19. Bölüm: Karar 🔅 (Taura)

64 35 12
                                    

Gözlerimi açtığımda tüm Zümrüdüankalar başımda toplanmışlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi açtığımda tüm Zümrüdüankalar başımda toplanmışlardı.

Gözlerimi kırpıştırdım.

Uzun süredir baygın olmalıydım. Işık beni rahatsız etmişti, göz kapaklarımı tam olarak açamıyordum.

Ellerimle gözlerimi kapatmak için kollarımı kaldıracaktım ki acıyla inledim. Her yerim karıncalanmış ve uyumuştu, kaslarım herhangi bir kıpırtıyı gerçekleştirecek durumda değildiler.

"Taura," deyip baş ucuma çömeldi Saphire. "İyi misin..."

Hepinin yüzü kireç gibiydi. Bir kederli, bir efkarlıydılar. Ben baygınken bir şeyler ters gitmiş olmalıydı. Bilinçli olarak yanlarında bulunmadığım bu süre zarfında Zümrüdüankaların aleyhine bir şeyler olmuş olduğu kesindi.

"Evet," dedim. "İyiyim Saphire..."

Saphire kollarını boynuma dolayıp bana sarıldı. "Çok şükür."

"Nerdes,"dedim, meraklı gözlerle Zümrüdüankalara baktım. "Nerdes biraz daha toparladı mı?"

Saphire kollarını boynumdan çekip doğruldu ve ayağa kalktı. Diğer Zümrüdüankaların yaptığı gibi başını önüne eğdi ve ellerini karnının altında birleştirdi.

"Neyiniz var sizin," dedim. "Yüzünüzden düşen bin parça. Yas tutuyor gibisiniz."

Gülümseyerek onları rahatlatmaya çalıştım. "Ben çok iyiyim, gerçekten."

Doğrusunu isterseniz çok çok iyi de değildim aslında. Sadece uyuşmalarım biraz azalmıştı ama yine de kıprayamıyordum. Tüm sinir uçlarım karıncalanmıştı. Avcumu sıkıp açmayı denedim ama sıkmayı bırakın, azıcık olsun kapatamadım bile. Canım acımıyordu, ama karıncalanma yüzünden tuhaf bir şekilde parmaklarım kapanmıyordu; sanki hepsi esnekliğini yitirmişti ve sert ve eklemleri olmayan kemik parçalarına dönüşmüştü.

Sonunda ellerimi açmayı başarıp da yerden destek alıp doğrulduğumda ayağa kalktım ve etrafa bakındım. "Kötü bir şey mi oldu?"

Bizimkilerden ses seda çıkmıyordu. Korkmaya başlamıştım.

"Ne o, dilinizi mi yuttunuz?"

Saphire endişeyle bana baktı. "Hayır," dedi. "Sadece işler tahmin ettiğimizden daha erken ve daha hızlı kötüleşmeye başladı."

Endişeyle kaşlarımı kaldırdım. "Nasıl yani?"

Saphire başını önüne eğdi. "Nerdes kaçtı."

Of... İşte bu cidden kötü.

"Ne zaman," dedim. "Nereye kaçtı?"

"İki gün önce," dedi Maeve. "Saphire onun Saka Ormanı'na doğru gittiğini görmüş."

Yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına attım. "Hala dönmedi mi?"

"Hayır. İşin kötüsü onu geri getirmesi için peşinden giden Kselia da dönmedi."

Graqenshel (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin