DIVERGENT~Uyumsuz

5. Bölüm~Simülasyon ve dövüş

Simülasyon odasına girdim ve karşımda zayıf bir kadın bilgisayarda bir şeyler yapıyordu. "Adım Tori. Testini ben yapacağım. Koltuğa otur." Dediği yere oturdum ve arkama yaslandım. Elime bir sıvı verdi ve içtim.
----------------------------------------------
Ayağa kalktım. Tori ortalıkta yoktu. Karşımda ayna vardı. Uzun zaman kendime baktım. Sonra etrafıma döndüğümde bir çok ayna vardı. Sol ve sağ tarafıma baktığımda kendimden görmüştüm. Bir sürü. Sayılamayacak kadar. Kendimi incelemeye başladım. Arkama döndüğümde iki tane kase vardı. Kendim bana"seç" dedi. Bir tanesinde bıçak, bir tanesinde ise kemik vardı. Kendime"Bunları napacağım?"diye sordum. Bana tekrar "seç" dedi. Tekrar ne yapacağımı soracaktım ki karşımda bir köpek geldi. Vahşiydi. Üzerime saldırdı. Kaçarken bir anda uysal bir köpeğe dönüştü. Gülümsedim ve sevmeye başladım. Arkama bakıp tekrar döndüğümde eski vahşi köpek tekrar karşımdaydı. Tam kaçacakken arkamda küçük bir kız belirdi ve köpek kızın peşinden koşmaya başladı. Sinirlendim. Bende köpeğin peşinden koştum ve üzerine atladım.
----------------------------------------------
Uyandığımda Tori beni apartopar kaldırdı. "Test sonucum ne? Hangi topluluktanım?" diye sordum."Söyleyemem. Gizli. Hemen burdan gitmen gerek. Neden cesurları seçtin ki sen?" dedi. Gerçekten dediğinden hiçbir şey anlamadım. "Bana test sonucumu söyler misin?!" anında"Test sende işlemedi." "Ne! Nasıl yani? Bu ne demek?" Tori"Bunu kimseye söylememelisin. Sende işlemedi çünkü sen hiçbir topluluğa uymuyorsun. O yüzden Uyumsuzsun. Sen bir Uyumsuzsun. Kimseye söyleme. Yoksa seni öldürürler. Kimseye." Donakaldım. O ise beni acilen kimseye çaktırmadan arka kapıdan dışarı çıkardı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Uyumsuz hakkında bir şey bildiğim yoktu. Dün Four ve Eric'in konuşmaları aklıma geldi ve Eric'in dediklerine göre uyumsuzlar belalılardı ve tehlikelilerdi. Ama bir yandan Four'un dediklerine göre çözümlerdi. Neyin çözümüydü? Ortada bir problem olmalı diye düşündüm. Kafam gerçekten çok karıştı. Aklıma kesin yapabileceğim bir şey geldi: Tori ile konuşmak.

"Herkes kendine bir kum torbası seçsin. Vuruş öğreneceksiniz. İlk önce savunma yapacaktınız ama planlar değişti. Max sizi dövüşçü bir asker yapmak istiyor. Bu arada Max diğer liderlerden. Herkes işinin başına." Four bize anlattıktan sonra kendime bir kum torbası seçtim ve vurmaya başladım. Birkaç vuruş teknikleri yapabildiklerimdendi. Four iyi bir dövüşçü. Bize gösterdi. Karşısına biri aldı ve nasıl yapacağımızı öğretti. Şimdi kum torbasının karşısında öğrettiklerini yapmaya çalışıyordum. Ellerime baktım. Sert vurmaktan mosmor olmuştu. Devam ederken birinin beni izlediğini gördüm. Four. "Hiç kasın yok. Böyle yaparsan asla kazanamazsın." dedi. Hala sert tavırları takınıyordu. Ama ona yakışıyor. "Tamam." dedim ve biraz daha dikkat etmeye çalıştım. Hayır dedi ve karnımı elleriyle kavradı. Durakladım. Yanaklarımda yanma hissettim. Lütfen kızarmamış olsunlar diye bir yandan dua ederken Four da bana "Vuracağın kişinin boynuna isabet et ve bütün vücudunu kullan. Kendini de kontrol et ve ayrıca adımlarını da kontrol et." dedi. Şuanda birbirimize çok yakındık. Nefesini kulağımda hissedebiliyordum. Tamam dedim ve devam ettim. Eli hala karnımdaydı. Daha sıkı kavradı. "Four!" diye seslendi Eric.
"Devam et." dedi ve gitti. Ringdeki kişi yere yığılmıştı. Çok sert vurmuş olmalılar. Biraz önceki durum aklıma geldi ve gülümsememi durduramadım. Four çok başka biriydi. Çok farklı...