Scintilla

18

Hayatımda hiç hissetmediğim bir sıcaklık etrafımı sarmıştı. Gözlerimi yavaşça açarken odayı etkisi altına almış feromonlarımız sayesinde anında huzurla doldum.

Güçlü kolları sıkıca belime dolanmış, bir bacağını da bacaklarımın üstüne atarak tamamen vücudumu altına almıştı. Ağırlığını hissetmek hoşuma gidiyordu.

Otururken elini bacağıma koyup yaslanmasını, uyurken kafasını veya bacağını üstüme koymasını ve özellikle sevişirken üstüme ağırlığını koymasından deliler gibi hoşlanıyordum.

Hafifçe yukarıda olan keskin çenesine öpücükler bıraktım. Dün geceki anılar aklıma dolarken yanaklarım kızardı. Her beş dakikada bir resmen sevişmek için yalvarmıştım. Onu o kadar zor bir durumda bırakmıştım ki attığı bakışları dağınık zihnime rağmen anımsıyordum.

Gülümseyip dudağını hafifçe öptükten sonra zar zor altından kalktım. Feci derecede içki ve sigara koktuğum için koşa koşa duşa girdim.

Sıcak suyu ayarlayıp altında gözlerimi kapattım ve bekledim.

O kadar dalmıştım ki kapının açılma sesini, hatta duşakabinin açılma sesini bile duymamıştım.

Beni uyandıran şey belime dolanan kaslı kollar oldu. Çıplak göğsüne sırtımı yaslarken çıplak kasıkları kalçama değdi. Gündüz olduğu için pek belli olmasa da cılız bir mor ışık oluştu.

"Bebeğim, bensiz duşa mı giriyorsun yoksa?" Yeni uyandığı için kalın çıkan sesi bile beni etkilerken kafamı geriye atıp dudaklarına uzandım. Anında öpüşmeyi başlatırken diğer eli sinsice üst kısma tırmanmış, göğüs ucumu ezmeye başlamıştı.

Elimi arkaya atıp sertliğini okşamaya başladım. "Dün beni ne kadar zorladığını tahmin bile edemezsin." Diğer eli kalçamı sıkıp bıraktıktan sonra bir parmağı yavaşça deliğime girdi.

"Uyanır uyanmaz soluğu yanımda aldığına göre az çok tahmin edebiliyorum, sevgilim."

İkinci parmağı da eklenirken kafamı omzundan kaldırıp derin nefesler aldım. Ellerimizi aynı anda hızlandırırken inlemelerimiz birbiriyle yarışıyordu. Parmaklarını çıkarıp ıslaklığı penise yayarken ellerimi fayanslara yasladım. Kendini sertçe içime ittiğinde kafam öne düştü.

"Dün seni o barda böyle sikmemek için ne kadar zor durduğumu tahmin edebiliyor musun peki?" Hareketleri kadar sert olan sözleriyle derince inleyip kalçamı eş zamanlı ona ittim. Ellerinden biri boğazıma sardı, diğerini alt karnıma yerleştirip hızlandıkça hızlandı. Banyoda ıslak olduğumuz için ekstra yüksek çıkan tenin tene çarpma sesleri aklımı kaçıracakmış gibi hissettiriyordu.

İçimden çıkmasıyla huysuzca mızmızlandım. Kalçama sertçe vurduğunda esmer tenime rağmen kızıllık oluştuğuna emindim. Beni hızlıca kendine çevirip kucağına aldıktan sonra sırtımı soğuk fayansa yasladı. Anında belim dikleşirken dudakları göğüs ucuma kapandı.

Kendini tekrar içime ittiğinde derinlikle gözlerim doldu. O kadar hızlı hareket ediyordu ki sırtım sürekli ileri geri gidiyordu. İçimde temas ettiği yerle ellerim omuzlarına tutunup tırnaklarım ile çizdi.

Dudaklarını bu sefer ağzıma kapattığında vahşice birbirimizi öpüyorduk. "Çok iyisin... aşkım." Sözlerim onu daha da gaza getirdi. Sert ve yavaş birkaç vuruş yaptığında dayanamayıp göz yaşlarım aktı. "Ağlarken bu kadar güzel olmamalısın. İçimdeki kötü düşünceler canlanıyor."

Tırnaklarımı sırtına doğru çizerek ilerletirken dudağına fısıldayarak konuştum. "Ne gibi düşünceler?"

"Akşama kadar minik deliğinden çıkmadan durmak gibi düşünceler."