7.Bölüm

460 20 12
                                    

Evettttt yeni bölüm geldiiiiii. Benim bile heyecanla beklediğim bir bölüm. Bu bölüme geçmiş anılarıyla başlamak istedim. Her iki bölümde bir geçmişten ilerlemeyi düşünüyorum sizi sıkmamak için.

Bu arada medyadaki Ahunun doğum gününde giydiği prenses elbisesi :)

Oy verip yorum atarsanız çok sevinirim. Oy ve yorumları gördükçe içimdeki yazma isteği daha fazla ortaya çıkıyor. Sizleri seviyoleeeee keyifli okumalarrrrrrr 😘

**

7 Ağustos 2008

Yazarın anlatımıyla

"Ahu" diye bağıran kişi Güney ve onun saçını çekip kaçan kişi ise tabii ki de Ahuydu. Güneşin en tepede olduğu günlerden biriydi. Bugün herkes Şevval Hanımın evinde toplanmıştı. Günün önemi tabii ki de küçük kızları Ahunun doğum günü olmasıydı. Koridorda koşturarak ilerleyen Ahu, Güneyden kaçıyordu. Yine Ahu ve yaramazlıklarıydı. Babasını gören Ahu, koşarak onun kucağına atladı. Nefes nefese "Baba şu Güneye bir şey söyle saçımı çekip beni döveceğini söyledi." deyip sanki bunlar gerçekten yaşanmış gibi, güzel bir oyunculukla ağlamaya başladı.

Kızının yalandan ağlamasını anlasa bile ona kıyamıyordu Ata Bey. Gerçek olmayan bir sinirle Güneye göz kırpıp "Güney oğlum sakın kızımın saçını bir daha çekme. Yoksa ben seni döverim duydun mu beni?" diyen Ata Bey mahçup bir ifadeyle Güneyin babası olan Selim Beye baktı. Selim Bey, Ata Beyin kızına kıyamadığını bildiği için sadece gülümsemekle kaldı. O da bir kızı olsun istemişti ama Allah onlara iki erkek nasip etmişti. Güney bir babasına bir Ata Beye bakıp kafasını sallayarak odadan çıkmıştı. Hep aynı şeyleri yaşıyorlardı. Ahu onu dövüp babasına kaçıyordu. Ama sanki Güney onu dövmüş gibi ağlıyordu. Ata Bey ise Güneye kızıyordu. Bu durumun sürekli yaşanmasından sıkılmıştı Güney. Annesine gelmek istemediğini söylemişti fakat annesi Emine Hanım tabii ki de buna izin vermemişti. Küçük bedeniyle Güneye yaklaşan Ahu onu en güçlü şekilde itmişti. Düşüncelere dalan Güney ise bir anda yere düşmüştü.

"Ne oldu bak babam yine bana inandı. Sende morardın." diyerek dil çıkardı Ahu ve Güneyin etrafında dönüp "Şişko Güney, şişko Güney" diye tekrarlamaya başladı. Güney ise son dediğiyle sinirlenip ayağa kalktı. Aslında Güney, şişko değildi. Sadece yaşıtlarına göre bir tık fazlalığı vardı. Ahu ise sürekli onu bundan vuruyordu. Güney de onu bir yerden vurmak istiyordu fakat karşısındaki kız renkli elbisesi, sarı saçları ve yeşil gözleriyle adeta bir prenses gibiydi. Küçük kızda kusur bulamayan Güney kafasındaki tek boynuzuna baktı. "Sende bugün tek boynuzlu at olmuşsun." deyip aynı Ahu gibi gülmeye başladı. O bile Ahuya yakışmıştı. Yüzü gülse de siniri bozulmuştu küçük oğlanın "böyle bile çok güzel" diye geçirdi içinden.

Ahu ise Güneyin bunu demesine şaşırmış olacak ki tam laf sokmaya hazırlanırken onu susturan Almila'nın sesi oldu. "Güney sende mi buradaydın? Tam da bu sıkıcı partide ne yapacağımı düşünüyordum. İyi ki gelmişsin." deyip Güneye sarıldı küçük kız. Almila, Güney ve Ahunun sınıfındandı. Ahu sevmese de Güneyin en yakın arkadaşlarından biriydi. Ahudan bir tık uzun, Güneyden ise birazcık kısaydı. Mavi gözleri ve hafif kumrala kaçan saçlarıyla sınıftaki en güzel kızlardan biri olmalıydı ki Güneyin de oldukça dikkatini çekiyordu. Güneye sarılan kıza sinirle bakan Ahu "Burası benim doğum günüm." küçük kızın sinirli haline sırıtan Güney ise oldukça keyifliydi. Ahunun tek bir açığı vardı o da Almilaydı. Güney onunla her konuştuğunda sinirlenirdi, Güney ise bununla dalga geçerdi. "işte şimdi düştün elime Ahucuk" diye geçirdi içinden Güney.

Kaşlarını çatarak Ahuya doğru bakıp "E yani ne yapalım senin doğum gününse?" diye sorgulayan Almilaya, hazır cevap olan Ahu hemen cevap verdi. "Yanisi sarılamazsın, konuşamazsın, yan yana bile duramazsınız." deyip ikiliyi iterek uzaklaştırdı. Hala gülen Güney ise Almilaya doğru "Aslında bende seninle yeni sınıfımız hakkında konuşacaktım. Biliyorsun bu sene aynı sınıfa gidiyoruz. Ahu ise bizim bir üst katımızdaki sınıfa düşmüş." deyip göz ucundan Ahuya baktı Güney. Sinirden kıpkırmızı olmuş yüzüne bakıp içten içe daha çok keyiflendi. Şişkoyu şimdi görsündü. Almila ise nispet yapar şekilde Güneyin koluna girip "Bence de konuşalım. Yeni sınıfımız bence bu sene çok huzurlu ve sakin geçecek." diyerek oradan uzaklaştılar. Arkalarında gözü yaşlı bir Ahu bıraktıklarını bilmeyerek...

YAN KOMŞUM // TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin