Bölüm 24

97 10 171
                                    

Kadın hayata küsmüştü.
Adamın görüşü bu yöndeydi. Hastane kanadından çıkalı neredeyse 3 hafta olmuştu.

Cadının vücudu kendini toparlamıştı. Ama ruhu... Çok konuşan, adamı 12 yıldır delirten kadın sessizleşmişti. Üzerine bir sakinlik çökmüştü.

Adam, kadının kılına zarar gelecek diye tetikte geziyordu. Gizli gizli gözetlemeleri, Cam'den cadıyı yalnız bırakmamasını dahi istemişti. Tek yapmadığı yanına gitmekti.

Hamile olduğunu ve bebeklerini kaybettiklerini öğrendiğinde cadının gözlerindeki bakış adamı tedirgin etmişti. Bir türlü anlamlandıramadığı, içinde onu yakıp kül eden hisle kadınla aralarına mesafe koymuştu.

Cadının yıl sonu yemeğinde Cam'le neden gülümseyerek oturduğunu dahi bilmiyordu. İki kadın kafa kafaya vermiş sohbet ediyordu.

''Sana bir dedikodu Sirius Black'in azkabandan kaçtığı konuşuluyor.'' dedi Cam, yanında oturan kadının sahte bir gülümsemeyle etrafını izlediğini bildiği halde sessiz kalarak.

Birlikte bebeklerini büyüteceklerini düşünürken, canım dediği arkadaşının başına gelenlere ne tepki vereceğini bilmiyordu. Yanında olup ona destek olmak dışında elinde hiçbir şey gelmiyordu.

Acısını gömmüş mutlu bir kadın görüntüsünün altında kan ağlayan bir yürek olduğunu iyi biliyordu.

''Sirius mu?''

''Evet. Kocacım söyledi. Bakanlık şimdilik sır olarak saklıyormuş.''

''Azkaban'ı güvenliğiyle överken azılı bir katil kaçtı diye haber yapmaları biraz aptallık olurdu.'' dediğinde, Cam Astrid'in yanağını öptü.

'''Bu gece bana gelmek ister misin?''

''Okul henüz kapanmadı Cam. Hem kapansa da öğretmenlerin işleri bitmiyor biliyorsun. Gelemem.''

''Dumbledore izne erken ayrılabileceğini söyledi ama. Hadi bana gel. Cissy'de çağırırız. Hiç dedikodu sevmem biliyorsun ama bilgi paylaşımı yapabiliriz.''

Kadının sözlerine haftalardır ilk kez gülen cadı arkadaşının elini tutup başını salladı. ''Cissy ve sen buraya gelin. Kendime ait bir odam var sonuçta ve koca bir Hogwarts mutfağı emrimize amade olur.''

''İtiraz edecektim ama yemek diyince... Beni nereden vuracağını biliyorsun ve ben fazlasıyla kilo almış olsam da hala yiyebilirim.''

''Yemelisinde. Son haftaların. Bundan sonra bebek istiyor yiyorum diyemezsin.'' deyip cadının karnını okşadı. Doğumuna birkaç hafta kalmıştı. Belirginleşen karnı dünyalar güzeli bir kızın yakında bu zalim dünyaya geleceğini işaret ediyordu.

Karnını şefkatle okşayan eli sımsıkı tutan cadı arkadaşına kocaman bir gülümseme sundu. İkisi de ağlamanın eşiğindeydi. Dolu gözlerle birbirlerinden uzaklaşıp başlarını diğer tarafa çevirdiler.

Yemeğin bitmesine dakikalar kala sulu göz olduklarını duyurmamak için izin isteyip ikisi de kalktı. Kadının ricası üzerine yemeğe dahil olan Cam akşam için teşekkür edip arkadaşının peşinden gitti.

Onlardan önce yemekten ayrılan Severus Snape'i koridorda görmeyi beklemeyen Cam iyi akşamlar dileyip Astrid'den önce kadının kamarasına girdi.

Adam kadınla birkaç kelimeden fazlasını konuşmamaya çalışarak boğazını temizledi: ''Baş yönetici istersek erken ayrılabileceğimizi söyledi. Dönem biter bitmez.''

''Ama evrak işleri. Hem ben ayrıcalık istemiyorum-''

''Ayrıcalığı hak ediyorsun!'' dedi adam. Keskin bir bıçak gibi bakan obsidyenlerini cadının yorgun kahveleriyle birleştirirken.

SAHTE EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin