YAN KOMŞUM // TEXTİNG

6.Bölüm

Evettttt herkese helloooooo napıyorsunuz nasılsınız patlayan şekerlerrrrrr? Ben çok mutluyum çünkü hava çok güzelllll. Yaz acilen gelmeli bence sizce?

Medyadaki fotoğraftan aşırı Ahu ve Güney çiftinin vibesini aldım 🙃

Geçen ki bölüm çok heyecanlı bir yerde bitti. Bakalım bu bölüm nasıl kaoslar yaşayacağızzzz

Hazırsanız uçuşa geçiyoruzzz keyifli okumalar bebeklerrrr 😘

**

Bir önceki bölümden kesit

"Ulan başlayacağım senin sarı kafana. Benim kardeşimi öpecek insan evladı daha anasının karnından doğmadı lan." deyince gülümsememi durdurup, acilen bir şeyler yapmam gerektiğini anladım. Ve o an dünyanın en saçma cümlesini kurdum.

"Abi dur lütfen dur. Güney benim sevgilim."

**

GÜNÜMÜZ

Kurduğum cümleyle karşımda ki iki ultra yakışıklı beylere baktım. Kavga ederken ikisi de çok çekici görünüyorlardı. Biri abim diğeri biraz önce söylediğime göre sevgilimdi.

Sevgilim? Ben az önce Güney benim sevgilim mi demiştim yoksa bana mı öyle gelmişti? Yok canım bana öyle gelmişti. Bana öyle gelmeliydi aksi takdirde şuan abim kişisi şok üstüne şok yaşayabilirdi. Hızlı yaşadı genç öldü, kız kardeşini sevgilisiyle öpüşürken basınca dayanamayıp hakkın rahmetine kavuştu. Ben şuan abimin ölüm fermanını yazarken karşımdaki iki devasa öküzler beni şok içinde izliyorlardı. Bu da demektir ki ben o cümleyi kurdum. İşte sıçış şimdi başlıyordu.

"Ne demek sevgilim kızım. Sen telefonda ayrıldık dememiş miydin?" diyen abim şükürler olsun ki Güneyin üzerinden kalkmış, karşıma dikilmişti.

"Na- Nasıl yani? Biz, ikimiz iki kişi biz-" Güney ise heyecanlı bir şekilde koltuktan kalkıp parmağıyla bir kendini bir beni gösteriyordu. Galiba abime yaptığım ölüm başlıkları daha çok Güney içindi. Oğlanın nutku tutulmuş, konuşamıyordu.

Güney cümlesini tamamlamadan ortamı yumuşatmam gerekiyordu. Güney sevgili olmadığımızı söylerse işte o zaman yine sıçıştı.

Battık bir boka devam ettireceğiz diyerekten ikisine de yanıt olarak konuşmaya başladım.

"Şimdi öncelikle abi senin soruna yanıt vereyim. Şöyle ki bildiğin üzere biz Güneyle 2 yıldır sevgiliyiz." abim sinirle gözünü kapatıp içinden sabır çekerken arkasında kalan Güneye göz kırpıp olayı devam ettirmesi için yalvardım. Tabi o bunu anladı mı sanmam çünkü bana şuan boş boş bakıyordu. "Hem Güney burada oturduğu için hem de işim için bir ay önce buraya taşındım. Ama vallahi de billahi de beraber kalmıyoruz." bu bir nevi doğruydu. Taylan'la hiç beraber kalmamıştık. "Evet telefonda ayrıldık dedim ama bir sor neden dedim?" abim biraz yumuşasa da sinirli olduğu her halinden belliydi. Nefesini burnundan vererek "Neden dedin abicim?"

"Ben tamamen altı doldurulmayacak bir sebepten Güneye trip atıyordum. Bizim her zaman ki hallerimiz değil mi Güneycim?" sorarcasına Güneye baktım o ise hala beni şok içinde izliyordu. Abim arkasını dönerek Güneye baktı. Göz göze geldiklerinde Güney şaşırmış ifadesini değiştirerek "Evet, evet biz her zaman öyle tatlı ama küçük kavgalar ederiz Ahuyla." imayla söylediği cümleyi bir tek ben anlamıştım ama şuan bununla ilgilenemezdim. Ortam ve abim hazır sakinleşmişken benim bu durumu kullanmam gerekiyordu.

"Tam senle telefonu kapattık bir baktım kim gelmiş? Aaaa Güney gelmiş hem de elinde bir çiçekle." koltuğa fırlattığım gülleri kucağıma alıp kokladım. "Ah ne kadar da güzel kokuyor. Gülleri sevdiğimi bilerek almış canım sevgilim." gülümseyerek Güneye baktım. Gerçekten o kadar iyi rol yapıyordum ki beni gören hiçbir yapımcı kaçırmak istemezdi. Oscarlık bir performans...