Gözlerimi açar açmaz. Kendimi Esel'in kucağında buldum.
Uyandigim gibi yerde olduğumuzu fark edince hemen kalkıp "ne oldu bana?" diye sordum.
" Baygınlık geçirdin ve çok fazla titredin Süsen. Hastaneye gidelim ya da ben kalayım yanında istersen."
" Hayır teşekkür ederim. Ben yalnızlığı seviyorum." dedim.
"O zaman Zehra'yı çağırayım yada eğer istersen Can ve Zehra'yida çağırayım yine o gece gibi otural-"
"İyi oldu hatirlattığın," diyerek sözünü kestim.
"Neden o gece tepkisizdin Esel ?
Herkes şaşırır korkarken sen neden donuktun ?""Kahve içer misin ? İçersin."
"Esel kahvenin sırası mi şimdi?" demeye kalmadan Esel mutfağa gitti.
Bende yalnız kalmamak için onun peşinden gittim. Sonunda kahveleri yapınca aynı soruları tekrar ettim.
"Süsen her şeyin zaman var. Her şey zamanında güzeldir. Az daha bekle," dedi.
"Beklemek istemiyorum. Ben neyin içindeyim? neler olduğunu bilmek istiyorum."
"Gözlerindeki bu ışık" dedim ve derken ellerimi gözlerine yaklaştırdım
"Bu ışık neyin nesi ?""Bu gece her sorun cevapsız kalacak belli ki" dedi. " Ben en iyisi Can ve Zehra'ya mesaj atayım onlar da gelsin."
"Tamam" dedim iç çekerek. Gözlerim dolu dolu camdan dışarı izledim, can ve Zehra gelene kadar.
Gelen Ayak sesleriyle göz yaşımı silmeye çalıştım. "Süsen,"
Esel'in sesiyle gözlerimi camdan ayırmadan cevap verdim.
"Efendim ?"
Tam karşıma geçti.
"Korkuyor musun?" diye sordu.
"Korkmalı mıyım?" dedim.
"Dün geceyi sana anlatmamı istermisin?" dedim. "Anlat" dedi.
" Ben o cevabı aldığımdan beri daha öncesinde yaşadığım şeylerin daha fazlasını yaşamaya başladım. En kötüsü dün geceydi Esel. Herşeyin üstesinden gelirdim ama dün gece başka bir zordu herşey. Cevabı bana veren şey beni sürekli korkutup rahatsız ediyor. Dün gece burada olsaydın eğer, herşey daha kötü olacaktı" dedim.
"Dün gece yaşadığın herşeyin bir sebebi var. Eğer ben senin yanında olsaydım seni korurdum Süsen. Ne yaşadıysan, dün gece ben herşeyi rüyamda gördüm" dedi bana.
"Nasıl yani benim yaşadıklarımı rüyanda mı gördün ?"
"Evet herşeyi rüyamda gördüm Süsen. kargalar,kan, herşeyi"
Ben ben de mi bir ruyanin içindeyim yoksa bu sefer hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ben artık bu şeyleri yaşamak istemiyorum dedim ve Esel'e sarıldım.
Tam o an yine kulağımın çınlayışı canımı yakacak kadar şiddetli olmaya başladı.
"Süsen iyi misin ?"
"Esel ben sana her yaklaştığımda aynısı oluyor. Senin bildiğin çok şey var ve bana söylemediğin herşey için yaşadığım, yaşayacağım herşeyin suçlusu sen olacaksın. Eğer ölürse-"
"Kes sesini
Ne ölmesinden bahsediyorsun buna ben izin verir miyim sence ?" Diyerek sözümü kesti."O zaman bana yardımcı ol, bazı şeyleri çözmeme izin ver.
Gözlerindeki ışığın sebebini söyle bana. neden birbirimize her yaklaştığımızda benim canım yaniyor.?
Bişey sürekli beni sana iterken ben sürekli senden kaçmak istiyorum.""Süsen sana asla zarar vermem.
Herşeyi zamanında birlikte öğreneceğiz," diyerek çalan kapıyı açmaya gitti...2 ihtimal var. Ya bu kişi kendisini Esel diye tanıttı ama aslında İRİS. Ya da diğer ihtimal Bu kişinin bana zararı dokunacak kadar tehlikeli.
Esel'e karşı tüm iyi düşüncelerimi kaybettim artık. Bana karşı iyimser olsaydı eğer, herşeyi anlatırdı susmak hiç birşeye çare değil. Belki de ben onun yüzünden, onun susması benim ölmeme sebep olabilir. O susarak beni ölüme hapsedecek.
"Süsen"
Zehra'nın sesiyle arkamı döndüm ve hemen ona sarılıp ağlamaya başladım.
" Çok fazla durmasınlar burada en fazla 1 saat içinde gönder Can ve Esel'i" dedim.
"Neden, ne oldu küstünüz mü?" diye sordu.
"Anlatırım" dedim ve odama doğru ilerledik. Kapıyı açar açmaz ikiside konuşurken birden sustular.
"Hey! özelse çıkalım biz."
Kuzenimin sesiyle ikisi de ciddiyetlerini bozmadılar. Hayır içimdeki sese artık dur demek istiyorum.
Can'dan da şüphelenmek istemiyorum.
Can 'ın "Süsen yüzün bembeyaz oldu iyi misin?"deyişiyle iyiyim dercesine kafamı salladım.
"Pek iyi gibi gözükmüyorsun o geceden sonra yolunda gitmeyen birseyler mi var?" diye sordu.
Esel'e anlattıklarımın daha yaşadıklarımın yarısı olmasına rağmen ve Esel'in boşvermişliğıni Can'da da görmeyi kaldıramazdım. anlatmayacağım, hayır.
" İyiyim Can merak etme hiçbir sorun yok herşey yolunda," dedim.
1 saat boyunca hiç birşey yokmuş gibi sohbet ettikten sonra kuzenine işaret yapıp gitmelerini istedim. kuzenimde hemen anlayıp çocukları gönderdikten sonra, kuzenimle yalnız kaldım.
" Senden sonra herşey daha kötü olmaya başladı" dedim. "O gece herşey berbattı.
Bir tek sana içimi dökebiliyorum. Esel'deki tuhaflık beni korkutmaya başladı artık,""Evet Esel'deki farklılığı ve gözündeki o ışığı ve bir tek sana bakarken çıkan o ışığı bende fark ediyorum," dedi.
" Zehra"
"Ne oldu ?"
"Işığı sende mi fark ettin ?"
"Evet fark ettim Süsen, Esel "İRİS" olabilir mi ya ?"
"Bende böyle düşünüyorum nedense ama sürekli ona her dokundukça normalde duyduğum nefes sesinin, hırıltılı geldiğini fark ettim."
"Hırıltı mi ? Sinirli gibi mi ?" Diye sordu Zehra.
"Evet." Dedim sadece.
" O zaman diğer ihtimali de göz önünde bulunduracağız Süsen "
"Diğer ihtimal ne Zehra ?"
"Aslında "İRİS" diye birisi yok..herşey Esel'in oyunu bile olabilir,"dedi.
Bu ihtimal hiç aklıma gelmemişti. Nasıl düşünemedim ben bunu?
Yaşadığım herşey bir oyun olabilir mi ? Herşey planlı bir kurgudan mi ibaretti ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜSEN ÇİÇEĞİ
FantasíaTanıtım: Ben Süsen, süsen gülen. İsmimin anlamı annemin arkadaşının çiçeklere olan sevgisinden geliyormuş. İsmini taşıdığım çiçeğin görünüşünü bile bilmiyorum, ama kokusuna aşinayım. Çünkü annem, süsen çiçeği kokulu parfümüyle dolaşır evin içerisind...