12.Bölüm

328 18 9
                                    

Bölüm geldiiiiiii Uçuşa hazır olun çünkü çok heyecanlı bir bölüm bizi bekliyor.

Yıllar sonra yüzleşmeler, unutulan sözler hepsi bu bölümde var efendimmmm

Şimdi hazırsanız başlıyoruz. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Öpüldünüzzzzz

Keyifli okumalar :)

**


Geçmişten...

Yazarın anlatımıyla

"Kardeş geliyor, kardeş geliyor." deyip evin içinde koşan Ahuydu. Çok mutluydu. Çünkü bugün Emine Hanım hamile olduğu kızını doğurmaya gitmişti. Saat akşamı geçmişti. Hava karanlıktı. Emine Hanım giderken, Kuzey de onlarla gitmek istemişti. Güney ise annesine orada yük olmamak için Şevval Hanımın yanında kalmayı kabul etmişti. Odada oturup bekleyen herkes çok gergindi, bir tek Ahu mutluydu. Güney annesinin acıyla bağırışını duyduktan sonra bir daha hiç konuşamamıştı. Annesine bir şey olmasından çok korkuyordu.

Ahunun abisi Uraz memnuniyetsiz bir ifadeyle, "İsmini Cansu mu koyacaklar anne?" dediğinde Şevval Hanım oğluna baktı. Gülümseyip başını salladı. "Öyle düşünüyorlar oğlum. İsmi önemli değil sağlığı yerinde olsun da, isim sonra da düşünülür." diyerek hem kendi hem çocukların içini rahatlatmaya çalıştı.

Şevval Hanımın bakışları Güneye kaydığında, Güneyin sadece tek bir noktaya odaklandığını görmüştü. Ona doğru seslenip "Güney, oğlum annen iyi olacak. Sağ salim eve gelecekler inşallah. Bak sen böyle yaptıkça ben üzülüyorum. Annenler gittikten sonra bir lokma bir şey yemedin." dediğinde Güney, "Şevval teyze ben aç değilim, annemler gelince yerim." dedi.

Şevval Hanım, üzülerek başını salladığında, arkadaşının hastanede bir süre kalacağını bilen oydu. Şevval Hanım evde kaldığı için yanlarına eşini göndermişti. Ahu ise her gün sinirini bozduğu çocuğu bugün sadece izliyordu. Ciddi bir olay olduğunun farkındaydı. Ayakta olan Ahu, Güneyin yanına oturup "Güney üzülme annen gelecek. Hem de elinde bir kız kardeşle. Bizim kardeşimizle." dediğinde Güney, Ahunun bu tesellisine şaşırsa da belli etmedi ve kafasını sallamakla yetindi.

Odada, Şevval Hanım, Ahu, Uraz, Emir, Güney vardı. Herkes sessizliğini koruyordu ta ki Şevval Hanımın "Haydi çocuklar geç oldu, uyuyalım. Zaten Emineler bugün gelmez." deyişine kadar. Güney haricinde herkes oturduğu yerden kalkmıştı. Şevval Hanım, Güneyin önüne diz çöküp "Oğlum istersen bu gece benimle uyuyabilirsin." dediğinde Güney hala sessizliğini koruyordu. Ahu hızlıca o tarafa doğru koşup, "Benimle de uyuyabilir." dediğinde Güney gözlerini belertip Ahuya garip garip bakışlar atmaya başladı. Ahu, Güney cevap vermeyince devam etti. "Gerçekten seni rahatsız etmem. Hatta yatağımın en yumuşak yerini sana verebilirim. Eğer istersen."

Annesi de Ahuya inanamayıp baktığında kızının bu teklifine şaşırmıştı. Her gün Güneye sataşan o kız, bugün kimseyle paylaşmadığı yatağını, en yumuşak tarafını Güneye vermek istiyordu. Güney, "Ben koltukta yatarım. Zahmet etmeyin." o küçük yaşta bile kimseye yük olmak istemiyordu. Şevval Hanımın ısrarları sonucu bir şekilde Ahuyla yatmaya ikna olmuştu. Tabi yatmayacağını bir tek kendisi biliyordu.

Herkes yataklarına geçtiğinde Ahu "Yatağımın en yumuşak tarafı burası. Burada uyu. Bende hemen yanında olacağım. Merak etme sana değmem bile." Güney, yatarken yanında kimsenin ona değmemesini isterdi. Bu yüzden evde de Kuzeyle çok kez kavga etmişlerdi. En sonunda ise yatakları birbirinden ayrılmıştı. Güney, Ahunun dediklerine sessiz kalıp, gösterdiği tarafa uzandı.

YAN KOMŞUM // TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin