Önceki Tılsım(Özel Bölüm)

272 97 74
                                    

Yazar Notu: İşte beklenen özel bölüm geldi. Buraya bol bol yorum istiyorum o yüzden. 

On dört Sene Önce

Gözde Hanım emekli hemşireydi. Artık yaşlanmıştı, eşiyle birlikte İstanbul'daki evlerinde yaşlılıklarının tadına varıyorlardı. Ne çok sevmişti Rasim Bey'i. Uğruna neleri göze almıştı. Ailesi siyasi olaylardan içeri girdi diye Rasim'le adı çıkan kızlarını apar topar vermişlerdi Hasan'a. Hasan almıştı almasına ama her gün dövüyordu kıskançlık duygusuyla karısını. Her yaptığı şeyin sonrasında bunları O Rasim itiyle de yaşadın mı deyip basıyordu tokadı. Yaşamak istemiyordu artık Gözde Hanım. O zamanlar Menekşe isminde yirmi yaşında bir kızdı. Gerçekten ölümü göze aldığında kapısı çalınmıştı, yaşlı bir teyze ona bir kolye takıp uzaklaşmıştı. Ölüme giderken hayaller görmeye başlıyorum diye düşündü Menekşe. Ama kendine geldiğinde Rasim'in yattığı hapishanede çalışan on sekiz yaşında bir hemşireydi. 

Artık çalışmıyordu Gözde Hanım, ama arada mahalleliden iğne yaptırmak isteyen oluyordu, pansuman yaptıracak olan oluyordu. Kırmıyordu onları. Yine yaşlı bir komşusuna iğne yapmaktan dönüyordu. Birden siyah bir jeep durdu önünde. Apar topar kadını arabanın içine doğru ittirdiler. Çığlık atacak oldu ağzını kapattılar. Yaşı kemale ermişti artık, bu yaştan sonra kim ne için kaçırırdı ki Gözde Hanım'ı. 

Arslan yedi sene yatmıştı içeride, Gözde Hemşire'yi nerede olsa tanırdı. Tam da ihtiyacı varken karşısında görünce Arslan kendi diliyle çağırmıştı hemşireyi. Depo gibi bir yere girdiler. Pis, demiri paslanmış bir yatak vardı depoda, yatağın üzerinde ise her tarafı morluk ve yara içinde kendinden geçmiş bir kız.

"Bu çocuğun hali ne böyle, naptınız kıza?" dedi Gözde Hemşire.

"Ne yaptıysak yaptık, yap pansumanını." dedi Arslan. Gözde çocuğu soydu, bütün vücudunu istediği sıcak su ve pamukla sildi. Çocuğa tecavüz edilmişti. İlk iş buradan çıkıp polise bildirecekti durumu. Ama şimdi çocuğu bu halde bırakamazdı. Derin kesikleri vardı, enfeksiyon kapabilirdi. Acı içinde kıpırdandı kız. Gözde Hemşire dayanamadı başladı ağlamaya. Kıyafetinin cebinden bir resim düştü o sırada çocuğun. Bir kadınla birlikte yeni çekilmiş bir fotoğraftı bu. Gözde delil olsun diye aldı fotoğrafı koydu kabanının cebine. Ateş içindeydi çocuk. Pansuman yaparken bile inliyordu ama gözünü açamıyordu.

"Bu böyle olmaz bu çocuğun antibiyotik kullanması gerek. Şu derin kesiğe dikiş atılması gerek." dedi elinde silahıyla tehditkar bir şekilde bekleyen Arslan'a.

"Yaz bir kağıda, elemanlar ne lazımsa alır gelir." dedi Arslan. Bir de serum yazdı kadın çaresizce kağıda. Geldiğinde malzemeler, çocuğa serumu bağladı, antibiyotik iğnesi vurdu ve ellerini tuttu çocuğun.

"Güzel kızım, söz veriyorum seni kurtaracağım bunların elinden." dedi kulağına fısıldayarak. Kız duymuş muydu bilmiyordu bile. Hiç kendinde görünmüyordu. Kadını evinin yan sokağına bırakıp kaçtıklarında, Rasim'e koştu Gözde Hemşire, olan biteni ağlayarak anlattı. Hemen karakola gittiler, o deponun yerini tarif etti polislere. Ama polisler gittiklerinde boş bir serum çöpünden başka şey bulamamışlardı. Çocuk çoktan başka bir yere götürülmüştü bile. İşte o gün hiç paylaşmadığı sırrını paylaştı Gözde Hemşire Rasim ile. Nasıl sevdalandığı, Menekşe iken, bir tılsımlı kolye ile Gözde oluşunun hikayesini anlattı. Rasim hepi topu iki kadın sevmişti hayatında, biri Menekşe ki ölüm haberini almıştı koğuşta, çok ağlamıştı. Diğeri ise Gözde... Şimdi ikisinin de aynı kişi olduğunu idrak etmeye, kabul etmeye çalışıyordu. Cebindeki fotoğrafı çıkarıp kolyesiyle birlikte bir mendilin içine sakladı Gözde Hanım.

"O çocuğa söz verdim Rasim, ben senden evvel ölürsem bile bul o kızı. Dilruba falan diyorlardı kızın ismine. Daha doğrusu bu ismi vereceklermiş kıza. O kötü adam birine telefonda söylüyordu, pazarlayacakmış kızı. Tecavüz de etmişler." derken tekrar hıçkırıklara boğulmuştu. Rasim Efendi senelerce pavyonları gezdi, genelevleri gezdi fotoğraftaki masum kızı aramak için. Ellerinde iki isim vardı sadece, Arslan denilen bir adam ve Dilruba ismi verilen bir kız. Sonunda vefat etti Gözde Hemşire, ama Rasim efendi hiç vazgeçmedi aramaktan Dilruba'yı. İşte bir gün, yolda yürürken hayat karşısına dikiverdi Dilruba'yı.

TILSIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin