Bölüm 23

87 14 61
                                    

"Bana söylemediğin ne var Poppy?" dedi adam. Yaşanan olayın üzerinden bir gün geçmişti.

Etrafında olup bitenleri sonunda kafasında oturtmuştu. Sırlar odası açıldı, içinde ne varsa okulda gezip insanları taşlaştırıyordu ve son kurbanıda karısı olmuştu. Hemde bir öğrencisini korurken gelmişti bunlar başına.

Noel sabahı tüm sıcaklığıyla yanında uyuyan kadın şimdi hastane kanadında o klasik hasta yataklarından birinde taşlaşmış bir şekilde yatıyordu.

Şifacının kontrole geldiğinde gösterdiği özen, hareketleri, bakışları, casusluk becerilerini harekete geçirmişti. Sorusu da bu yüzdendi.

"Severus... Astrid. O hamile." dedi ve elindeki tepsiyi komodine bıraktı. "Ben nasıl söyleyeceğimi bilemedim. Aranızdaki ilişkinin nasıl olduğunu biliyorum ve -"

"Poppy!" diyerek kadının sözünü kesip ayağa kalktı.

"Bebek." dedi sadece. Tek bir kelimeyle kadın bulgularını aktardı.

"Neredeyse dört günlük. Daha çok yeni."

"Y-yaşıyor mu?"

"Severus -"

"Bebeğim yaşıyor mu?"

Kadın, adamın sahiplik ekiyle şaşkınlıkla yutkuntu. Kaşlarını havaya kaldırarak "Bebeğim mi dedin sen?"

"Evet! Babası benim çünkü." dedi ve kadının yüzündeki karamsar, ne diyeceğini bilemeyen ifade bir anda yok oldu.

"Oh! İçime bir su serpildi. Sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum."

"Eşim benden başka kimden hamile olacak. Okuldaki her dedikoduya inanmamalısın." dedi ve tekrar sandalyesine oturup taşlaşmış da olsa hissettiğini düşünerek kadının kolunu okşadı.

"Bir süre önce karar verdik. Uzun zamandır da deniyoruz. Astrid vazgeçmeye başlamıştı. Umudu tükeniyordu." deyip cadının karnına koydu elini.

"Yaşıyor mu ya da yaşayacak mı?"

"Bilmiyorum. Büyülü travmalar ve hamilelik hakkında deneyimli bu alanda uzmanlaşmış bir arkadaşım var. İstersen ondan yardım isteyebiliriz."

Adam dirseklerini dizlerine koyup yüzünü ovuşturdu. "Hamile olduğunu sır olarak saklayabilecek mi?"

"Neden saklamak istiyorsun?"

"Ben değil biz. Bebeğimiz bir süreliğine bize kalsın istiyoruz. Gazete manşetlerinde görmek istemiyoruz." dedi, hem doğru hem de gerçeği saklamak için iyi bir bahane olarak nedenini sıraladı.

-Bayan Malfoy'un ne yapacağı belli olmaz, diyemezdi. Bu olanlardan haberi olduğunda neler olacağını bile kestiremiyordu.

William'ı dünden beri defalarca kovmuştu. O koca çocuğun koşarak gidip onu şikayet ettiğinden emindi.

"Güveniyorsan çağır!" deyip camdaki baykuşun pençesindeki parşömenleri ve küçültülmüş paketi aldı.

"Onlar da ne?"

"Sakın beni kovmaya kalkma. Astrid burada olduğu sürece misafirinim." deyip sandalyesine oturdu. Komodini bir masa gibi kullanarak paketi büyütüp içindeki kitapları ve bilim dergilerini çıkardı.

"Sen ciddisin?"

"Şaka yaptığımı ne zaman gördün?" dedi ve adam otu hakkında detaylı bilgi alabileceğini düşündüğü kitabı ilk sıraya koyarak geriye yaslandı.

"Çaya hayır demem. Büyük bir demlik olursa iyi olur. Akşam olmasına çok var."

Adam sandalyesine yayılıp kitabını okumaya başladığında cadı ilaç tepsisini alıp söylenerek ofisine gitti. Bu okulda hiç aklı başında biri yoktu.



SAHTE EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin