Vuslat 15

1K 55 8
                                    


"Bir gece sırtıma beni yıllarca ağlatan bir acıyı bırakıp gittini ben unutmadım."

Güne korkunç bir baş ağrısıyla uyandı Seyran. Resepsiyonu arayıp odaya kahvaltı ve ağrı kesici istedi. Banyoda yüzünü yıkarken telefonun çalmasıyla içeri gitti. Arayan ablasıydı.

"Ablam."

"Yabancı numaranı aradım ama açmadın bunu aradım açtım. Noldu?"

"Abla ben İstanbuldayım."

Deyip anlatmıştı herşeyi ablasına. Suna çok şaşırmıştı.

"Seyran bu çocuk bırakmayacak seni belli."

"İstedi kadar bırakmam desin, kuş olur uçarım ben bilirsin."

"Ablam gitmesen artık çok yalnızım ben."

"Hadi hadi Abidin abiyle işleri pişirdiğini bilmiyoruz sanki."

"Hiii seyran sus yerin kulağı vardır."

Deyip güldü Suna. Hayatında görmediği tüm ilgiyi alakayı Abidin'den görmüştü. İkiside birbirine çok aşıktı. Seyranın ilk gittiği zamanlarda iletişime geçmişti Abidin sunayla sonra olay seyrandan çıkmış, birbirlerine gelmişti.

"Neyse ben bi yalıya uğrayacağım Halis dedeyi görmeye. Sonra seninle görüşürüz.."

"Neden gideceksin diyeceğimde görüşünce anlatacak konu kalsın öpüyorum çok."

"Öptüm."

Telefonu kapattığında kapısı çalmıştı, kahvaltısı gelmişti. Kahvaltısını yapıp güzel bir kombin seçmişti kendine. Dosta düşmana ayakta olduğunu göstermesi gerekiyordu.

***
Seyrandan

Korhan Yalısının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. Buradan çıktığımda 19 yaşında körpecik bir kızdım. Ama şimdi birçok şey görmüş, mesleğini, ekonomik özgürlüğünü eline almış bir kadındım. Kapı da beni gören koruma şaşırmıştı.

"Seyran hanım."

"Halis dedeye geldiğimi söyleyin ve kapıyı açın."

"Ta-tabi efendim."

Yavaş yavaş yürüyordum yalıya doğru. Kenardaki yaseminleri gördüm hala duruyorlardı. Onlar buraya kök salmıştı ama ben buradan savrulmuştum. Kapıyı tanımadığım bir hizmetli açmıştı. İlerde Latif beyi gördüm.

"Hoşgeldiniz Seyran hanım ağam sizi bekliyor."

Kafamla onaylayıp yukarı çıktım. Nefesimin daraldığını hissettim. Merdiven korkuluklarına tutunmuştum. Kendini toparlayıp hızla halis dedenin odasına gittim.

"Dede."

"Kızım."

Koşarak ellerine sarıldım. Öptüm. Onun yaptığını bana öz babam yapmamıştı.

"Kızmadın bana değil mi Seyran napim dayanamadı bu yaşlı yüreğim."

Ellerini tekrar öptüm.

"Sana kızar mıyım dedem o senin kanın çok haklısın. Fazla bile dayandın."

"N'aptınız konuştunuz mu?"

"Dedem bunları konuşmak için gelmedim gideceğim ben tekrar. Gitmeden seni görmek istedim."

"Kalmayacak mısın?"

"Hayır dede burası bana iyi gelmiyor. Biz Feritle tekrar olamayız ben kendime bu haksızlığı yapmam."

VuslatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin