Gözümüzün önünde olanları görememek aptallık mıydı? Yoksa dünyanın en büyük körlüğü mü?
Sanırım bende ikisi de vardı. Ben karanlığın insanı olalı hiç bu kadar yalnızlaşmamıştım. Varlığının yettiğini düşünecek kadar deliymişim meğer.
Ağustos 1991
Ben kimim?
Neyin içindeyim?
Ne hissediyorum? Bilmiyorum. Ama en çok merak ettiğim şey bu soruların cevapları değil.
Tek bir soru var : "Ben nereye savruluyorum?"
Severus Snape kim? Tüm öğrencilerin ondan korktuğu. Okulda bir elinin parmağından fazla arkadaşının olmadığı bir adam.
Tabi bir de karısı vardı (!)
Astrid Snape.
Ne evlilik ama? Bir çatı altında birlikte kalmak zorunda oldukları yetmiyormuş gibi on yıla yakın bir süredir ikinci bir çatının altında bir araya geliyorlardı. Hogwarts.
Tek bir çatının altında iki ayrı ev. İki farklı dünya. Astrid neşe saçardı etrafına, baharı getirirdi.
Herkes onun arkadaşı olmak ister, onu öpmek, elini tutmak, kırmızıya çalan kahvelerinde yeni bir dünya inşa etmek isterken ben yıllardır kaçıyorum.
Son birkaç yıldır arkadaş olmamız dışında aramızda ne vardı? Yalancı bir imza dışında elbette.
Hiçbir şey.
İlk savaştan sonra oluşan şartlar karşısında (!) Dumbledore'un da fikir beyan etmesiyle böyle bir karar alınmıştı. Zoraki. Sahte bir evlilik.
Ama sonuç olarak ikimizin de farklı dünyaları vardı. O abisinin evindeki partilerde tüm gece boyunca koldan kola gezerdi. Başka adamların tatlı sözleri ve gülüşleriyle sarılırdı. Yaralı ruhunu sarmak için hepsi birer bahaneydi. Benim asla göremediğim bir çaba.
Ben ise o partilerde gölgelerin ardında elimde her bittiğinde anında yenilenen bir viski bardağıyla gecenin bir an önce bitmesini dilerdim ya da geçmişimde kaybolurdum.
Peki bu ilişkide, doğrusu asla olmayan ilişkimizde tek hatalı Astrid miydi?
Tek yaptığı dans edip sohbet etmekti. Birkaç saatini alkolünde etkisiyle hoş geçirmek için giriştiği ufak çaplı girişimlerdi.
Yatağına asla başkasını almamıştı. "O imzayı ne için attığımız önemli değil hadsizin biri çıkıp da senin aklından geçen o iğrenç imada bulunursa nefret ettiğim lanetlerden birini kullanmak zorunda kalırım ve bu hiç hoş olmaz." demişti yıllar önce gözlerimin içine bakarak.
Bulunduğum ima karşısında önce sinirle bir tokat atmış, sonrasında ise sıkı bir nutuk çekmişti. Peki şimdi ne değişmişti?
1991 baharında emekli olmaya karar veren astronomi profesörü ile Dumbledore'un arayışı başlamıştı.
İşte o yaz yeni dönem için yapılacak olan toplantı da büyük kapılardan içeri girmişti okul yıllarından tanıdığım adam.
Astrid'e sunduğu o büyük içten gülümseme büyük salonu doldururken izin isteyerek sahte karıcığımın yanına oturmuştu.
O an ne hissettim? Ben kimdim bilmiyorum?
Ben Severus Snape, Astrid Malfoy'un eşi değil miydim?
Esmer uzun boylu bu ukala adamın özgüveni nereden geliyordu peki? O lanet binasından mı? Bir hafta boyunca her an karımın peşinde gezerek neyi amaçlıyordu?
Ama dedim ya bundan daha önemli bir sorun vardı. Göğsümü saran bu amansız sıkıntı neyin nesiydi, bir anda nereden çıkmıştı?
William denen bu adamla nasıl baş edeceğimi bilemezken Dumbledore son ve beklenen o bombayı da patlattı.
"Sizlerde biliyorsunuz ki Harry Potter önümüzdeki hafta başlayacak olan yeni dönemde okulumuzda olacak."
♟️♟️♟️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE EVLİLİK
Fanfiction-Severus Snape Hikayesi ..Kıskançlık en derin duygularımızı ortaya çıkarabilir miydi? Fan Kurgudur. Harry Potter karakterleri Rowling'e aittir.