1.1

198 24 7
                                    

"Kim söylemiş bulutlar aya aşık olamaz diye? Oysa gökyüzüne en yakın  kişi olan Hava Lordu aya hiç sahip olamamıştı. Yapabileceği tek şey acı dolu bir gülümseme ile kaderini kabullenmekti."

.☽༊˚
Terk Edilmiş İmparatoriçe
Ara Bölümler
1.1: Hava Lordu ve Ay
1.2: Ateş Lordları ve Cennet Bahçesi
1.3: Aydan Doğan
1.4: Yıldız ve Ay
1.5: İmparatoriçe'nin Yükselişi ve Atlantis

‧₊˚✩彡꩜

1.1: Sina ve Arlenne'nin nasıl bir ilişkisi vardı?

Küçük Hava Veliahtı heyecanla annesinin elbisesine tutundu. Umutsuzca gözleri Kali'yi arasada her seferinde kesinlikle nefret ettiği Ateş Veliahtı ile göz göze gelmekten nefret ediyordu. Üstelik Arın ya da Daren'de burada yoktu. Ne harika ama!

"Anne," dedi Hava Leydisinin eteğini çekiştirerek. Hava Leydisi oğlunun başını okşadığında Sina yavaşça gülümsedi. "Bahçeye gideceğim." Etrafta bu kadar çok kişi olmasından hiç bir zaman bu kadar hoşlanmamıştı zaten.

Bahçede can sıkıntısı ile gezinirken çalılıkların arasında bir kız gördü ve bir an için göz göze geldiler. "Burada ne yapıyorsun?" dedi Sina sonunda kelimeleri bulabildiğinde. Yanakları kızarmıştı ve ilk defa bu kadar güzel bir kız gördüğüne kesinlikle emindi.

Küçük kız, en azından kendisinden küçük olduğunu tahmin ediyordu Sina. Yavaş yavaş dolu gözlerini ona çevirirken dudaklarından ufak bir hıçkırık kaçtı.

"Saçım takıldı." Sina onun gösterdiği yere baktığında gerçekten de kızın saçının çalılığa takıldığını gördü. Annesi ona her zaman yardım etmesi gerektiğini, bir Lorda bunun yakıştığını söylerdi.

Sina kızın yanına eğildiğinde "İsmin ne?" diye sordu. Daha önce hiç Kali harici Su Krallığından birini görmemişti, kız olarak tabii ki. "Arlenne," diye cevap verdi.

Sina düğümle uğraşırken kızın daha da çok canının yandığını görünce göğüsü acıdı. "Acıtıyor mu?" Arlenne başını sallayarak burnunu çekti.

Sonunda düğümü açtığında Arlenne hemen ayağa kalktı. "Teşekkür ederim," dedi. Bu kelimeler onun dudaklarına garip durmuştu.

"Benim ismim Sina," dedi ufacık düşündükten sonra Hava Veliahtı. Annesi onun her zaman sosyal bir kelebek olduğunu söylerdi, Evran'ı yumrukladığı zaman hariç.

"Arkadaş olalım mı?" Arlenne düşünceli bir şekilde baktıktan sonra Sina'nın uzattığı elini tuttu.

⭑ ๋࣭ ୨🌸୧ ๋࣭ ⭑

"Arlenne!" Sina kolaylıkla kızın aceleci ve hızlı adımlarına yetişirken ismini büyük bir sevgi ile telaffuz etti. "Merhaba," dedi Arlenne. Yüzünde hafif bir gülümseme vardı.

"Geçen gün çay partisinde seni göremedim, neredeydin?" Sina beyaz ceketini Arlenne'nin omuzlarına koyarken sevecenlikle gülümsedi. Her zaman ki gibi düşünceliydi.

"Nişanı duydun mu? Lord Arın'ın ilk kez ziyaretine gittim." Ah evet.

Nişan.

Sina göğüsü delinmiş gibi hissediyor olmasına rağmen nezaketle gülümsedi. Arlenne'yi yıllarca Arın'la karşılaşmaktan uzak tutsada sonucunda onunla evlenemeyeceğini biliyordu.

Kelimenin tam anlamıyla beraber büyümelerini bir tarafa bırakacak olsalar bile Sina içten içe Arlenne'nin onu arzulamadığını biliyordu. Yine de bu onun yanında olmaktan aldığı keyfi sadece suçlu bir zevk haline getiriyordu.

"Duydum," dedi kelimeleri toparlayabildiğinde. Hala onun karşısında kelimeleri birbirine giriyordu. "Tebrik ederim. Arın'la iyi geçinirsiniz umarım."

Arlenne hafifçe gülümsedi. Son zamanlarda onu bu şekilde görmek ne kadar da zordu öyle. "Teşekkür ederim. "  Kollarını yavaşça Sina'nın boynuna dolarken iç çekti.

ʚ★ɞ

"Hava Lordu nerde?" Karnı neredeyse burnunda olan kadına hafif bir korku ile bakan genç Hava alfini yavaşça balını öne eğdi. "Çağırıyorum majesteleri," Kadın geri çekildiğinde Arlenne vücudunun titrediğini hissederek çarşaflara tırnaklarını geçirdi.

"Arlenne? İyi misin?" Hava Lordu'ndan önce kokusu odaya dolarken Arlenne titreyerek ayağa kalktı. Hamilelik onu hassaslaştırıyordu ve çaresizce onu sevdiğine emin olduğu kişileri arzuluyordu. "Sina," Kollarını tekrar adama doladığında Hava Lordu bir an duraksadıktan sonra yavaşça kadının sırtını okşadı.

"Bir sorun mu var?" Endişeli soru dudaklarından her zaman ki gibi sevgiyle çıkarken Arlenne başını onun göğüsüne yasladı. "Canım çok yanıyor," Yalanı kolaylıkla söylerken vicdan azabı bile çekmedi.

Ateş Lordu Evran'ın ona hediye ettiği en değerli şey kolaylıkla yalan söyleme becerisiydi.

Özellikle de düellolar yaklaşırken Hava Lordu bu sefer objektif olmalı herkesten uzak durmalıydı ama Arlenne her zaman ki gibi onun sınırlarını alt üst ediyordu.

Lordlar her zaman Vârislerini bekler.

Ama Hava Lordu içten içe hiç bir zaman Vârisini Arlenne'yi önemseyeceği gibi önemsemeyeceğini biliyordu.

İç çekti ve kadına korkurcasına kalkan oldu.

Arlenne istediği her şeye sahipti, bir kadının sevgisi haricinde

Terk Edilmiş İmparatoriçe Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin