Özlem. 27 yıllık hayatımda sayılı kez tattığım bu duygu 20 gündür iliklerime kadar battığım bir şeydi. Jungkook gideli 20 gün olmuştu. Gitmeden önce bir gece yarısı evime gelmiş bol bol öptükten sonra gitmişti. Her gün bir sürü kez arayıp mesaj atıyordu. İlk günlerde normal olan mesajlaşmalarımız benim çekimlerimden bir kaç fotoğrafımın paylaşılması ile farklı yerlere kaymıştı.
Koltukta Tan ile uzanmış bir şekilde televizyon izlerken gelen bildirimler ile telefonumu elime aldım.
Jungkook
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu ne? Beni delirteceksin gerçekten.
Gülümseyip cevap yazacakken ekrana araması düştü. Açıp hoparlöre verdim.
"Taehyung, bugün sexting teklifimi kabul etmek zorundasın."
Gözlerimi devirdim. "Ulan dağ ayısı, her gün arayıp sexting teklif ediyorsun. Yapmayacağım."
Uzunca bir süre ofladığını duydum. Çocuk gibiydi. "Sende bu kadar çekici olma o zaman. Bunlar nasıl çekimler?"
"Dümdüz çekimler işte. Senin nasıl gidiyor bu arada? İki sahnem kaldı demiştin dün."
Bir çakmak sesi geldi ve sonra da derin bir nefes. "Birkaç beğenmediğim sahne oldu, yavrum. 4-5 kaldı şu an."
Üzgünce dudaklarımı büktüm. Gelmesini istiyordum ama bunu ona söylemiyordum. Bu ayrı kaldığımız zamanda kısacık bir süreçte ona ne kadar bağlandığımı anladım. Ruh eşi saçmalıklarına inanmayan biriydim.
Belki de inanmam gereken tek şey, onunla olan bağımızdı. Ama bunu kabul etmek çok zordu ve bu düşünce beni derinden etkiliyordu. Onun gelmesini istiyordum, ama aynı zamanda da içimdeki karmaşık duygularla başa çıkmaya çalışıyordum. Belki de bu ayrılık, asıl hislerimi açığa çıkarmama yardımcı olmuştu. Artık ona karşı hissettiklerimi inkar etmek imkansızdı. Gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım. "Kolay gelsin. Uyumalıyım. Başka bir şey yoksa?"
"Yok güzelim. İyi geceler ve rüyanda beni gör."
"Kabus görecek havamda değilim. İyi geceler."
Telefonu yüzüne kapatıp odama çıktım. Klasik banyo rutinimi gerçekleştirdikten sonra yatakta Tan ile biraz oynayıp gözlerimi kapattım. ———- Gözlerimi altımdaki şortun çekilmesi ve boynuma konan öpücüklerle açtım. Zar zor görüntü netleştiğinde Jungkook'un siyah saçları görüş alanımdaydı.
Ellerim hızlıca saçlarını buldu. Boynuma biraz daha bastırdım. "Gelmişsin."
Kafasını kaldırıp bu sefer öpücüklerini dudaklarıma yönlendirdi. Biz derince öpüşürken penisini deliğimde hissettim.
Kendini tek bir hamleyle içime soktuğunda koca bir çığlık attım. Yanağımı öpüp kafasını kaldırdı. Göz göze idik. İçimde sert ve hızlı bir şekilde giderken yüz ifadesine bile boşalabilirdim. Ağzım açık bir şekilde ona bakarken gülümsemişti. Tehlikeli bir gülümsemeydi.