"Yarasa"

418 19 9
                                    

Üç kişinin savaşını izliyordum. Üç kişinin savaşına ve kavgasına  müdahale edemeden çaresizce sadece izliyordum. Yine bu üç kişi silüetti ama bu sefer iki erkek bir kız vardı. Erkek olanlar tartışırken kız olan ise benim izlediğimi fark edip hızlıca bana yaklaşmaya başlamıştı. Erkek olanlardan birisi bu durumu fark edip kavga etmeyi bırakıp o kızı engelledi.  Bunlar yaşanırken elim kolum bağlıydı. kendimi savunamıyor ve  kontrol edemiyordum. İşte o an fark ettim rüya gördüğümü. Rüyadan çıkmayı bilmediğim için ne yaparsam rüyadan çıkabilirim diye düşündüm. Geri gelmek istiyorum dedim olmadı. Gitmek istiyorum dedim olmadı. Bedenimi kontrol edemiyordum ama istediğim kelimeleri kullanabiliyordum.  Seslendim. Kime seslendiğimi bilmez bir şekilde, geri gitmek istiyorum dedim ve gözlerimi araladım. Uyanmıştım.

Uyanır uyanmaz saate baktım. Sabah saat 10.30 geçiyor.  Ben neden böyle bir rüya gördüm ki..

Telefonun çalışıyla gözlerimi hemen ekrana çevirdim..arayan annemdi.
Yaşadığım bu olaylar yüzünden annemin yokluğunu bile unuttum.
Daha sesini duymadan gözlerimin dolmasıyla, ağlamadan iç çekmeye başladım.

"Efendim," diyerek açtım telefonu.

"Kızım," dedi sadece. Annemin ağladığını hissettim. Sesi çok mahcup ve üzgün geliyordu. 

"Anne ağlıyor musun?"

"H-hayır sen eğer ağlamıyorsan ben de aglamıyorumdur,"

"Ben ağlamıyorum, sen de aglamıyorsundur," dedim gülerek.

"Çok özlemişim gülmeni," dedi annem..

"O da bişey mi, ben sizin herşeyinizi özledim, seninle aynı evde mesajlaşmayı da özledim," sözlerimi bitirir bitirmez sessiz bir şekilde gözyaşlarımı serbest bıraktım.

"İyisin değil mi?"

"İyiyim anne, bir sorun yok, siz nasılsınız?"

"Biz iyiyiz seni çok özledik. O seni aramamıza izin verdi," dedi.

Beni kızdırdığını ve benim haklı olduğumu farkında demekki, ama benim hakkım olan şeylerle beni ödüllendirmesi canımı sıktı.

"Anne ben kabus gördüm," dedim ve onun konusunu açmamak için konuyu değiştirdim.

"Kabus mu ? Hayır olsun kızım ne gördün?"

"Üç tane silüet vardı iki erkek bir kız, hepsi kavga ediyordu anne. Ben ise tepkisiz kalıyordum. Kendimi kontrol edemiyordum. Kız olan benim onları izlediğimi fark edince bana zarar vermek istercesine koştu üstüme, ama erkek olan buna izin vermedi," dedim.

"Seni korudu yani,"

"Beni korudu," diyerek  annemin sözünü tekrar ettim.

"Her rüyanın tabiri vardır ve her tabirci farklı yorumlar. Ama benim içimden gelenin ise, bir ölüm olacağına ve bu ölümden önce 2 kere korku yaşanacağına yorulur,"

"Keşke anlatmasaydım," dedim çaresizce.

"Sen çok güçlüsün süsen, ve onun varlığıyla daha da güçlü oluyorsun. Korkma. O olduğu sürece  Senin canına zarar gelmez."

"Haklısın,"  dedim ve devam ettim konuşmaya. " Anne ben kapatayım, Zehra'yı arayayım olur mu ?"

"Tabikide kendine çok iyi bak ve sen de bizi ara" dedi annem. Tamam deyip hemen telefonu kapattım ve Zehra'yı aradım. Akşam olmamasına rağmen hava öyle kapalıydı ki ışıkları açmak zorunda kaldım korkmamak için. Sonunda zehra telefona cevap verebildi.

"Efendim kuzen?"

"Nasılsın Zehra ?"

"İyiyim de sesin bu sefer hoşuma gitmedi nedense bir sorun mu var ?"

SÜSEN ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin