'in yüzüne doğru eğilmişti. Düzenli soluk alıp veren Cüneyd uyuyor gibi görünüyordu.

Z:"Cüneyd?"

Herhangi bir tepki alamamıştı Zeynep.
Ateşi çıkmış olabilir düşüncesi ile elini bir kez daha alnına koymuştu ki gözlerini açan Cüneyd ile göz göze kalmıştı.

Bedenini saran utanç dalgası ile elini hızla geri çekmişti. Lakin elinin sızısını hesaba katamayan Zeynep, çektiği el ile acıyla tıslamıştı.

Daha ne olduğuna anlam veremeyen Cüneyd, Zeynep'in buruşturduğu yüzü ile hızla yerinden doğrulmuştu.

C:"Zeynep? İyi misin?"

Cüneyd'in sorusu ile sızlayan elini arkasına sakladı Zeynep.

Z:"Mühim değil, yandı biraz."

Ayaklanan Cüneyd, Zeynep'e doğru yaklaşmıştı.

C:"Ne demek mühim değil? Otur şöyle."

Cüneyd'in komutu ile koltuğa oturan Zeynep elini dizlerine bırakmıştı.
Cüneyd ise salondan çıkmış, ardından elinde ilk yardım çantası ile geri dönmüştü.

Z:"Gerçekten lüzum yok."

Cüneyd Zeynep'in hemen yanına oturmuş, bir yandan da ona kınayıcı bakışlar atıyordu.

C:"Zeynep. Mühim dediysem mühim."

Önce çantadan gerekli malzemeleri çıkarmıştı. Zeynep pür dikkat onu izliyordu.
Zeynep'in eline uzanan Cüneyd'in eli havada asılı kalmıştı. Biliyordu işte Zeynep, Cüneyd dokunamazdı.

Z:"Cüneyd efendi."

Cümlesini tamamlayamayan Zeynep elini geri çekmişti. Bu hareketi ile Cüneyd gözlerini yummuş, başını yere eğmişti. Cüneyd'i bu halde gören Zeynep'in içi burkulmuştu.
Onu rahatlatmak adına bir kaç kelime sarf etti.

Z:"Kendine zulmetme. Ben hallederim."

Zeynep merhemi eline almıştı ki Cüneyd onu durdurmuştu.

C:"Burada bekle."

Sözünün üzerine salondan tekrardan çıkan Cüneyd ile Zeynep öylece kalmıştı. Cüneyd'in ne yapacağını düşünürken elinin üzerindeki peçeteyi açarak incelemeye başlamıştı. Üst kısımlar fazlasıyla kızarmış, alt kısımlar ise su toplamıştı.
Rahatsız edici görüntü ile kafasını çevirmişti ki elini sıkmış Cüneyd tekrardan yanına ilerlemişti.

Z:"Cüneyd?"

Cüneyd cevap vermemiş, aldığı kremi elinde tuttuğu şey her neyse ona sürmüştü.
Ne olduğunu görmek için kafasını eğen Zeynep, bunun bir kulak çöpü olduğunu farketmiş ardından ufak bir tebessüm bırakmıştı bu belirsiz atmosfere.

Cüneyd'in kendisi için çabaladığını bilmek, kaburgasının altında saklanan kalbinin hızlanmasına neden olmuştu.

Kulak çöpünün üzerindeki merhemi iyice Zeynep'in eline yediren Cüneyd bir yandan da karşısındaki görüntü sayesinde yüzünü buruşturuyordu.

C:"Canın yanıyor mu?"

Kafasını iki yana salladı Zeynep.

Z:"Yok. Çok şükür."

Krem sürme işini bitiren Cüneyd, sargı bezini almış, yavaş yavaş elini sarmaya başlamıştı.

Cüneyd'in bu ustaca tavırları Zeynep'in dikkatini yeteri kadar çekmişti. Yine de kendini sormaktan alıkoyamadı.

Z:"Sen nereden öğrendin bunları?"

Cüneyd Zeynep'in gözlerine bakmış ardından vazifesine devam etmişti.

C:"Annemin ölümünden sonra iyice asileşmiştim. Sürekli yara bere içinde kalıyordum bu nedenle. Bende zamanla öğrendim."

Zeynep'in sorusu başka bir soruyu doğurmuştu.

Z:"Amcanlar? Farketmiyorlar mıydı?"

Sıkıntılı bir soluk verdi Cüneyd.

C:"Ruhum bir heykel gibi düşüp parçalanırdı.
Bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı."
(Sabahattin Ali-Öyle günler gördüm ki)

Cüneyd'in bir başınalığı karşısında tek bir kelam edememişti Zeynep.
'Ben varım' diyememiş, korkmuştu.
Dili susmuştu Zeynep'in, lakin bedeni inkar edercesine Cüneyd'in yanıbaşında duruyordu.

Sargı işleminin ardından Zeynep ayaklanmıştı.

Z:"Allah razı olsun senden. Ben sahuru hazırlayayım."

C:"Bu vaziyette?"

Arkasını dönmüş Zeynep, Cüneyd'in sorusu ile tekrar ona dönmüştü.
İtiraz etmeye hazırlanan Zeynep'i Cüneyd'in yinelenen sorusu hayrete düşürmüştü.

C:"Menemen sever misin?"

__________
Hello naneli şekerlerimmmm
Öncelikle bölüm, fragman vs derken şoklardan şoklar firar ettim.
Her neysemsiiii gece bir bölüm daha atmayı düşünüyorum.
Hadi ben kaçarotti



Cübbeli KekimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin