SAHTE EVLİLİK

Bölüm 9

♟️♟️♟️

31 Aralık 1990

"Ben harikayım Camilla! Başka soru yok, teşekkürler."

"Belli oluyor tatlım."

En yakın arkadaşının önündeki çikolatalı pastayı kendine çekip büyük bir çatal aldı. "Ama-"

"Sana yenisini alabilirim."

"Harikaydın dimi sen? Bu huysuzluk da süsü mü peki?"

Karşısındaki Amerikalı cadının sözlerini duymazlıktan gelip ikinci pastayı da hırsla yiyip bitirdi.

Yanlarına gelen garsona bir şişe daha şarap getirmesini söylerken Cam'in kendisini bilmiş gözlerle ve yaramaz bir gülümsemeyle izlediğinden habersizdi.

"Sanırım ilacın çok açık."

"Ağrı kesici iksir aldım dedim ya hayatım. Geçer yakında."

"Onu demiyorum şapşal! Genel durumun için."

"Ne o iksir işine mi giriyorsun? Yardımcı olacak bir şeyler bulduğunda bana da haber ver. Tabi birkaç metre toprağın altında olmazsam." deyip gecenin kaçıncı kadehi olduğunu bilmeden doldurdu.

"İksir benlik değil biliyorsun ama ilacın bir iksirde değil. Tabi bu iksir sana iyi bir erkek yaratacaksa o zaman başka?"

"NE?"

"Bağırma tatlım burası nezih bir restoran. O bayıla bayıla içtiğin şarap midene ulaşamadan atılırız yoksa."

Sarı saçlı cadı çantasından çıkardığı tokayla saçlarını dağınık topuz haline getirirken birkaç metre uzaklıkta duran garsondan pencereleri açmasını istedi.

"Tahminim kesinlikle doğru."

"O pis zihnine en son baktığımda birkaç gece uyuyamadım, o yüzden bana neden bahsettiğini açıkca söyler misin?"

"Zihnim mükemmel ötesidir öncelikle." diyerek şarabından büyük bir yudum aldı.

"Sana iyi bir seks partneri lazım."

"Saçmalama. Partner falan istemiyorum."

"Ha seks istiyorsun öyle mi?"

Kahverengi gözler ateş gibi parlarken şarabını fondip yapıp yenisini doldurdu. İçmezse karşısındaki biricik arkadaşını yiyecekti çiğ çiğ.

"Tatlım cayır cayır yandığın ortada neyi inkar ediyorsun?"

"Ben iyiyim."

"Değilsin. İyi olmadığın açık. Tanrı aşkına kocan fahişelerin koynunda geziyor ve sen sessizce köşende oturuyorsun. Kaç yıl oldu bir yabancıya o ihtiyaçla bakmayalı?"

"Anlaşmanın dışına çıkmıyor. Tüm kurallara uyuyor."

"Ne kadar oldu Astrid?"

"Dokuz yıl."

Ağzındaki şarabı fıskiye gibi dışarı atan cadı önündeki peçeteye dahi uzanmayı zor başarmıştı şaşkınlığından.

"Bana evlilik gecenden sonra kimseyle olmadığını mı söylüyorsun?"

"Bu konuyu kapatabilir miyiz?"

"Kapatamayız tatlım. Çünkü dokuz yılı kapatmaya benim gücüm yetmez."

"Cam! Senin kocan evde seni beklemiyor mu gitsen mi artık?"

"Kovuluyor muyum?"

"Biraz daha bir adamın penisinden bahsedersen evet." diye tısladı. Kalabalık olan restoranda tenha bir köşeye oturmuş da olsalar mugglelara rezil olmak şu hayatta isteyeceği son şeylerden biriydi.