Bölüm 13

137 20 37
                                    

''Astrid?''

''Buraya koyduğum tamponlar nerede?''

''Laboratuvara özel odamdaki banyo daha yakın diye oraya koydum buradan alıp. Lazım mı?''

''Evet ve bir de alerji iksirim var mı elinde?'' dedi, kaşımmaktan kıpkırmızı ettiği kollarına tırnaklarını geçirirken.

Açılan kapıyla kaşımaktan deli ettiği kollarından birini karnına sardı. İki büklüm oturan cadıya ihtiyacı olanları veren adam lavaboya yaslanıp bakışlarını tavana çevirdi.

''Kendim halledebilirim.''

''Regl doğal bir olay bunu geçiyorum ama üstüne alerjini tetiklemeyi nasıl başardın?'' dedi sakin tutmaya çalıştığı ama iplerinden kopmasına ramak kalan sesiyle.

''Sorun yok Severus iyiyim. Hemen hazırlanıp davete gelebilirim.''

''Hayır!'' dedi duyduğu sifon sesiyle bakışlarını yanında iki büklüm duran cadıya çevirerek. ''Saçmalama yalnız mı gideceksin?''

''Hayatta kalabilirim sanırım.'' diyerek kadının belini kavrayıp banyodan çıkardı. Özel odalarına giden kapının önüne geldiklerinde adam uzaklaşıp ''Bekle burada'' dedi yerinden dahi kımıldayamayacağını bildiği kadına.

Adamın sessiz ama kadının kendince bir tınısı olduğunu iddia ettiği adımları yaklaşırken cadı kahvelerini yerden kaldırıp adama baktı.

''Gününün yaklaştığını bilmiyor muydun? İksirin kalmadıysa isteseydin, Astrid. Bu dönemi ağrılı ve zor geçirdiğini bildiğin halde bu umursamazlık niye? Aklın nerede cadı?'' diye çıkışıp elindeki iksir şişelerini kadının eline tutuşturdu.

Ayakta durmakta zorlanan kadını kucağına alıp yatak odasına götürdü. ''Rengimiz siyah mı?''

''Benim ki evet ama seninki beyaz - siyah.'' diyerek dolabından siyah bir eşofman ve muggle müzik grubuna ait olan beyaz bir tişörtü alıp cadının yanına oturdu. Kadının üzerindeki gömleğin düğmelerini açarken kollarındaki alerji izlerinin yavaş yavaş kaybolmaya başlamasını inceledi.

''Neden fıstık yedin?''

''Fındık sanmıştım.'' dedi masum bir sesle.

''Siparişini neden ona göre vermiyorsun? Bu elimdeki son şişeydi. Olmasaydı ne yapacaktık? Senin için özel hazırlıyorum. St. Mungo bile kurtaramazdı seni.''

''Üzgünüm.''

''Sabır!'' Adamın asasını sallamasıyla üzerindeki gündelik kıyafetlerle büyücünün getirdiği uyku giysileri değişti. ''Teşekkür ederim.''

''Daha dikkatli ol bundan sonra. Stoğumu yenileyeceğim ama sakın buna güvenip kendini ateşe atma.''

''Cık. Bunu duydum ya - Ahh!''

''Çok konuşuyorsun cadı.'' deyip komodinin üzerindeki merhemi alıp cadının kollarındaki kaşımaktan oluşan izlerin geçmesi için masaj yaparak sürdü.

''Hala yanıyor mu?'' Kadının başını sallamasıyla eşleşen titreyen dudakları büyücüye ikinci bir iksir getirtti. ''Bu ağrılarını azaltacak, vücuduna serinlik verecek.'' deyip iksirin tıpasını açtı. Cadı boşalan şişeyi adama verip ağır hareketlerle büyücünün kokusuyla kutsanmış yatağa uzandı.

''Neden sana hazırladığım iksiri içmedin? Takip etmiyor musun?'' dedi, cadının başını kaldırıp boğazına aşırı regl ağrısı için hazırladığı iksiri döktü.

SAHTE EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin