Bunu ciddiye alıp linç yorumları atmanıza gerek yok.
Yazım yanlışım varsa eğer özür dilerim. Oy ve yorumlarınızı bekliyorumm. İyi okumalarr
Satır arası yorumlarınız çok değerlii 🤍
∆∆∆
İlahi Bakış Açısı"Senin bir ablan var güzel kızım."dedi Meryem kızının gözlerine bakarken. Mina şaşkınca baktı Meryem'e.
"Ne?"
"Biz onun öldüğünü sanıyorduk meğerse öyle değilmiş."
"Nasılmış peki?"diye soru Mina Meryem'in her sözünü iyice dinlerek.
"Onu zengin bir aile evlatlık almış."dedi Meryem hüzünle.
"Peki ablam şimdi nerede anne?"diyen Mina'ya Meryem Zengin bir ailenin yanında olduğunu söyledi.
"Sen nereden öğrendin bunu?"diye sordu Mina havalanan kaşlarıyla. Meryem bir an duraksasada konuşmuştu.
"Hani ben hastanedeyken yanına gelen adam,dayın..."deyip durdu yeniden.
"Evet?"
"İşte o söyledi. Ben hastaneye kaldırılmadan önce söyledi bana bunu."
"Ablamı neden getiremiyoruz buraya?"
"Çünkü ablan henüz onu evlatlık edinen ailenin öz ailesi olmadığını bilmiyor."
"Ablamın yerini biliyor musun peki anne?"diyen Mina'ya kafasını olumsuz yönde sallayarak baktı Meryem."Nasıl bulacaksın ablamı?"
"Naim'den öğreneceğim güzel kızım. Hadi sen dersine çalış ben de sana meyve getireyim."deyip odadan çıkmıştı Meryem. Mina karışık bir kafayla derse odaklanamayacağı için dersi bırakmıştı.
∆∆∆
İlahi Bakış AçısıMert başındaki şiddetli ağrıyla gözlerini açmıştı. Hemen yanındaki komidinden bir bardak suyu alıp içmişti. Saate baktığında öğleden sonra 9 olduğunu görmüştü. Biraz dedesinin yanına gidecekti. Şu anda onun içindeki bu garip duyguları dindirebilecek tek kişi oydu.
Dedesinin odasına geldiği an dedesini orada bulamadı. Karşısına çıkan Feyza ile iyice sinirlenmişti. Feyza tam Mert'in yanına geleceği an,
"Sakın gelme yanıma!"dedi Mert öfkeyle."Senden kurtuluş yok mu?" deyip bir hışımla amcasının çalışma odasına gitti. Mert'i gören Sadi gülümseyerek baktı yeğenine.
"Hayırdır Mert'im?"
"Amca dedem nerede?"deyince Mert, Sadi bir an duraksadı."Cevap versene amca."diye söyledi Mert. Sesi git gide sinirli çıkıyordu.
"Babam Londra'ya gitti."deyince Sadi, Mert şaşkınca baktı ona.
"Nasıl? Neden ki?"
"Tedavi olmak istiyordu ama buna bir türlü karar veremiyordu. En sonunda onun eski profesör arkadaşı onu ikna etti. Şu anda oraya varmıştır."diyen Sadi'yle Mert büyük hayal kırıklığına uğramıştı.
"İyi de neden bana söylemedi?"
"Dedenin vedaları sevmediğini bilmiyor musun? O seninle yani en sevdiği kişiyle vedalaşmamak için böyle haber vermeden gitti."deyince Sadi, Mert'in içindeki hüzün biraz daha azalmıştı.
"Peki."deyip odadan çıkmıştı Mert.
∆∆∆
İlahi Bakış Açısı