"Bu olayın arkasının böyle olmasına şaşırdım. O olayda herkes seni suçlamıştı. Haberleri hatırlıyorum."
Az önce yapıştırıldığım mermer masada şimdi oturup ayaklarımı sarkıtıyordum. Jungkook'a ne kadar dokunmamasını söylesem de dayanamadığını söyleyip bulaşıklara girişmişti. Yemekleri yemiş şaşırdığım bir şekilde hoş bir sohbet kurmuştuk. Şimdi de bana geçmiş skandallarını anlatıp aynı zamanda makineyi yerleştirmeye başlamıştı. Tan sandalyede uyuyordu. Kendimi huzurlu hissediyordum. Omegam sessizdi az önceki olayın etkisinden çıkamamıştı. Benim de pek çıktığım söylenemezdi. Bu adam çok fena aklımızı alıyordu.
"İşte maalesef herkes dümdüz bakıyor. Arkasına bakılsaydı suçlamalar olmazdı. Ben kimseyi boşuna dövmem."
"Hayranların hep yanındaydı ama o süreçte. Gerçi onlar hep yanında değil mi? Benim böyle bir skandalım çıksa kimse yanımda olmazdı. Sonuçta bir modelim. Bizim bir son kullanma tarihimiz var."
İstemsizce içimdekileri dökmüş, hep beynimde dönen şeyleri dışarı vurmuştum. Ellerini kurulayıp çatık kaşlarıyla yanıma geldi. Kollarını yanıma yaslayıp hafif aşağıdan yüzüme baktı.
"Bu dünyada iz bırakanlar asla unutulmaz yavrum. Basit bir model olsaydın evet. Ama sen bu piyasaya birçok açıdan yön verdin. Her yerde ismin var ve emin ol bir sürü destekçin. Bunların başını alfan çekiyor."
"Alfam az önce başka bir şey çekiyordu sanki."
Sırıtıp yüzüne bakarken o da sırıtmış, iç bacağıma vurmuştu. Çıkan sesle Tan kafasını kaldırmış ve atlayıp yatak odamıza çıkmaya gitmişti."Sana vurduğum için oğlumuz bana küstü."
Dramatik bir şekilde kalbini tutup söylediği şeylere göz devirip önümden ittim. Masadan da atlayıp dolaptan odama taşıdığım su şişelerinden aldım.
"Hayır, uyku saati geldiği için gitti. Ve o sadece benim oğlum tamam mı?"
"Ah, demek uyku saati geldi. Hadi uyuyalım."
Gözlerimi büyütüp ona baktım. "Burada uyumayı düşünmüyorsun herhalde?"
Aynı şekilde gözlerini büyütüp suratıma baktı. "Asıl sen başka yerde uyuyacağımı düşünmüyorsun, herhalde?"
"İşte bundan nefret ediyorum! Biraz sana müsade edince abartıyorsun. Yemek yiyip gidecektin. Nerden çıktı bu uyku tanrı aşkına!"
Sesim yüksek çıkarken onun da yüzü gerildi. Bu sinirim ona değil kendimeydi. Çünkü ondan daha fazla istiyordum burada uyumasını.
"Bir hafta sonra klip çekimlerim için yurt dışına gideceğim. En az bir ay bile kalabilirim bu yüzden gitmeden kurtlarımızın bizi zorlamaması için iyice vakit geçirelim dedim. Ama yanlış düşünmüşüm. İyi geceler."
Ben daha şaşkınlığımı atamadan mutfaktan çıkmıştı. Beynim bir sürü şey söylüyordu. Birkaç saniye daha durup hızlıca kapıya koştum. Böyle aramız bozuk bir şekilde gidemezdi. Kapının önünde ceketini giyerken kolundan tuttum. Bakışları yüzüme değmiyor, önüne bakıp derin soluklar alıyordu.
"Yukarı katta sağda ki oda. Bir daha sakın bana sırtını dönüp gitme."
Kolunu bırakıp merdivene gittim. Adım sesi duymamak beni daha çok geriyordu. Merdivenleri çıkmaya başlayınca hala ses gelmeyince gözlerim doldu ve omuzlarım düştü. Bunu da mahvettin diye bağırıyordu kurdum.
"Şarj aletin yukarda değil mi?"
Sakin bir sesle arkamdan yorgunca konuştuğunda nefesim kesildi. Gitmemişti. Ona dönüp gülümsememi tutmaya çalışarak kafamla onayladım. Seri adımlarla benden önce merdivenleri bitirip odama girdi. Derin nefesler alarak bende odama girdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scintilla
ФанфикDünyaca ünlü Kim Taehyung ve Jeon Jungkook ödül töreninde ruh eşi çıkarlar.