Bölüm hakkındaki düşünceleriniz için yorumlarda buluşalım.
İyi okumalar:))
🌬️
Sözleri o kadar ani ve beklenmedikti ki, bir an ne diyeceğimi bilemedim. Sanki tüm vücudum çekildi. Kardeşim? Bu ne anlama geliyordu? Gözlerim Savaş’a kaydı. O ise yüzünde hiçbir duygu belirtisi olmadan adamı izliyordu, ama kasılmış duruşundan, işlerin sandığımdan daha karmaşık olduğunu anlamam uzun sürmedi.Savaşta en az benim kadar şaşırmış ve garipsemişti.
" Ne saçmalıyorsun lan ezimin bir tane abisi var" dedi savaş anlamaz şekilde sorarken,
" Demir' i mi diyorsun? Yani o da abin ama ben babanın İstemediği oğluyum.. Adım cesur"
Bu adam babamın gayri meşru oğlu muydu? Yani, her gün bu adamın başka bir şeyiyle karşılaşıyordum bir de abi çıktı başıma.
" Ne malum doğru söylediğin"
Dedim deminki ifademi yok edip sert bir dille konuşurken
O ise karşımda dudakları tek bir tarafa kıvrılmış alaylı ifadesiyle sırıttı.
" Bak ezim, buraya hasret gidermeye ya da beni istemeyen bir babanın kollarına atılmaya da gelmedim. Seni uyarmaya geldim." Dedi son sözünü fazlasıyla ciddiye alarak bastırırken
" Bak, neden bahsediyorsun bilmiyorum ama seni yeterince dinledim. Daha fazla bu saçmalığı dinlemek istemiyorum"
Bu adamı yeterince dinlemiştim. Söyledikleri gerçek olsa bile ona güvenemezdim. Savaşın koluna tutundum savaşın bakışları direkt beni bulurken
" Bana bak buraya bir daha sakın geliyim deme eğer eceline susamışsan burdan cesedin çıkar. DUYDUN MU BENİ LAN!" Dedi
Cesur denen adamın yüz ifadesi öylesine kışkırtıcıydı ki savaş da benim gibi uyuz olmuştu. Ne sanıyordu ki karşısında salak mı vardı sanki
Ardından savaş bana doğru dönüp elini sırtıma yaslayıp çıkışa yöneldik.
" Sevdiğin insanı kaybetmek ne kadar da zor değil mi ezim"
Ne saçmalıyordu bu adam şimdi bir anlık boşlukla arkamı tekrar dönünce
Yüzündeki anlamsız gülümsemeyi anlamamıştım.
" Üstüne bi de ölümüne sebep olduysan"
Ne yapacağını bilemez şekilde kalmıştım. Bu adam bunu nerden biliyordu. Daha önemlisi bunu ne uğruna kullanıyordu.
" Ezim iyi misin?" Dedi endişeli hâliyle savaş
" Ne diyorsun oğlum sen, neyi ima ediyorsun?" Dedi adamın üzerine yürürken
" Ne söylediğimi ezim gayet anladı bence. haa ezim, sevgiline anlatmadın mı?" Dedi pislik
" Ezim ne diyor bu herif neyi anlatmadın bana" dedi savaş benden bir cevap beklerken
" Bana bak, bunu nerden öğrendin bilmiyorum ama beni bununla tehdit edemezsin sen ne sanıyorsun haa, bir şey biliyorsun diye beni köşeye sıkıştırdığını mı" dedim gayet rahat şekilde küçümseyici bakışlarımı üzerinde gezdirirken
Onun ise sabahtan beri düşmeyen yüzü söylediklerimden sonra düşmüştü.
" Madem yıllar sonra çıkıp geliyorsun bunları söylemek için, benim canımı sıkmadan geldiğin gibi defol git! Ki istenmeyen bir evlat olduğun daha fazla yüzüne vurulmasın" dedim onu küçümseyerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİTİMSİZ VUSLATIM
Ação" Hayatımın değiştiği, kendimi dönülmez bir savaşın ortasında bulduğum, gözümün hiç bu kadar hırsla dönmediği bir oyunun içindeyim sanki... Bu kaosun ortasında benim için cephe almış insanlara hiç görmedikleri bir ezimle tanıştırıcam. Ama ne kadar...