-"Akın zehirlenmiş." dedi Nisa. Bu nasıl olabilirdi ki? Kimse Akın'ın yanına gitmemişti.
-"Onu hapsettiğimiz sınıftan kaçmış. Onu bulduğumuzda 6-C sınıfında yerde yatıyordu. Etrafı ve üstü kan içerisindeydi. Yaralandığını düşündük. Ama herhangi bir darbe almamıştı. Nisa da zehirlendiğini söyledi." dedi Yusuf.
-"İyi ki de ölmüş. Bunu hak ediyordu zaten." dedi Zeyn. Gözaltları şişmişti.
-"Onu da gömmemiz lazım yoksa kokacak." dedi Nisa.
-"Üzerinden bir not daha çıktı." dedi Ela. Notu bize uzattı. Notta
15-1=14
Batuhan'ı öldürmeyi başaramadınız. Sizin gücünüz benim adamlarımı öldürmeye yetmez. Beceriksizler... Kaçak hackerim beni beklemeye devam et... Eğer geldiğimde bana karşı gelirsen bir arkadaşını daha kaybedersin.
AMİRAL
yazıyordu. Tam bir kötü adamdı. Aşağılık herif...
*****
Erkekler Akın'ı gömüp geldiklerinde hava çoktan kararmıştı. Amiral her gün bir can alıyordu. Eğer onun tarafına geçmezsem bir can daha alacaktı. Hem de benim yüzümden. Ben bunu kaldıramazdım. Kendimi tutamadım. Ağlamaya başladım. Hayatımda hiç ağlamadığım kadar şiddetli ağlamaya başladım. Kimse beni teselli edemezdi. Ela gelip bana sarıldı. Onun da ağladığını fark ettim. Şu birkaç gündür olanları kaldıramıyordum. Sinirlerim bozulmuştu.
-"Be...benim... yüzümden içinizden biri daha ölecek. Gitmem lazım. Sizden birinin benim yüzümden ölmesini kaldıramam. "dedim ağlayarak.
-"Öyle bir şey olmayacak." dedi Uras. Beni teselli etmesine şaşıracak kadar enerjik değildim.
-"Belki de ben ölmeliyim. O zaman sizi benim için öldürmez."
-"Saçmalamayı kes." dedi Ela.
-"Anlamıyorsunuz. Öleceksiniz. Ben bunu kaldıracak kadar güçlü değilim."
-"Hiç birimiz ölmeyeceğiz. Buradan birlikte çıkacağız." dedi Sevde.
-"Hep Amiral bizi tehdit ediyor biraz da biz onu tehdit edelim." dedi Aylin.
-"Onu nasıl yapacağız?" dedi Zeynep.
-"Madem Esra ve Nisa'yı bu kadar önemsiyor. Bizden birini öldürürse biz de onları öldüreceğimizi söyleyelim."
-"Mantıklı ama nasıl inandıracağız?"
-"Photoshopla. Onları kameralarda ölü göstereceğiz. Suden'i bahçeye gömerken ki görüntülerle oynayıp onları gömüyormuşuz gibi göstereceğiz." dedi Aylin. Çok mantıklıydı. Ağlamayı kestim.
-"Çok mantıklı ama bu fark edilirse." dedi Nisa.
-"Kıramayacağı bir kod dizini yapabilir misiniz?"
-"Yaparım." dedim. Gülümsedi. Yanıma çömeldi;
-"Yapabilirsin." dedi. Buruk bir şekilde gülümsedim.
-"Yapabilirim, ama müdür yardımcısının odasında tek olmam lazım. Askerlerin ilgisini çekecek gürültü, gölge hiçbir şey olmamalı." dedim.
-"Seni böyle bir riske atamayız." dedi Uras.
-"Sana sormadım. Ayrıca Amiral odaya gelirse diye hiç birinizin yanımda olmanızı istemiyorum." dedim. Çaresizce dediklerimi kabul ettiler. O sırada kapı çaldı. Herkes bir anda sustu. Yusuf yavaşça kapıya yaklaştı. Dışarıdan
-"Biziz. Kantindekiler. Çilek ve Tarhun." sesi geldi. Temkinli bir şekilde kapıyı açtılar. Toprak ve Yusuf'un ellerinde silah vardı. Tarhun ve Çilek'in üzerindeki bütün silahları aldılar.
-"Amiral seni gerçekten korkutmuş olmalı." dedi Çilek bana bakarak.
-"Kes sesini." dedi Nisa. " Neden geldiniz? Ne istiyorsunuz?"
-"Amiral'den haber getirdik ve sizinle gizli ortaklık işini konuşmaya geldik." dedi Tarhun.
-"Söylemeyeceğiz dedik ya."
-"Öyle demiş olabilirsiniz güzellik ama bundan emin olmalıyız." Tarhun.
-"Amiral ne istiyor?" dedim.
-"Sen çok iyi biliyorsun tatlım." dedi Çilek.
-"Düzgünce söyle." dedi Ela.
-"Şu ağlak güzelliği istiyor." dedi Tarhun
-"O zaman ona şunu söyle; Esra'yı kimseye vermiyoruz!" dedi Uras. Bu ne ara bu kadar korumacı olmuştu?
-"O zaman sen de şunu aklına sok ergen bozuntusu; Amiral'e kimse karşı gelemez." dedi Tarhun.
-"Ama siz ona darbe yapacaksınız." dedim.
-"Kapa çeneni."
-"Ah, unutmuşum bunu Amiral öğrenirse sizi öldürürdü değil mi? Ama ben gelirsem sizi ispiyonlarım." dedim.
-"O yüzden Amiral için Esra ve Nisa'yı almaktan vazgeçin."
-"Böyle bir şey yapmayacaksın!" diye bağırdı Tarhun.
-"Geri bas." dedi Aylin.
-"Sen kimin yanında kime patronluk taslıyorsun?" dedi Yusuf. Çilek ve Tarhun'u sınıftan çıkardılar. Onlar gittikten bir saat sonra planı uygulamaya başladık. Tek başıma sınıftan çıktım. Müdür yardımcısının odasına gittim. Kapıyı kilitledim ve kod yazmaya başladım. Tam kodlarımı başlatmıştım ki kapının kilidinden ses gelmeye başladı. Kapının arkasına geçtim. Silahımı çıkardım. Kapı açıldı. İçeri maskeli, uzun boylu bir adam girdi. Ben tam çığlık atacakken beni duvara sıkıştırıp ağzımı kapattı. Silahımın tetiğini çektiğim anda bileğimi yakaladı. Elleri çok güçlüydü. Hareket edemiyordum. Adam gözlerimin içine baktı. Renkli gözleri vardı. Bakışları çok tanıdıktı... O anda beynimde bir şimşek çaktı. Parçaların yerine oturmaya başladı. Sahnedeki adam... Söylediği şeyler... Gözleri... Bakışları... Hepsi çok tanıdıktı. Karşımdaki kişiyi tanıyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ OYUN I - OYUNA HOŞGELDİNİZ
Novela JuvenilOn beş tatilinde ailelerinin okul var demesi nedeniyle okula giden öğrenciler okulda hiç ummadıkları bir şeyle karşılaşırlar. Okulda kaldıkları bir hafta boyunca, yatmak için sınıflarındaki sıraları birleştirip kendilerine yatak yaparlar. Bir gece...