Bu hikaye sadece bir hayal ürünüdür.
Bunu ciddiye alıp linç yorumları atmanıza gerek yok,zaten bu bir fanfiction bu yüzden gerçekmiş gibi beni linçlemeyin lütfen.Oy ve yorumlarınızı bekliyorumm
İyi okumalarr••••
Mert'tenArabama binmiş eve gidiyordum. Arabayı Arif kullanıyordu ve ben de arkada oturmuş kitabımı okuyordum. Ani bir frenle sarsıldım.
"Arif n'oluyor?"dedim telaşla.
Arif:"Aniden biri çıktı karşıma. Ona çarptım mı bilmiyorum ama o kaçtı."dedi. O da benim gibi fakat benden çok daha fazla telaşlanmıştı.
"Tamam tamam sen dur ben bakarım."
diyip kapımı açtım. Benim peşimden Arif de geldi. Çarptığımız çocuğu arıyordum ama bulamadım."Nerede bu Arif? Çocuk nereye kayboldu?"dedim etrafa bakınırken fakat karanlık olduğu için sadece arabanın aydınlattığı kadarını görüyorduk.
Arif:"Bilmiyorum. Acaba bir yerde düşüp bayıldı mı?"
"Bilmiyorum. Sen etrafta bakın,ben yukarı tarafa bakarım."diyip yolun ilerisine gittim.
"Sesimi duymuyor musun? Beni duyuyor musun? İyi misin?"diye bağırıyordum. Çalıların arkasında bir hareketlilik görünce oraya doğru gittim. Orada biri vardı ama kız mı erkek mi olduğunu fazla seçememiştim.
"Hey orada kim var?"dediğimde çalıların arkasındaki kişi ormanın içine doğru koşmaya başladı. Ben de peşinden koşmaya başladım. Bu koskaca ormanda kaybolursa ölmesi oldukça mümkündü.
"Kaçma benden. Ben sana zarar vermem, söz veriyorum. Bak ne için kaçıyorsun bilmiyorum fakat ben sana kötülük yapmam."dedim fakat o koşmaya devam ediyordu."Hem bak bu ormanda eğer kaybolursan kimse bulamaz seni."dediğimde durdu. Koşarak yanına gittim. Bu kişi bir kızdı.
Peki ya bu saatte burada ne işi vardı?
"İyi misin?"dedim ona doğru gelirken. Etrafı sadece ay ışığı aydınlatıyordu. Kızın yüzünü pek göremiyordum.
"Bilmiyorum,iyi gibi duruyor muyum?"
dedi korkarak."Orasını ben bilemem,sen bilirsin." dedim onun yanında durup. Yakından yüzünü biraz daha iyi seçebiliyordum. O ağlıyordu.
"Sen kimsin? Yoksa o adamın kardeşi falan mısın?"dedi geriye giderek.
"Şş sakin ol ben o adam dediğin kişiyi tanımıyorum."dedim ona doğru birkaç adım atarak.
"Peki ya kimsin? Bana zarar mı vereceksin?"dedi. Yüzünü göremesemde sesindeki endişe çok net fark ediliyordu.
"Ben kimseyim. Sana da asla zarar vermem. Buna emin ol."
"Sana nasıl güvenebilirlim? Ya sen de o adam gibi bana..."cümlesinin devamını getirmemişti. Ne dediğini anladığım için ona cevap verdim.
"Bana nasıl güvenebilirsin bilmiyorum ama eğer güvenmezsen de buradaki hayvanlar tarafından yenileceksin. Tercih senin. Ve ayrıca ben asla bir kadına zarar vermem,o adamı da bulup cezalandıracağım merak etme. Şimdi bana güveniyor musun?"dedim. Bence etkili bir konuşma olmuştu ama bakalım bizim kız ikna olacak mıydı?
"Hıhı."diyip yanıma yavaş adımlarla geldi. Bu karanlıkta yalnızca ağlamaktan kızarmış gözlerini ve çenesindeki gözyaşlarını görebiliyordum. Ona çok üzülmüştüm. Kim ne yapmıştı veya ne yaşamıştı bilmiyorum ama ona bunları yapanı çok ağır cezalandıracaktım.